• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
21’inci yüzyılda modern korsanlık: Neredeler, nasıl saldırıyorlar?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

TRT Haber / Ali Burak Biber / Analiz

Korsanlık deyince aklınıza ne geliyor?

Devasa kılıçlar, büyük gemilerde dövüşen haydutlar, top atışları, üç köşeli şapkalar, Peter Pan ya da Jack Sparrow?

Günümüzün eğlenceli dünyasında, kitaplar ve filmler aracılığıyla korsanlar eğlenceli ve romantik kahramanlara dönüşse de, ne geçmişte ne de bugün, bu tanımların yakında dahi değiller.

Karayip Korsanları film serisinde Johnny Depp tarafından canlandırılan kurgusal karaker Jack Sparrow (Fotoğraf: AP)

[Karayip Korsanları filminden ]
 

Geçmişin kanlı "Altın Korsanlık Çağı" 18'inci yüzyılda sona erdi. Artık tek gözü bantlı korsanlar, kaçırdıkları denizcileri kılıçlarıyla tahta üzerinde yürütmüyor.

Ancak 21'inci yüzyılın modern korsanları da en az geçmişteki kadar kanlı terör faaliyetlerinde bulunuyor.

Korsanlık bugün de hem ulusal hem de uluslararası deniz taşımacılığının yüzleşmek zorunda kaldığı en büyük tehditlerden biri.

Uluslararası Denizcilik Bürosuna (IMB) göre korsanlık, 'devlet dışı görevliler tarafından, yasa dışı güç kullanımı yoluyla denizde bir soygun veya suç şiddeti' eylemi olarak tanımlanıyor.

Korsanlığın tarihi, ilk gemi taşımacılığının yapıldığı dönemlere kadar uzanıyor.

Konuyla ilgili bilinen en eski metinde ise ilk korsanlık faaliyetlerinin milattan önce 14’üncü yüzyılda Anadolu’nun güneybatı bölgesi olarak belirtilen Lukka’da gerçekleştiğinden bahsediliyor.

Fotoğraf: AFP

Kılıçların yerini ağır silahlar aldı

Kılıç kullanan korsanların günleri çoktan geride kaldı, ancak bu modern korsanların silah taşımadığı anlamına gelmiyor.

Birçok korsanlık faaliyetinde AK-47'ler ve ağır makineli tüfekler, denizdeki şiddetin başrolünde.

Ayrıca, gemileri uzak mesafeden hedef almaya imkan sağlayan roket atarlar, gece görüş gözlüğü ve gelişmiş GPS cihazları da kullanılıyor.

Roket güdümlü el bombaları ve havan topları gibi ağır ateşli silahlar da yakın geçmişteki pek çok saldırıda kullanıldı.

Ticari gemilerin gemide ağır ateşli silahlar taşımasına izin verilmiyor. Bu ise korsanlara karşı savunmada en büyük dezavantajlardan biri.

Fotoğraf: AFP

Ticari gemiler korsanlara karşı kendilerini nasıl savunuyor?

Gemiler ateşli silah taşıyamasa da korsan saldırılarına karşı tamamen savunmasız değiller. Bazı alternatif yollar saldırıları engellemede oldukça başarılı.

Örneğin İsrail merkezli MV Africa Star kargo gemisi 2009 yılının nisan ayında 9 korsan tarafından saldırıya uğradığında, gemi mürettebatı korsanların gemiye tırmanmasını önlemek için dikenli tel bobinleri kullandı.

Bunun dışında korsanlara karşı kullanılan farklı teknolojiler de var.

Uzun menzilli akustik cihaz, korsanları uzaklaştırmak için ağrıya neden olan ses ışını kullanan, ölümcül olmayan bir korsanlıkla mücadele cihazı. Sonik silah, bir insanın ortalama tolerans seviyesinden daha yüksek tiz ses çıkarıyor.

Fotoğraf: Maritime Journal

Korsanlıkla mücadele lazer cihazı, korsanlara görsel bir uyarı sağlamak ve geçici olarak dikkatlerini dağıtmak için kullanılan ölümcül olmayan bir lazer ışını. Lazer cihazı hem gündüz hem de gece kullanılabiliyor ve gemi mürettebatı tarafından rahatlıkla çalıştırılabiliyor.

Fotoğraf: Mare Insight

Su topu, tüccarların gemilerinde yaygın olarak kullanılan ölümcül olmayan bir silah. Cihaz, gemiye binmeye çalışan korsanları havaya uçuran güçlü ve aşılamaz bir su akışı sağlıyor.

Fotoğraf: ABC News

Tekne kapanı, korsanların teknelerini bir ticaret gemisine yaklaştıklarında durdurmak için kullanılabilecek bir tür balistik ağ. Ağ, sudaki teknelerin pervanelerini yakalıyor ve ileriye doğru hareket etmesini engelliyor.

Fotoğraf: Maritime Journal

Korsanlık faaliyetleri neden arttı?

