Aslan Mashadov Çeçen bağımsızlık mücadelesinin önemli isimleri arasında yer almıştır. Dudayev’in başkanlığı döneminde Aslan Mashadov,  Çeçenistan Genelkurmay Başkanı olarak orduyu yönetti. Aslan Mashadov, Dudayev’in şehadetinden sonra kazanılan zaferin mimarıdır.

 

Aslan Mashadov 1996 yılının 31 Ağustos’unda devlet başkanı Yeltsin’in Çeçenistan nezdindeki temsilcisi Aleksandr Lebed ile Hasavyurt anlaşmasına imza koyarak Çeçen zaferini belgeleyen insandır. Mashadov 1996 ateşkes anlaşmasının ardından Çeçenistan’ı ayağa kaldırmak için büyük uğraş verdi. Zaferden sonra kendisini ziyaret eden heyetlere “asıl şimdi Çeçenistan’a destek verin” demekten kendini alamıyordu. Ancak, küçük cihat’ta Aslan’a ve Çeçen halkına yardım edenler, büyük cihat başladığı zaman Aslan’a destek vermediler.

Ruslar, Mashadov yönetimini başarısız kılmak için ellerinden geleni yaptılar. Çeçenistan’da olmadık provokasyonlar tertip edildi. Adam kaçırdılar, faili meçhul cinayetlerle Çeçenistan’ı karıştırdılar. Bağımsızlık yolunda yürüyen Çeçenistan’ın yürüyüşünü sabote etmek için akla hayale gelmedik tertiplerde bulundular.

 

Bugün bu durumu anlamak daha kolay. O zamanlarda yapılmak istenilen şey bugün gerçekleşti. İkinci savaşa meydan vermemek için yoğun bir uğraş veren Aslan Mashadov, ikinci Rus-Çeçen savaşının başlamasını önleyemedi. Kendi arkadaşları bile Aslan’a “ihanet” ettiler. Herkes Aslan’a “tüm Kafkasya’yı alacağız” diyordu. Ancak Aslan “hayır biz elimizdekini de kaybedeceğiz” diyordu. Aslan, Rusları çok iyi tanıyan bir askerdi. Aslan Mashadov’a, Rus kuvvetlerine karşı savunma yapmaktan başka bir seçenek kalmadı. Ve o da bunu yaptı.

 

Aslan Mashadov 1997 yılında Zelimhan Yandarbiyev, Şamil Basayev gibi isimlerin de katıldığı, dünyaya örnek teşkil edecek bir seçimle devlet başkanı seçilmişti. Halkı için çoluğunu çocuğunu unutarak kendisini ülkesine adadı. Yıllarca Çeçenistan’ı karış karış savundu. Mashadov, şehadetinden önce iki yıl Çeçenistan’da barışın tesis edilmesi için temsilcisi Ahmedov’u görevlendirerek, kamuoyunda “Ahmadov Planı” olarak bilinen çözüm önerilerini dünya kamuoyuna sunmuştu. Barış çağrıları tüm dünyada ve Rus aydınları arasında geniş yankı bulan Mashadov, tek taraflı ateşkes ilan ederek iyi niyetli adımlarını pekiştirmişti. Ancak ne Ruslar ne de diğer güçler barışı istemiyordu…

 

Ruslar, Dudayev ve Yandarbiyev’den sonra Aslan Mashadov’a da suikast düzenlediler. Halkın oylarıyla seçilerek ülkesinin başına geçmiş bir lideri önce savaşa mecbur eden, daha sonra yasadışı(!) ilan ederek terörist muamelesi yapan Rusya bütün dünya ile alay etmişti. Çeçenistan’da diyaloga açık, şartsız olarak masaya oturmaya hazır, “Putin’le 30 dakikalık başbaşa görüşmede Çeçenistan meselesi hallolur” diyen meşru bir lideri katletmekle Rusya, barış yolunu da dinamitlemiştir. Rusya’nın Aslan’ın istediği barışa ihtiyacı yoktu. Rusya’nın niyetlerinin hepsi bugün belli oldu. Rusya’nın çıkarlarını korumakla görevli güdümünde bir başkan…

Rus yönetimi o günden bugüne kadar Çeçen halkının izzet-i nefsi ile oynamaktadır. “Rusya Kahramanı” madalyası ile kendi halkını öldürdüğü için ödüllendirilen Ramazan Kadirov, Ruslara yaranmak için Aslan Mashadov’u halen kötülemekte ve alay etmektedir. Rus yönetiminin Mashadov’la masaya oturmaması için çaba sarfedenlerin başında Alhanov ve Kadirov bulunmaktadır.

 

Mashadov’un ölümüyle Çeçen savaşı daha kanlı bir safhaya girmiştir. Dudayev ve Yandarbiyev suikastlerinde Rusya aktiftir. Mashadov’un katledilmesinde ise, işbirlikçi hain Çeçenlerin parmağı vardır.

 

Rusya bu olayları bilinçli olarak tezgâhlamaktadır. Rusya, Mashadov’u öldürerek Çeçenistan savaşında yeni bir safha açmıştır. Putin yönetimi Çeçen savaşını bahane ederek üniterleşme yolunda yeni adımlar atmıştır.

Çeçenistan’da 250 bin insanın hayatına mal olan özgürlük mücadelesi Putin’in sandığı gibi sona ermeyecektir. İmam Şamil’in dediği gibi “Petrolar, Katherinalar ve nice çarların öldüğü gibi”, gün gelecek Putinler de ölecek ama Çeçen özgürlük savaşı devam edecektir. Aslan Mashadov her onurlu Çeçen gibi yaşadı ve Şehid oldu. Allah katında şehitlere öldü demek yanlıştır. Allah Kur’an’da şehitlerin ölmediğini, yaşadığını söylüyor. Aslan Mashadov da, Dudayev ve Yandarbiyev gibi ruhuyla Çeçen mücadelesinin yanındadır. O yine mücadeleye devam edecek. Putin’in uykuları kaçacak, çünkü Aslan Mashadov ölmedi, yaşıyor.

Aslan, şehit edildiğinde intikam sözü verenler belki sözünü unutmuşlardır. Belki Aslan’ı kimse hatırlamıyordur. Hainlik yapanlar güzel evlerinde hayat sürdürüyorlardır. Aslan, “Biz Müslüman kardeşiz, bir ümmetiz, bize yardım ediniz” diye yalvardığı Müslüman kardeşleri de onu unutmuşlardır. Çeçenistan’ın bugün sana ihtiyacı var ey Aslan! Başına zalimler geçmiş, halk uyutulmuş, dün seninle arkadaşlık edenler bugün zalimlerle bir olmuş. Sana tabi olanlar öldürülüyor, ismini hayırla anan hapsediliyor. Seni unutturmaya çalışıyorlar... Ama merak etme Aslan’ım, Allah var! O hiç kimseyi unutmaz. Verilen sözler onun katında hep saklanır. Bir gün gelecek Allah, Aslan’ın da tüm diğer şehitlerin de intikamını alacak... Şehadetin kabul olsun Aslan! Seni özledik!