• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Aşılama huzurevlerindeki vaka sayılarını yüzde 90 düşürdü
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Aşılama kampanyalarının geçen yılın sonlarına doğru başlatılmasından bu yana, çoğu Avrupa ülkesi, bilimsel gelişmeler ile belirlenmiş ve uyarlanmış planlarını, aşıların etkinliği, iki dozun uygulanması arasındaki süre ve dağıtıldıkları yaş gruplarına ilişkin verilere göre değişiklikler yapmak zorunda kaldılar. WHO, Avrupa Bölge Ofisi uzmanları şu anda, Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) ile iş birliğinde, Avrupa sağlık otoritelerinin, mevcut aşılar üzerinde yapılan güncel deneyler ve çalışmalardan ortaya çıkan sonuçlar ışığında, aşılama kampanyalarında önceliklerin yeniden belirlenmesinde ve programların ayarlanmasında temel almaları için bir dizi öneri ve direktif hazırlanması üzerine çalışıyor.

ECDC’de bir virolog olan Olivier Blanchard, aşının etkinliğine yönelik nihai verileri belirlemek için genellikle birkaç yıl süren gerekli tüm denemelerin yapılması için yeterli zamanın verilmesinin öncesinde, aşı geliştirme ve kullanımının onaylanması sürecinin rekor seviyede kısa sürmesi sebebiyle bunun öngörüldüğünü ve yeni verilerin ve sonuçların sürpriz olmadığını söylüyor.

Blanchard, ECDC’nin daha önce, üye ülkelere aşı planlarının esnek olması ve aşıların etkinliği hakkında yeni sonuçlar ortaya çıktıkça değişiklik yapmaya hazır olmaları gerektiğine ilişkin uyarıda bulunduğunu hatırlattı.

Son günlerde, mevcut durumda kullanılan aşıların ilk dozlarının ardından aşıların çoğunun yüksek etkinlik gösterdiği ile ilgili dolaşan haberler kapsamında, ABD sağlık yetkilileri, geçen hafta sonunda Pfizer şirketi aşısının ilk dozunun alınmasının ardından etkinliğinin yüzde 92,6’ya ulaştığını açıkladı. Mevcut aşıların ilk dozların kullanılmasının ardından sağladığı koruma süresinin belirlenmesine ilişkin 12 ülkede araştırma yürüten Kanalı bir grup araştırmacı, dünyanın birçok ülkesinin aşı eksikliğinden muzdarip olduğu bu aşamada, ikinci doz aşının verilmesinin ertelenmesinin ulusal güvenliği etkileyen bir mesele olarak görülmesi çağrısında bulundu. Söz konusu çalışmanın ilk sonuçları, ilk dozdan bir ay sonra ikinci dozun verilmesinin fazla koruma sağlamadığını gösterdi. Aşılar yeterli sayıda sağlanana ve etkinlikleri hakkında daha net sonuçlar görülene kadar bir doz ile yetinilmesi önerilmişti.

Avrupa İlaç Ajansı (EMA) ise, aşıların etkinliği ve sağladıkları koruma sürelerine ilişkin halihazırda mevcut olan verilerin aşılama kampanyalarının zaman çizelgelerinde köklü bir değişiklik önermediğini ancak her an değişebileceğini çünkü yürütülmekte olan çalışmaların hala ilk aşamalarda olduğu konusunda uyarıda bulundu. EMA’ya bağlı Aşı Komitesi, kullanımı nihai olarak onaylanmış olan üç aşının dağıtımı için şu anda yürürlükte olan talimatlara uyulması ve aşılama planlarını değiştirmeden önce, etkinlik düzeyini belirlemede temel kriterlerden biri olan aşıların sağladığı koruma sürelerine ilişkin daha net sonuçlar ortaya çıkana kadar beklenmesi çağrısında bulundu.

EMA’nın uyulmasını tavsiye ettiği yürürlükte olan talimatlarda, Pfizer aşısının ikinci dozunun, ilk dozdan üç hafta sonra verilmesini ancak bu sürenin 6 haftaya uzatılabileceğini, bunun aşının etkinliği üzerinde bir etkisi olmayacağını belirtiyor. Sürenin 6 hastaya uzatılması, milyonlarca insanın ilk doz aşıları olması için fırsat sağlabilir. Ajans ayrıca, Moderna aşısının ikinci dozunun ilk dozdan 28 gün sonra, AstraZeneca aşısının ise ilk dozdan 12 hafta sonra verilmesini tavsiye ediyor.

Kovid-19 ile enfeksiyondan iyileşenlerin virüse karşı güçlü bağışıklık geliştirdiğini gösteren bir dizi çalışma sonucunun ortaya çıkmasının ardından, birkaç Avrupa ülkesi, salgını atlatan hastaların iyileşme sürelerinin ardından 6 ay geçmeden önce aşı uygulamamaya karar verdi. EMA İcra Direktörü Emer Cook, EMA’nın bu konudaki çalışmalarının henüz tamamlanmadığını ve bu ay sonundan önce bir tavsiyede bulunmasının muhtemel olduğunu belirtti. İcra Direktörü, üye ülkelere, aşı kampanyalarının zaman çizelgelerinin gözden geçirilmesi gerekeceği, yeni verilerin ve çalışmaların sonuçları beklemelerini, planlarında değişiklik yapmaya açık olmalarını ayrıca bu sonuçların aşılarda değişiklik yapılmasını gerektirebileceğinin ihtimal dışı tutulmaması gerektiğine yönelik çağrıda bulundu.

Bu haberler de ilginizi çekebilir