Dünya Bankası raporundan derlenen bilgilere göre, gemi korsanlarının saldırılarında 2019'da "1994'ten bu yana erişilen en düşük seviye" kaydedildi.
2010 yılında zirveye ulaşan kaçırılan gemi sayısı 2019'da "son 10 yılın en düşük seviyesine" geriledi.

Ancak 2020'de küresel korsan saldırıları ve saldırı girişimlerinin sayısında bir önceki yıla göre yüzde 24 artış yaşandı.

Peki bu artışın arkasında hangi nedenler var?

2020 yılında tüm dengeleri değiştiren koronavirüs salgını, korsanlık faaliyetlerinin artmasına da neden oldu. Hükümetler, korsanlıkla mücadele etmek için daha az kaynak ayırmak zorunda kaldı.

Korsanlığa eğilimli alanlardaki ekonomik koşullar, bu faaliyetleri artırırken, bazı hükümetlerin korsanlık raporlarına yeterince yanıt vermesini de engelledi.

Raporlama prosedürleri gecikmelere ve masraflara yol açabileceğinden, bazı gemi yöneticileri korsan saldırılarını bildirme konusunda isteksiz davrandı.

Nakliye şirketleri, paradan tasarruf etmek için gemilere daha az mürettebat personel atadı. Personel azlığı, tehditleri izleme ya da önleme konusunda başarısızlığa yol açtı.

Grafik: Hafize Yurt

Saldırılar nasıl gerçekleştiriliyor, ne talep ediliyor?

Modern korsanlar, Altın Çağ korsanlarıyla aynı taktikleri kullanıyorlar. Genellikle, herhangi biri alarmı çalıştırmadan gemiye binmek için kancalı halatlar veya direklerdeki kancaları kullanarak geceleri gemilere arka taraftan saldırıyorlar.

Ancak modern korsanlar her zaman bir geminin kargosunun peşinde değiller. Çünkü büyük miktarlarda mal satmak, onları kabul edecek pazarlara erişim gerektiriyor.

Bunun yerine korsanlar mürettebatın değerli kişisel eşyalarını, elektronik eşyalarını ve diğer malzemeleri alıyorlar.

Ek olarak, bazı gemiler malzeme satın almak ve döviz kurlarının zararını telafi etmek için büyük miktarlarda parayı bir kasada tutuyorlar. Bir geminin kasası, korsanlar için cazip bir hedef olabiliyor.

Çoğunlukla, bu saldırılar nispeten kıyıya yakın bir yerde gerçekleşiyor ve korsanlar bunları gerçekleştirmek için küçük sürat tekneleri kullanıyor.

Ancak geçmişte kıyı şeridinden 400 deniz mili kadar uzakta bazı saldırılar da meydana geldi. Bu durumlarda yetkililer, daha küçük gemilerin büyük bir ana gemi ile birlikte yakıt, malzeme ve mühimmat taşıdığından şüpheleniyorlar.

Fotoğraf: AFP

Saldırıların küresel bütçesi

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansına (UNCTAD) göre, dünya ticaretinin miktar bazında yüzde 80, değer bazında yüzde 70'i deniz taşımacılığı yoluyla gerçekleştirilirken korsan saldırıları ciddi tehdit oluşturuyor.

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) verilerine göre, yalnızca Gine Körfezi'ndeki korsan saldırılarının ekonomiye etkisi 818,1 milyon dolar seviyesinde bulunuyor.

Araştırmalar, korsanlığın maliyetinin küresel ekonomiye yılda 16 milyar dolara kadar mal olabileceğini gösteriyor.

Saldırılar en fazla nerde yaşanıyor?

Günümüzde korsanlığın sıcak noktaları Hint Okyanusu, Doğu Afrika, Güney Çin Denizi, Güney Amerika ve Karayipler.

Son zamanlarda, Kızıldeniz özellikle Aden Körfezi ile Hint Okyanusu arasındaki sularda, Somali kıyılarında ve Malakka Boğazı'nda korsanların çok aktif olduğu tespit edildi.

21’inci yüzyılda modern korsanlık: Neredeler, nasıl saldırıyorlar?

Ayrıca uluslararası Tuna Nehri'nin Sırp ve Romanya bölgelerine korsan saldırıları yapıldığına dair haberler de var.

Geçen yıl 45 gemiyle en fazla korsan saldırılarına maruz kalan ülke Yunanistan olurken bu ülkeyi 30 gemiyle Singapur, 18 gemiyle Almanya, 13 gemiyle Hong Kong ve 9 gemiyle Danimarka ve Birleşik Arap Emirlikleri takip etti.

Bu dönemde saldırıya uğrayan Türk gemilerinin sayısı 5 olarak kayıtlara geçti.

Saldırıların yaklaşık yüzde 50'si Nijerya, Endonezya, Singapur ve Benin'de gerçekleşti. Nijerya'da geçen yıl 35, Endonezya'da 26, Singapur'da 23 ve Benin'de 11 gemi korsan saldırısı veya saldırı girişimine uğradı.

***Kaynak: Bu analiz “TRT Haber”den alıntıdır. Tüm “alıntı analizler” gibi yazıdaki ifadeler ve görüşler sahibine aittir.

Bu haberler de ilginizi çekebilir