Dava dilekçelerinde, ana muhalefet partisi genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in, verdiği bir karardan dolayı Akın Gürlek hakkında, hakaret ve kabul edilemeyecek sıfatlar ile yakıştırmalar yaptıkları anlatıldı.

Dilekçelerde, Kılıçdaroğlu ve Özel'in, hiçbir bulguya ve delile dayanmaksızın Gürlek'in itibarını ve onurunu zedeleyecek ithamlar ileri sürdükleri, kamu görevini ifa eden Gürlek'i kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmaya çalıştıkları belirtildi.

Kılıçdaroğlu'nun yaptığı konuşmada, Gürlek'i   aranan bir kişiyle özdeşleştirdiği, Gürlek üzerinden Hakimler ve Savcılar Kurulu'na da hakaret ettiği ifade edilen dilekçede, toplumun hiçbir ferdi tarafından kabul edilemeyecek hakaret ve yakıştırmalarla Gürlek'in ailesinin ve yakın çevresinin psikolojik sarsıntı yaşamasına sebebiyet verildiği kaydedildi.

Dilekçelerde, "Müvekkil, kamuoyuna yansıyan çok tartışmalı kararlarda imzası olan hakim ve savcıların adı bilinmezken ana muhalefet partisi lideri ve grup başkanvekili tarafından sistematik bir şekilde yıpratılmıştır. Davalı ana muhalefet partisi genel başkanı sıfatıyla TBMM grup toplantısında, milyonlarca insana ulaşabilecek şekilde, eleştiri sınırlarını aşan bir yoğunlukta haysiyet, şeref ve kişiliğine yönelik hakaretler etmesi ve bir terör örgütü mensubu ile özdeşleştirilmesi karşısında müvekkil iç dünyasında elem ve üzüntü yaşamış, manen yıpranmıştır. Müvekkilin yaşadığı sıkıntıların bir nebze olsun telafisi amacıyla iş bu manevi davası açılması zorunlu hale gelmiştir." denildi.

Dilekçelerde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na 75 bin, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'e ise 50 bin liralık tazminat davası açılması talep edildi.