Oruç tutanların şeker, tansiyon ve kolesterolünde olumlu değişiklikler gördüklerini belirten Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Obezite Merkezi ve İç Hastalıklar Uzmanı Doç. Dr. Eşref Araç, oruç tutmanın değil, iftar etmenin sıkıntılı olabildiğine dikkat çekerek özellikle kolesterol, şeker ya da tansiyonu olanlara oruç tutmalarını şiddetle tavsiye ettiklerini söyledi.

Ramazan ayında, kendini gösteren kronik hastalıkların başında hipertansiyon, diyabet ve kolesterol yüksekliği denilen hiperlipidemi grubunun olduğunu belirten Araç, "Bilinenin aksine birçok hastamız ya da kişi; diyabet, şeker, kolesterol ve tansiyon yüksekliği olan hastaların oruç tutmaması gerektiğini veya sakıncalı olduğunu düşünmektedir. Hastalarımızla konuşurken bilakis tam tersine oruç tutmalarının onların faydalarına olacağını, şeker denklerinin düzeleceğini, tansiyonlarının daha düzenli ve kolesterol sorunlarının bir nebze de olsa çözüleceğini anlatmaya çalışıyoruz." dedi. 

"İnsülin kullanmayan şeker hastalarının oruç tutmaları faydalıdır"

Bu tavsiyelerin tüm hastalar için geçerli olmadığına dikkati çeken Araç, "Her kişi ve her hastaya göre bu değişkenlik sağlayabiliyor. Eğer bir hasta insülin iğnesi kullanıyorsa, şekerleri de çok hızlı düşeceğinden oruç tutması sakıncalı olabilir. O yüzden insülin kullananlar, daha önce şeker komasına girmiş olanlar, şeker hastası gebeler, 65 yaş üstü ve yatalak olanlar için oruç tutmaları sakıncalı olabilir. Bunların dışında şeker hastalarından normal hap kullanıp insülin kullanmayan yüzde 80'lik kesim, sağlıklı bireyler, risk durumunda olmayan 75 yaş ve gençlerin oruç tutmalarında herhangi bir sakınca yoktur. Hatta bu kişilerin oruç tutmaları daha faydalıdır." ifadelerini kullandı.

Orucun insan bedenine olan faydalarını aktaran Araç "Oruç, Allah için tutulan bir ibadettir. Ama bunu dini kimliğin ötesine taşıdığımızda 'aralıklı oruç' dediğimiz metodumuz var. Aralıklı oruç, tüm dünyada inanç için değil de tamamen sağlık için tutulan yaklaşık 16 saatlik açlığa tekabül eden bir haldir. Tabi bu oruç gece de yapılıyor. Aralıklı oruçla birlikte hücrenin geç yaşlandığını, yaşlılığı engellediğini, kanseri önlediğini ve vücutta zararlı olabilecek bazı maddelerin tükendiğini görüyoruz. Aralıklı oruç, kilo verilip yaşlanma hızını düşüren ve sağlıklı bir yaşam için batıda uygulanan diyet çeşididir." şeklinde konuştu.

"Oruç, vücuttaki zararlı toksinleri temizler"

Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) "Oruç tutun ki sıhhat bulasınız" hadisini hatırlatan Araç, "Oruç tutan kişi iftarda ve sonrasında yediklerine dikkat ederse yani tıka basa yemezse bu kişinin şeker, tansiyon ya da kolesterolünde ciddi değişiklikler olduğunu görüyoruz. Bazen ilaç kullanmasına rağmen şekeri yüksek seyredenlerin oruçluyken manevi duygu ve psikolojik etkiden dolayı şekerleri düzeliyor. Ayrıca oruç; mide, bağırsak ve karaciğeri dinlendirerek vücuttaki zararlı toksinleri temizler." diye belirtti.

Araç, Ramazan'ın son günlerini detoks denilen Batıda ve dünyanın birçok yerinde uygulanan hastalıklardan kurtulma ya da vücudu dirençli tutmak için yapılan toksinleri arındırma, temizleme dönemine benzettiğini söyledi.

"Diyabet hastaları aile hekimliklerinden kullandıkları ilaçları değiştirebilirler"

Diyabet hastalarının durumuna da değinen Araç, "Diyabet hastaları eğer oral anti diyabetik denilen ilaçları kullanıyorsa, daha önceden şeker komasına girmedilerse orucu çok rahatlıkla tutabilirler. Ancak bu kişilere önerimiz, Ramazan öncesinde aile hekimleriyle görüşüp kullandıkları ilaçları danışarak bu ilaçların değiştirilebilmesini sağlayabilmeleridir. Bu şekilde içinde şeker dalgalanmaları yapmayan, günde 2 defa alınabilecek etkin ilaçlar mevcuttur. Kişi sahur ve iftarda ilaç kullanarak şekerlerinin düşmesini engelleyip ilaçlarına da düzenle devam etmiş olacaklar." tavsiyesinde bulundu.

Hipertansiyon hastalarının ise ilaçlarını çoğu defa günde tek sefer ilaç kullandıklarına vurgu yaparak nadir olarak birden fazla öğünde ilaç kullananların iftar ve sahurda ilaçlarını alarak oruç tutabileceklerini söyleyen Araç, ayrıca hekimleriyle görüşerek kullandıkları ilaçları 3 tane ilacın bir tablette toplandığı ve tek seferde alındığı ilaçlarla değiştirebileceklerini belirtti.

"Oruç tutmamız değil iftar etmemiz sıkıntı"

Dikkat edilmesi gereken durumun Oruç değil, iftarın nasıl yapıldığı konusu olduğuna dikkati çeken Araç "Çünkü oruç tutarken sıkıntı yaşanılmıyor, iftarda ani bir yemek yenilmesi şeker veya tansiyon açısından ciddi sıkıntılara sebep olabilir. O yüzden oruç tutmamız değil iftar etmemiz sıkıntı. Bunu hastalarımıza iyice anlatmamız lazım. Yani gün içinde kişi oruçluyken şeker ve tansiyonunun gayet iyi gittiğini ama iftarda hızlı ve fazla miktarda hamur ya da şeker ürünleri tüketilmesi neticesinde istenmeyen durumların yaşanabileceğini anlatmamız lazım." dedi.

Araç "Tutulan oruç, gündüz vakti diyabete fayda sağlarken iftardan sonra zarar vermiş oluyor. İftarda bitkisel ve az miktarda oruç açıp akşam namazını kıldıktan sonra ana yemeğe başlayabiliriz. Sahurda ya da iftarda mutlaka yeşillik gibi salata ürünlerini de tüketmemiz lazım." ifadelerini kullandı.

"Kolesterol, şeker ya da tansiyonu olanlara oruç tutmalarını şiddetle tavsiye ediyorum"

Oruç tutma konusunda kolesterol hastalarına da önemli tavsiyelerde bulunan Araç, şunları dile getirdi:

"Ramazan ayında gün içinde oruçluyken yağdan fakir bir diyet yapmış olduğunuz için Trigliseridi ciddi miktarda düşürmüş oluyorsunuz. Sadece diyetle değil, egzersiz yapıp alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıkları bırakmakla da kolesterol ciddi şekilde düşürülebilir. Yaşlı hastalar dışında kolesterolü, şekeri ya da tansiyonu olan kişilere oruç tutmalarını şiddetle tavsiye ediyorum. Oruç tutmamasına sebep bir durum varsa doktoru tarafından kendisiyle paylaşılabilir. Ama bu hastaların yüzde 90'ının oruç tutmalarının faydalı olduğunu ve hastalıklarını iyileştireceğini söylüyoruz." (İLKHA)