Sigara içenler Covid-19'a daha çok yakalanıyor
9 Şubat Dünya Sigara Bırakma Günü vesilesiyle sigarayı bırakmanın faydaları ve Covid-19 döneminde sigara içmenin risklerine değinen Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, önemli bilgiler paylaştı.
Türkiye'de her 10 kişiden 3'ünün sigara içtiğini ve sigara içen her 10 kişiden 7'sinin de sigarayı bırakmak istediğini belirten İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, "Toplam 17 milyon sigara içen insan var ama tütün kontrolünün sürekli ve güncel bir şekilde sürdürüldüğü ülkelerde bu oranlar yüzde 10'un altına düşüyor. Yani, 10 kişiden 1'i sigara içiyor. Bu nedenle ülkemizde de tütün kontrolünde hedeflenen noktaya gelinmesi için sürekliliği olan ve etkili uygulamaların kararlılıkla devam ettirilmesi gerekiyor." dedi.
"Sigara bağımlılığı bir hastalık"
"Sigara bağımlılığını artık bir hastalık olarak kabul ediyoruz" diyen Kılınç "Sigara bağımlılığı; istendiği zaman terk edilen bir durum veya basit bir alışkanlık ya da sosyal bir davranış değildir. Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, verem gibi tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Sigara bağımlılığı sağlık çalışanları tarafından müdahale edilirse bilimselliği kanıtlanmış etkili ilaçların yardımıyla kolayca tedavi edilebiliyor. Tüm tütün mamulleri, elektronik sigara ve diğer ısıtılmış tütün ürünleri de dahil güçlü bir bağımlılığa yol açan nikotin içerir. Maalesef nikotin bağımlılığı, diğer eroin, kokain gibi madde bağımlılıkları ile eşdeğer bir bağımlılıktır" dedi.
"Sigarayı bırakmak isteyenler için Alo 171"
Kılınç, şöyle devam etti:
Sigara içen 10 kişiye sorduğunuzda 7'si 'sigarayı bırakmak istiyorum' diyor. Ancak bu 7 kişiden sadece 3'ü sigara bırakmak için herhangi bir girişimde bulunuyor. Hastaların kendi kendilerine bu bağımlılıktan kurtulmaları her zaman mümkün olmuyor.100 kişiden 3 ya da 4'ü bu bağımlılıktan kurtulabiliyor. Gerekli uygun müdahaleler, etkili tedaviler uygulanırsa tütünden kalıcı olarak kurtulma oranı yüzde 30'a kadar çıkabiliyor.
Sağlık Bakanlığı tarafından tanınmış, bilimselliği kanıtlanmış yöntemleri uygulayan, kamu kurumlarında birinci, ikinci, üçüncü basamakta bulunan sigara bırakma polikliniklerinde bu hastalığın tedavisinin yapılması başarı oranını yükseltiyor.
Tütün ürünlerini kullanmayı bırakmak isteyenler, Alo 171'i arayarak en yakın sigara bırakma polikliniğinden randevu alabiliyor. Bu polikliniklerde yapılan tedavi, ücretsiz ve Türkiye'nin birçok ilinde birden fazla sigara bırakma polikliniği var
"Sigara içenler, Coronavirus'e daha fazla yakalanıyorlar"
"Covid-19 ile sigara ilişkisi netleşti, artık sigara içenlerin Coronavirus'e daha fazla yakalandığını biliyoruz" vurgusu yapan Prof. Dr. Oğuz Kılınç "Sigara içenler, Covid-19 hastalığına yakalanırlarsa daha ağır bir hastalık süreci geçiriyorlar. Bu konuda çelişkili yayımlar vardı ama son dönem yapılan yayımlar sayesinde artık bağlantıyı daha net kurabiliyoruz. Dolasıyla bu bilgi dahilinde kişiler sigara içme davranışları da dahil birçok kötü alışkanlık ve davranışlarını sorgulamaya başladılar. Bu amaçla sigara bırakma polikliniklerine başvuran hastaların olduğunu biliyoruz. Sigara içicisi olup Covid-19'a yakalanarak hastalığı ağır geçiren, akciğer şikayetleri devam eden hastalar oluyor. Bu hastalarda sigara ile ilişkili olarak Covid-19 süreçlerinin uzadığını gözlemliyoruz. Bu nedenle ülkemizde sigara içenlerin bu konuda dikkatli olması ve nikotin bağımlılığından kurtulma süreçlerini kararlılıkla öne çekmeleri gerekiyor" ifadesini kullandı.
"Sigarayı bıraktığınız ilk 20 dakikada vücutta iyileşme başlıyor"
"Bu zehrin (tütün mamülleri) vücuda alınması ne kadar erken kesilirse vücudun sağlığa doğru yönelmesi de hızlı oluyor" diye uyaran Prof. Dr. Oğuz Kılınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sigaradan kurtulduktan 20 dakika sonra hücre hasarları iyileşmeye başlıyor. Yani ilk 20 dakikadan itibaren vücut fayda görmeye başlıyor. Günler, haftalar, aylar ve yıllar geçtikçe de hiç sigara içmemiş gibi olma durumu giderek yükseliyor. Mesela, ilk bir yıl içinde kalp krizi geçirme riski 10 kat fazlayken bu oran ikinci yılda yarı yarıya azalıyor ve beş kata iniyor. Yıllar ilerledikçe de bu risk giderek azalmaya devam ediyor.
Kılınç "Sigara içenlerde görülen 30 kat kanser riski bile bağımlılıktan kurtulduktan sonra yıllar içinde içmeyenlerle benzer duruma gelebiliyor. Yeter ki hastalar vücudu zorlayacak bu zehri almayı kessin. Uzmanlaşmış merkezlerde, sigara bırakma polikliniklerinde, çok kolay bir şekilde, kişileri bu zehirden kurtulmaktan alıkoyan engellerin tümü çözümlenebiliyor." dedi. (İLKHA)