Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, TCDD'nin şirkete dönüştürülmek istenmesine tepki gösterdi
Ulaştırma Memur-Sen'in Ankara Bölgesel Teşkilat Toplantısına katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, yeniden yapılandırılması gündemde olan TCDD'nin şirkete, çalışanlarının ise işçiye dönüştürülmek istenmesini bir garabet olarak yorumladı.
Memur-Sen Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıya Yalçın'ın yanı sıra Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Kenan Çalışkan ve Yönetim Kurulu üyeleri ile Ankara Şubeleri ve bağlı il teşkilatlarının şube başkanları katıldı.
Programda katılımcılara hitap eden Memur-Sen Genel Başkan Ali Yalçın, demiryollarında çağı yakalamanın ön şartı; demiryolları çalışanlarının hukukunu korumak ve haklarını artırmak olduğunu söyledi.
Devlet Demiryolları'nda mevcut işleyiş ve işletim sisteminin değişmesi hedefli çalışmaların yakından takip edildiğinin altını çizen Yalçın, "İnsan ve yük taşımacılığında demiryolunun ağırlığını artıracak her çalışmayı destekleriz. Demiryolcu emekçilerin ve kamu görevlilerinin haklarını azaltma, güvencelerini yok saymaya, mali, sosyal ve özlük haklarında kısıntı ya da kesinti oluşturmaya dönük çabaları, 'bilinçli taksir' olarak not ederiz ve sonuç aşamasına ulaşmasına izin vermeyiz. TCDD'yi yeniden yapılandırmak; emekçi kesimin istihdam şeklini değiştirmek ya da kurumsal tasarımı/tanımı şirkete dönüştürmek şeklinde değil, 'demiryollarını insan ve yük taşımacılığında ilk sıraya çıkarmak'la ve 'demiryolcuları da ücret ve çalışma şartlarında zirve noktaya taşımak'la mümkündür." diye konuştu.
"Emek kesimine kulak tıkamak, yeni bir sosyal maliyet oluşturur"
Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü:
TCDD'de ilgili süreçte emek kesimine kulak tıkamak; 'yeniden yapılanmak değil yeni bir sosyal maliyet oluşturmak' olur. TCDD'yi KİT statüsünden şirket statüsüne dönüştürme girişimi noktasında; ilgililere şimdiden hem bir uyarı hem de bir hatırlatma yapalım. Şirkete dönüştürülen KİT'lerin hemen hemen hiçbirinde kâğıt üzerinde yazılanla gerçekte yaşanan uyumlu olmadı. Hızlı karar alma, daha yüksek karlılık oluşturma, maliyeti düşürme gibi bütün hedefler kâğıtta kaldı. Hayat ve gerçek tarafında ise 'artan maliyetler', 'zarar riski yükselen şirketler', 'emek kesimi üzerinden yükselen sosyal maliyetler' yaşandı, yaşanıyor. Şirket işçisini taşerona kadro düzenlemesiyle kamu işçisi yapmak; adil devletin TCDD'yi şirkete, kamu görevlisini işçiye dönüştürmeye kalkmak; reformist garabetin resmidir.
"Sosyal maliyet büyütmekten öte sonuç vermeyecek tavırlardan vaz geçilmeli"
TCDD'nin Ticaret Kanununa tabi şirkete dönüştürülmesi, demiryolları personelinin 4857'e tabi işçi olarak istihdam edilmesi sunumlarının yapıldığını kaydeden Yalçın, "Kamuda taşeron şirket çalışanı işçileri bir düzenlemeyle kamu işçisi yapan sosyal devlet anlayışının tersine gidilmek isteniyor. Bir tarafta taşeron işçiyi kadrolu kamu işçisi yaparak adil olmanın onurunu yaşayan siyasi irade var. Diğer tarafta ise kadrolu memuru, güvenceli kamu görevlisini şirket işçisi yapmaya odaklanan bürokratik yapı var. Bu tam anlamıyla tezattır. Siyasi iradeyi, siyaset kurumunu adil tavrını korumaya, çözümden yana olmaya, bürokrasiyi de sorun üretmekten, sosyal maliyeti büyütmekten öte sonuç vermeyecek tavırlardan vazgeçmeye davet ediyoruz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)