Gençlerin COVID-19 salgını sürecinde yaşadıkları sorun ve sıkıntıları dinleyen Kılıçdaroğlu, çözüm önerilerini anlattı.

Üniversite mezunu olup işsiz gençler ile daha önce de buluştuğunu ve bir kısmının yurt dışında daha rahat iş bulma beklentilerinin bulunduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "Kaygılarınız, büyük sıkıntılarınız var, biliyorum. Bunların tamamını aşmak mümkün. Türkiye ekonomisinde izlenen politikayı süratle değiştirmek lazım. Ekonomi tümüyle para politikası ile yönetilemez. Para ve maliye politikasının birlikte olması lazım ve iki politikanın da üretime endekslenmesi, teşvik politikalarının üretime ve istihdam yaratan politikalara endekslenmesi lazım." diye konuştu.

Türkiye'nin şu anda görülen en temel sorunlarından birisinin işsizlik olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"11 milyona yaklaşan işsizimiz var. Bu çok büyük bir rakam. Türkiye'nin bütün coğrafyasında işsizler var ve bir işsizler ordusu ile karşı karşıyayız. Bunu süratle çözmek gerekiyor. Ama birdenbire düğmeye bastığımız zaman 10 milyon kişiye birdenbire istihdam yaratamazsınız. Örneğin atama bekleyen öğretmenlerimiz var. Sayıştayın bir raporu var, yanlış hatırlamıyorsam 138 bin öğretmen kadrosu boş, bu kadroları süratle doldurmamız gerekiyor.

Sağlık kadrosunda boşluklar var, bunların doldurulması gerekiyor. Birleşik sınıfların kaldırılması ve derslik sayısının artırılması gerekiyor. Böylece atama bekleyen çok sayıdaki öğretmene istihdam yaratılır. Devlette engelli kadrolarında çok sayıda boşluk var. Engelli olan ama iş bekleyen çok sayıda engelli kardeşimiz var, o kadrolara atanabilirler. Dolayısıyla istihdamda ilk başta yapılacak şey, devletin boş olan kadrolarını doldurmaktır. Ama bu kadroları doldururken torpille değil, KPSS üzerinden doldurmak gerekiyor, yani hakkı olana teslim etmek gerekiyor."

"Esnaf bir toplumun orta direğidir"

Anayasa'nın 173. maddesindeki "Devlet, esnaf ve sanatkarı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır." hükmünü okuyan Kılıçdaroğlu, bu maddede "alabilir" değil "alır" şeklinde emredici ifade kullanıldığına dikkati çekti.

Devletin esnaf ve sanatkarı koruyucu ve destekleyici tedbir almamasının Anayasa'ya karşı görevini yapmadığı anlamına geleceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Esnaf bir toplumun orta direğidir. Dolayısıyla esnaf dünyanın bütün ülkelerinde desteklenir. Esnaf aynı zamanda devlete yük olmaz, tam tersine devlet esnaf kazandığı sürece ondan vergi alır, artı sigorta primi alır, artı emekli olduğu zaman ona aylık bağlar. Dolayısıyla esnafı devletin hazinesine katkıda bulunan bir birey olarak düşünmek gerekiyor. Ama bunun için de esnafın desteklenmesi ve koruyucu önlemler alınması gerekiyor. Ama maalesef bu ne bugün alındı, ne de bundan önce alındı."

"Gençlere istihdam alanı yaratılmadığı için Batı'ya, başka ülkelere gidiyorlar"

Bir ülkenin genç sayısının fazla olmasının en büyük zenginliği olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bizde maalesef gençlere istihdam alanı yaratılmadığı için Batı'ya, başka ülkelere gidiyorlar. Çünkü o ülkelerde gençleri kapıyorlar, özellikle üniversite mezunu ise 'aman gelin' diyorlar, onlara her türlü iş olanağı sağlanıyor. Tarımdan başlayarak sanayiye kadar hizmet sektörlerinin hemen hemen tamamında istihdam yaratma imkanı var.

Aynı zamanda tarımda istihdam yaratmak gerekiyor. Tarımda çalışanlara destek olmak gerekiyor. Kırsalda çalışan gençlerin örneğin sosyal güvenlik primlerini devlet ödeyebilir. Böylece gençlerin kırsalda kalıp üretim yapmaları sağlanabilir. Bütün bunların hepsi belli bir planlamayla, akılcı politikalarla aşılabilir."