Mavi Marmara gazilerinin yargı mağduriyetleri devam ediyor
Gazze'ye uygulanan ambargoya karşı çıkmak amacıyla yola çıkan ve terör şebekesi siyonist işgal rejimi tarafından zulme uğrayan Mavi Marmara gemisinde yaralananların yaşadıkları sıkıntılar 11 yıl geçmesine rağmen devam ediyor.
31 Mart 2010 yılında Gazze'deki ablukayı kırmak için Filistinli Müslümanlara yardım götüren "Mavi Marmara" gemisi, siyonist rejim tarafından saldırıya uğramış, yaşanan saldırı sonucunda 10'u saldırı anında birisi ise uzun süre sonra tedavi gördüğü hastane olmak üzere toplam 11 kişi şehit olmuştu. Yine aynı saldırıda 60'a yakın yardım gönüllüsü de yaralanmıştı.
Mavi Marmara gemisinde bulunan ve saldırıda gazi olan Suat Koşmaz ve Muhyettin Yıldırım, işgal rejimine yönelik 11 yıl önce açtıkları dava süreçleri ile ilgili İLKHA muhabirine konuştular.
Siyonist işgal rejiminin Gazze’ye uyguladığı hukuksuz ambargoya karşı çıkmak amacıyla "Mavi Marmara" gemisiyle yola çıktıklarını ve seferde gazi olma şerefini elde ettiğini söyleyen Koşmaz, gemiye düzenlenen alçak saldının tüm dünyanın gözü önünde yaşandığını hatırlattı.
Suat Koşmaz
Gemiye müdahale sırasında siyonist askerlerle aralarında yaklaşık 30 metrelik mesafe olduğunu ve yaralandıktan sonra gemi içerisinde metrelerce sürüklendiğini söyleyen Koşmaz "Bize karşı acıma hisleri yoktu fakat gözlerindeki korkuyu net bir şekilde görüyorduk. israilli alçaklar, Allah’tan korkmadığı kadar Müminlerden korkuyorlardı. Mavi Marmara gemisinde çok güzel bir kardeşlik ortamı vardı. Gemideki kardeşlerimizle ümmetimizi ilgilendiren konuları istişare edip ezgiler söylüyorduk." dedi.
Saldırı sonrası Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvurduklarını hatırlatan Koşmaz, mahkemenin olayın şiddetinin düşük olması ve az sayıda vefat eden kişinin olması gerekçesiyle davaya bakmadığını söyledi.
"11 yıl geçmesine rağmen yargı süreci hala devam ediyor"
Siyonist işgal rejimine açmış olduğu tazminat davasının sonuçlandığını belirten Koşmaz "Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 400 bin liralık tazminatın ödenmesi kararına vardı ama davalı konumunda bulunan Maliye Hazinesi’nin itiraz etme ihtimali var. Eğer karara itiraz edilirse süreç daha da uzayacak. Olayın üzerinden 11 yıl geçmesine rağmen net bir şekilde sonuçlanmayan bir yargı sürecindeyiz. Tüm amacımız, Gazze’nin özgürlüğüne kavuşmasıdır. Bu hedef ve gaye ile çalışmaya devam edeceğiz. Birçok dava henüz sonuçlanmadı. Sürecin hızlanması daha uygun olur." diye konuştu.
Muhyettin Yıldırım
Gazilerden Muhyettin Yıldırım ise açtığı maddi ve manevi tazminat davası sonrasında yıllar geçmesine rağmen davanın bir türlü sonuçlanmadığını söyledi.
Daha önce Filistin’de yaşanan zulümleri hep ekran başında izlediklerini söyleyen Yıldırım, Gazzeli Müslümanlara bir nebze de olsun yardım edebilmek için "Özgürlük Filosu" ile birlikte yola çıktığını hatırlattı.
Yıldırım "Şu an Filistinli kardeşlerimizle omuz omuza savaşamıyoruz ama yaralarına merhem olabiliriz. Mazlumlara yardım etme düşüncesiyle yola çıkmıştık. israil uyarıda bulunmadan bize sert bir şekilde karşılık verdi. Yardım gemimize müdahale ederken bir savaş gemisine müdahale eder gibi davranıyorlardı." şeklinde konuştu.
"Yapılan anlaşmalar sebebiyle Türkiye'ye dava açmak zorunda kalıyoruz"
Siyonist işgal rejimine karşı dava açılması gerekirken, yapılan anlaşmalar sebebiyle Türkiye'ye dava açmak zorunda kaldıklarını vurgulayan Yıldırım "Mavi Marmara olayı sonrasında devlet ve millet olarak terör şebekesi israili tüm dünya kamuoyunda mahkûm edecek delillerimizin olmasına rağmen bu fırsatı değerlendiremedik. Şehitler verdik ve şu an Gazze daha kötü bir duruma geldi. Çünkü Türkiye çok kötü bir anlaşma imzaladı. Türkiye, kendisi suçluymuş gibi anlaşma yaptı. Yapılan anlaşmayı içimize sindiremiyoruz. Dava açıyoruz fakat açtığımız davaları israile karşı değil, kendi ülkemize açıyoruz. Zulmü yapan israil olmasına rağmen, davalı konumunda israil yok." dedi.
Yıldırım "Açılan davalar bazı hâkimlerin alanına girmediği için dosyalara bakılmıyor. Bu sebeple dava süreçleri uzuyor. Ben de dava açtım ve bir buçuk sene sonra hâkim kendi alanı olmadığı gerekçesiyle başka mahkemeye sevk etti. Süreç çok ağır işlemesine rağmen bizi üzen bir sonuç yaşıyoruz. Bize zulmeden israil, zorlukla karşılaşmadan davadan ve süreçten sıyrıldı." diye konuştu.
"İsrail ile yapılan anlaşma iptal edilmelidir"
Siyonist işgal rejimine dava açmanın kendileri için önemli bir gelişme olduğunu söyleyen Yıldırım, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Biz sembolik bile olsa hapis cezası verse idik israilin dokunulmaz olmadığını gösterecektik. israilin ceza almaması onları daha pervasız bir duruma getiriyor. Kardeşlerimizi sebepsiz yere şehit ediyorlar ve yargılanmıyorlar. Mavi Marmara bir fırsattı fakat değerlendirilemedi. İsrail ile yapılan anlaşma iptal edilmelidir. Cesur hükümetlere ve meclise ihtiyacımız var. İnanıyorum ki Allah’ın izniyle o günlerde gelecek." (İLKHA)