Tünel, Şeker, Doğalgaz… ZAMLAR SAĞANAK GİBİ
2021 yılı ocak ayına bir zam yağmuru altında girmiş “beraber ıslanmıştık yağan zam yağmurunun altında”. Şimdi de yılın ikinci ayına yine zam yağmuru altında “beraber ıslanarak” girdik. Avrasya Tünel’ine % 26, şekere %10, doğalgaza % 1... Vatandaşlar gıda fiyatlarına gelen zamlara çözüm beklerken başka kalemlerde zamlar sağanak gibi yağdı.
DOĞRUHABER / Hasan Işık
Tüm dünyayı alt üst eden koronavirüs salgını 2020 yılında hem ülkelerin hem ailelerin ekonomisini darmadağın ederken 2021 yılı için bir ümit demiştik… Geçmiş olan koca bir yılın tecrübesi ile zaten zor durumdaki vatandaşa belki biraz daha kolaylaştırıcı, nefes aldırıcı adımlar atılır…
Fakat bu beklentimiz daha yeni yıla ve ilk ayına girer girmez bir zam yağmuru ile sükutu hayale uğramıştı. Hemen ertesinde de peş peşe yapılan bu zamları ve döviz fiyatlarını bahane eden kimi fırsatçılar da ayın ortasında gıda fiyatlarında fahiş artışlara gitmişti. Öyle ki Ticaret Bakanlığı 81 ilde fahiş fiyat denetlemelerine gitmesine ve milyonlarca lira ceza kesmesine rağmen bu fahiş artışlar “fahişlikleri” ile kalakaldılar vatandaşın boynunda...
Hadi Ocak ayı bitti, Şubat geliyor belki bir umut dedik… Ay daha geceden başlarken ilk zam da geceden başladı ve doğalgaza zam yapıldı. Bitti mi hayır ardı sıra tünel geçiş ücretlerine ve şekere de zam geldi.
KIŞIN ORTASINDA DOĞALGAZA ZAM NE KADAR ETİK…
Şubat ayında zam fırtınası ayın ilk gecesinde başladı: Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'nin (BOTAŞ) internet sitesinde, şubat ayına ilişkin tarife tablosu yayımlandı. Buna göre, BOTAŞ'ın konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine uyguladığı satış fiyatı, ocakta geçerli olan tarifeye göre %1 artışla 1000 metreküp doğal gaz için 1276 lira, ticarethane, sanayi ve elektrik üretim santralleri için ise 1428 lira olarak belirlendi.
BOTAŞ’ın açıklamasının sonuna “Doğal gazda fiyat tarifeleri aylık olarak hesaplanıyor” şeklinde aydınlatıcı bir cümle ekliyor ajanslar. İyi güzel de vatandaşın aylık aldığı maaş aylık olarak hesaplanmıyor ki! Yıllık olarak ne verildiyse o. Her ay taraflar oturup “şuna şuna zam gelmiş, senin maaşını şu rakama yükseltelim” denilmiyor ki?
ŞEKERE GELEN %10 ZAMLA VATANDAŞIN AĞZININ TADI BOZULDU
Şubatın ilk gecesi doğalgaz zammını yedikten sonra sabahın ilk ışıkları ile İzmir’de meydana gelen deprem fırtınası gibi bir zam fırtınasına tutulduk. Şekere gelen %10 zamla vatandaşın ağzının tadı bozuldu.
Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. yaptığı açıklamada, kristal şekerin kg satış fiyatı KDV hariç 3,93 TL, KDV dahil 4,2444 TL’ye çıkarıldığını açıkladı. (2019 yılında Türkşeker’in 50 kilogramlık Polipropilen torbadaki bir kilogram kristal şeker satış fiyatı, KDV hariç 3,57 TL’ye, KDV dahil fiyatı da 3,8556 TL’ye çıkarılmıştı).
TÜNELDEN GEÇSEN BİR DERT GEÇMESEN BAŞKA BİR DERT…
Diyorum ya Şubat ayı zam fırtınası ile başladı diye, bu zamların ardından Avrasya Tüneli'nin resmi web sitesinde yer alan güncel geçiş ücretleri tarifesine göre, Avrasya Tüneli tek yön geçiş ücretleri otomobiller için 46 TL, minibüsler için ise 69 TL olarak belirlendi. 2020 yılında Avrasya Tüneli tek yön geçiş ücretleri otomobiller için 36,40 TL, minibüsler için ise 54,70 TL olarak uygulanıyordu. 2021 yılında otomobillerin geçiş ücretine yüzde 26,4, minibüslerin geçiş ücretine yüzde 26,1 zam yapılmış oldu. Fiyatlara yüzde 8 KDV dahil olurken, Avrasya Tüneli'nden sadece 1. ve 2. sınıf araçların geçebildiği belirtildi.
Hani “Deli Dumrul” misali; köprü yaptırmış geçenden otuz akçe, geçmeyenden de döve döve kırk akçe! Yani tünelden geçsen bir dert geçmesen başka bir dert…
SEÇİM ZAMANI DA BİRİLERİ VATANDAŞIN UMURUNDA OLMAZ!...
Ne dersiniz acaba bu zam fırtınası durulur mu? Mümkün değil! Çünkü daha önceki yazılarımızda zamları “karlı bir yamaçtan kopan bir çığ”a benzetmiştik. Bir kez tetiklenmeye görsün tüm kesimleri etkiliyor.
Hatta son gıda fiyatı artışlarındaki “fahişlik”ten gördük, hiç alakası olmayan da zam yapıyor. Yani pusudakiler bahane bekliyor, bir şeylere zam yapılmaya görsün hemen mazeretleri hazır: “Şuna şu kadar zam geldi, buna bu kadar zam geldi, kurtarmıyor, aldığımı yerine koyamıyorum…vs”.
Peki sayın Merkez Bankası Başkanı’nın faizleri 6-7 puan artırırken bahsettiği “fiyat istikrarı” ve “enflasyonla mücadele” ve dahi “sıkı para politikası” söylemleri nerede kaldı? Tabi ki bu durumda yaya kaldı…
Gerçi Sayın Cumhurbaşkanı diyor da kimsenin dinlediği yok: “Faizler artarsa enflasyon artar.”
Neymiş, gördük. İşte yatırım ortamını faizleri artırarak darmadağın eder, yine borçların ödenebilirliğini de yine faizleri artırarak terörize ederseniz, sonuçta zam fırtınası başlar ve enflasyon da bu zamlarla alır başını gider.
Tabii bu zam yağmurları ve zamlar sonrası işitilen “âh”lar birilerinin çok da umurunda olmayabilir ama bu ülkeyi yöneten iktidarın umurunda olmalı. Yoksa seçim zamanı da birileri vatandaşın umurunda olmayabilir!...