Barzani: Halepçe Katliamı Soykırım Olarak Tanınsın
Mesud Barzani, 5 bin Kürdün kimyasal silahlarla öldürüldüğü Halepçe katliamının soykırım olarak tanınmasını istedi.
Barzani, Halepçe Katliamının 25. yıldönümü münasebetiyle Erbil`de düzenlenen anma programında konuştu.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden temsilcilerin anma programına katılmasından duyduğu memnuniyeti ifade eden Barzani, "Bu Kürt halkına ümit veriyor. Bugün Kürt halkının da dostları var. Bu seneki anma programımız daha önceki programlardan farklı. Bu yıl bölgemize gelen çok sayıda seçkin uluslararası konuğumuz var. Kürt halkına yönelik bu soykırımın uluslararası olarak tanınması için hep birlikte çalışacağız. Bu yüzden bu tablo Kürt halkına cesaret ve umut veriyor" dedi.
Geçmişte Kürtler`e kapılarını açarak yardım eden herkese teşekkürlerini sunan Barzani, Enfal hareketinin, "çok büyük ve yaraları çok derin bir trajedi" olduğunu belirterek, "Enfal, 1988`de başlamadı. Bu, 1975`de Kürt halkına karşı başlatlıan Enfal operasyonlarının doruğa ulaştığı yıl oldu" diye konuştu.
"ENFAL KÜRT HALKINI ORTADAN KALDIRMAYA YÖNELİK BİR HAREKETTİ"
Kürt bölgesindeki 4 bin 500 köyde halkın evlerinden yurtlarından edildiğini ve Araplaştırma hareketiyle karşı karşıya kaldığını belirten Barzani, ilk aşamada 12 bin Kürdün kaybolduğunu, bunlardan 8 bininin Barzani aşiretine mensup olduğunu söyledi. Barzani, Enfal operasyonlarının zirveye ulaştığı 1988`e kadar 182 bin Kürdün ortadan kaybolduğunu söyledi.
Bu insanlardan çok az bir bölümünün cesetlerine ulaşılabildiğini kaydeden Barzani, "Bu durum bile ne tür insanlık suçları işlendiğini, bunların sistematik şekilde uygulandığını ve bir milletin dışlandığını gösteriyor" dedi.
Kürtlere yönelik hareketin askeri bir operasyon olmadığını vurgulayan Barzani, "Bu, Kürt halkı ve Kürdistan`ı ortadan kaldırmaya yönelik bir programdı" ifadelerini kullandı.
Kürt halkının 1991`deki ayaklanmada başarıya ulaştığında, herhangi bir misilleme veya intikam eyleminde bulunmadığını belirten Barzani, Kürt köylerini imha eden, Enfal hareketinde yer alan bölgedeki askerlerin istedikleri yere gitmelerine izin verildiğini hatırlattı.
"Kürt halkının bir üyesi olmaktan her zaman gurur duydum, ama bu olayın ardından bu yüksek insani değerlerden dolayı daha da gurur duydum" diyen Barzani, "Evet, mevcut Irak hükümetinin bu suçların, Kürt halkına karşı icra edilen suçların sornumlusu olmadığını gayet iyi biliyoruz. Bunun tüm yasal sorumluluğu eski rejime aittir" dedi.
Barzani, "Temsilciler Meclisi kararıyla Halepçe, soykırım olarak tanındı. Irak hükümeti bu karara göre hareket etmelidir çünkü bu çok derin bir trajedi ve gelecek nesiller üzerinde psikolojilik etkileri olacaktır" dedi.
Eski rejime yardım eden ve onunla bağlantılı çok sayıda ülke ve şirket de Halepçe katliamının sorumluları arasında bulunduğunu belirten Barzani, çok sayıda firmanın, "5 bin kişinin şehit olduğu Halepçe`deki" katliamda kullanılan kimyasal silahların üretilmesine yardımcı olduğunu söyledi.
"Barış bir şehir olan Halepçe`de 5 bin kişi gazlarla zehirlenerek şehit edildi" diyen Barzani, "Evet bu gerçekten büyük bir kıyım ve büyük bir kayıp fakat öyle görünüyor ki, bu uluslararası toplumun gözünü açtı ve artık kimyasal silah kullanımı karşısında bunun bir iç mesele olduğunu ve yapacakları hiçbir şey olmadığını söyleyemediler" dedi.
HALEPÇE KATLİAMININ SOYKIRIM OLARAK TANINMASINI İSTEDİ
Kürdistan`ın dostlarından bu trajedinin ulusalararası arenada bir soykırım olarak tanınması için yardım beklediklerini söyleyen Barzani, "Benim Kürt halkına mesajım, geçmişi unutmayın ancak bu nefret veya intikama neden olmasın. Halkımızın müsamaha, barışçıl bir şekilde ortak yaşam değerlerini barındıran bu güzel, bu hoş kültüre sahip olmaya devam etmeliyiz" şeklinde konuştu.
Artık kimsenin, Kürt halkına karşı bir daha bu tür eylemler içine giremeyeceğini belirten Barzani, "Tüm bu fedakarlıkların ardından artık birileri kendi kendimizi yönetmememizi, ülkemizde özgürce yaşamamamızı bekleyebilir mi? Şunu çok açık bir şekilde ifade etmek istiyorum, biz tüm bu kayıplarımızı ülkemizde özgürce yaşayabilmek için verdik ve özgürce yaşayabilmeliyiz" ifadelerini kullandı.
Barzani, "Ufukta parlak bir gelecek, önümüzde parlak bir gelecek görüyorum. Geriye değil, hep ileriye gideceiz. Bölgemizin, Irak`ın ve tüm bölgenin barış ve refahının kaynağı olmasını diliyorum" dedi.
"IRAK`TA YAŞANAN KRİZ ANLAŞMALARA VE ANAYASAYA UYULMASIYLA ÇÖZÜLÜR"
Irak`taki son gelişmelere de değinen Barzani, "Maalesef Irak, Suriye`dekine benzer bir krizle karşı karşıya" diye konuştu. Bunun sadece Bağdat`la ilgili olmadığını söyleyen Barzani "Hayır, tüm Irak`ı ilgilendiren daha büyük bir mesele, bunun detaylarına girerek vaktinizi almak istemiyorum, fakat şunu söylemek istiyorum, Irak kurulurken Kürtler öncü rol oynamışlar, bunun için kanlarını akıtmışlardır" diye konuştu.
"Hepimiz, herhangi bir ayrım olmadan bu ülkenin ortaklarıyız. Birlikte bir Irak inşa edeceğiz. Temel anlayış budur. Bu yüzden Irak halkının büyük çoğunluğunun oyları anayasayı değiştirdik, her ne kadar eksik yönleri olsa da ideal bir anayasa. ve bu anayasa toplumdaki tüm grupların sorumluluklarını ve haklarını belirliyor. Şu an Irak`ta yaşadığımız krizin ana sebebi de işte bu anayasaya riayet edilmemesidir" dedi.
Barzani, "Bu krizin aşılması için tek yol, 2010`daki Erbil Anlaşması ve imzalanan diğer anlaşmaların uygulanmasıdır. Bunlar bizim için krizin aşılmasında yol haritasıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Barzani, "Hep birlikte anayasaya dönmek, birbirimizi kabul ederek barışçıl bir ortamda birlikte yaşamaya dönmek istiyoruz. Demokratik, federal bir Irak inşa etmek için kanlarımızı döktük, bunu Irak`ı birlikte inşa edelebilmek için yaptık" dedi. (İHA)