Su Depoları İnsan Sağlığını Tehdit Ediyor
İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, sağlıksız su depolarının insan sağlığını tehdit ettiği söyledi.
ADANA - İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, yaptığı açıklamada; yapılardaki su depoları, taşıyıcı borular ve güneş enerjisi sistemindeki sağlıksız koşullara değindi.
Su depolarının ve güneş enerjisi sistemlerinin hayatın vazgeçilmezlerinden olduğu belirten Bakır şunları söyledi:
"Su depoları ve güneş enerjileri daha dikkatli yapılardaki su depoları, taşıyıcı borular ve güneş enerjisi sisteminde hassas olmak gerekiyor. Çünkü sisteme dahil su depoları ve taşıyıcı borular insan sağlığını birebir etkilemekte, hatalı üretilen depolar ve gerçekleştirilmeyen periyodik bakım sağlık açısından tehdit oluşturmaktadır.
Temiz ve nitelikli su, temel insan hakkıdır
Hemen her yapıda bir su deposunun bulunduğu, şehir suyunun depodan geçerek evlere ulaştığı ve özellikle Adana gibi kentlerde güneş enerjisi sisteminin yaygınlığı düşünülürse, nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya bulunduğumuz daha net anlaşılacaktır.
Temiz ve nitelikli su, temel insan hakkı olarak kabul edilmekte, vatandaşa olması gereken nitelikte ve düzeyde su sağlamak da kamu idaresinin temel görevleri arasında sayılmaktadır.
Ne yazık ki, dünyada tüm hastalıkların yaklaşık yüzde 80`ni temiz ve hijyenik olmayan sulardan kaynaklanmakta, her yıl, yarıdan fazlasını çocukların oluşturduğu ortalama 5 milyon insan, kirli olan suya bağlı nedenler sonucunda hayatını kaybetmektedir.
Adana`nın dördüncü öncelikli sorunu su kirliliğidir
Tüm dünyanın yaşadığı su kirliliği sorununu Adana da yaşamaktadır. Çevre Bakanlığı`nın hazırladığı kentlerimizin öncelikli sorunlarının yer aldığı rapora göre; Adana`nın dördüncü öncelikli sorunu su kirliliğidir.
Kentimizin yaşadığı su kirliliği, açık ki, doğal su kaynaklarının, su artıma tesislerinin ve taşıyıcı sistemlerin mevcut durumdan kaynaklanmaktadır.
Vurgulanmalıdır ki, Çevre Bakanlığı tarafından tespit edilen su kirliliği sorununa, yapılardaki su depoları, taşıyıcı borular ve güneş enerjisi sistemi dahil edilmemiştir. Suyun yapıya ulaştıktan sonra hangi ortamda tutulduğu ve çeşmelere nasıl ulaştığı düşünülürse, durumun daha da vahim olduğu görülecektir.
Yapı inşa sürecinin bir bütün olduğu, sürecin bütün bileşenlerinin ve üretimin tüm aşamalarının güvenli ve sağlıklı olması gerektiği, hijyenin en az taşıyıcı sistem kadar önem arz ettiği bilinmelidir.
Mevcut su kirliliğine, su depolarının olması gerektiği gibi üretilmemesi, su depolama ve dağıtma sisteminde uyulması gereken kurallara uyulmaması eklenince deponun içinde ve taşıyıcı borularda sağlığa aykırı bakteriler oluşmakta ve insan sağlığına aykırı olan sonuçlar açığa çıkmaktadır.
Sorun su depolarının denetlenmesi ile çözülür
Sorun su depolarının sadece şap ile kaplanmasından ve izolasyon yapılmamasından kaynaklanmaktadır.
O halde ne yapılmalı, su depoları hangi esaslar doğrultusunda üretilmelidir? Yapılması gereken oldukça basit bir işlemdir. Su depolarının içinin mutlaka seramikle kaplanması gerekmektedir. Bu olması gerekendir ancak yeterli değildir. Su depolarının sağlıklı olması için seramik derzlerinin bakteri tutmayan doğru malzeme kullanılarak yapılması ve aralarının yine aynı malzeme doldurulması gerekmektedir.
Bir başka konu ise, yapı denetim sürecinde su deposu yalıtımının kontrol edilmesidir. Yapı denetim uygulaması, binaların taşıyıcı sistemlerini denetlemekle kalmamalı, insan sağlığını doğrudan ilgilendiren konular da ilgi alanına dahil edilmelidir. Bunlar yapıldığı ve su depoları olması gereken tarzda üretildiği sürece vatandaşlara sadece su depolarının belli periyotlarla temizlenmesi kalmaktadır ki, vatandaşların kendi sağlıkları açısından buna dikkat edeceğinden kuşku duyulmamaktadır.
Ayhan Kaya - İLKHA