Türkiye’nin Suriye politikaları ve Rusya’nın endişeleri
Rusya Suriye'nin kuzey doğusuna takviye asker gönderdi. Türkiye askeri operasyona hazırlık mı yapıyor merak konusu. Türkiye’nin son dönemdeki hareketliliği Rusya’yı derin endişelere sevk etti. Önümüzdeki dönemde Suriye’de değişiklikler beklemek yerinde olacaktır.
Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz
Suriye rejiminin koruyucusu Rusya’nın da kabul ettiği bir gerçek var, Suriye artık eskisi gibi bir devlet asla olmayacaktır. Bugün Suriye de fakto olarak üçe bölünmüştür. Muhalefetin kontrol ettiği ve kendi yönetimini kurduğu bölgeler; YPG’nin kontrolündeki bölgeler ve Esad rejiminin kontrol ettiği bölgeler. Bu durum, kim ne derse desin, şuanki Suriye’nin gerçek durumudur. Esad rejimini Rusya ve İran desteklemektedir. Muhaliflere destek veren ise Türkiye’dir. YPG ise tamamen Batı ve zaman zaman Rusya tarafından desteklenmektedir. YPG adeta bölgedeki büyük oyuncular tarafından istenilen yönde kullanılan bir örgüttür. Bugün Suriye’nin kuzey doğusunda örgütlenmiştir, yarın farklı bir bölgeye kayabilir. YPG daha çok Türkiye’ye karşı kullanılıyor. Çünkü, Türkiye YPG’yi kendi güvenliğini tehdit eden PKK örgütünün bir uzantısı olarak görüyor. Afrin'in ele geçirilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'nın niyetinin Suriye'deki diğer Kürt bölgelerine askeri harekatını genişletmeyi planlamak olduğunu söylemişti. Aynı zamanda Türkiye'nin Suriye'yi "ele geçirmeyi" planlamadığına dair güvence vermişti, diyorlar ki, bu sadece Türkiye ile sınırı olan bölgeleri "teröristlerden" kurtarmaktır. Başkan Erdoğan, Türkiye askerleri için bir sonraki hedefin Suriye'nin Fırat Nehri'nin doğusundaki sınır boyunca yer alan diğer şehirler olacağını söyledi. Şuanda bu bölgeler YPG tarafından Amerikan ve Rus müttefiklerinin desteğiyle kontrol edilmektedir. Suriye'nin Türk kontrolündeki alanları, Afrin, el-Bab, Azez, Cerablus, Jindires, Rajo, Tel Abyad ve Ras al-Ayn gibi şehirler dahil olmak üzere 1000'den fazla yerleşim birimini kapsayan 8.835 kilometrekarelik bir alandan oluşmaktadır. 22 Ekim 2019'da Soçi'de bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'nin kuzeydoğusundaki durumun normale döndürülmesine yönelik ortak faaliyetleri öngören bir mutabakat zaptı imzalamıştı. Fakat, Rusya ile imzalanan mutabakata rağmen bölgede Türkiye’yi rahatsız eden gelişmeler yaşanmaktadır. YPG durmadan Türkiye’yi tehdit eden faaliyetlere devam etmektedir.
Rus ve Türk askerlerinin Fırat'ın doğusunda ortak devriyeleri YPG’nin bölgede yapılandırmasına engel olmamaktadır. Ankara’ya göre, bölgedeki Rus ve Türk ortak devriyeleri YPG/PKK’nin faaliyetlerine engel olmamaktadır. Dolayısıyla, şuna bir müdahale yapılması elzemdir. Kremlin YPG konusunda Ankara’dan farklı düşünüyor ve bir şekilde gözleri yumarak YPG/PKK’ya sahip çıkıyor. Ayrıca, Rusya YPG/PKK’ya sahip çıkmakla birlikte hassas bir politika yürüterek Batı’ya “beraberiz” mesajını vermektedir. Çünkü, Almanya, Fransa ve ABD Türkiye’nin tek başına yürüttüğü Suriye’nin kuzeydoğusundaki askeri operasyonlarına karşı durmaktadır. Uluslararası hukuka göre, Türkiye, güvenliğine yönelik bir tehdit varsa kendini savunma hakkına sahiptir. Bu, ABD’de 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra BM Şartının 51 maddesine (terörle mücadelede uluslararası işbirliği) göre doğan bir haktır. Ancak, Batı ve Rusya öyle düşünmüyor. Kendilerine göre bir şerh yaparak Türkiye’nin askeri harekatını kınamaya çalışmaktadırlar. Fakat, bu politik oyunlar Türkiye’nin sınırında gerçekten oluşan güvenlik sorununu çözmeyecektir. Aksine, bu sorun durdurulmaz ise daha da derinleşerek devam edecektir. Dolayısıyla, Türkiye hem Suriye’de, hem de Dağlık Karabağ’da yakında Kırım ve Kuzey Kafkasya’da Rusya ile yeniden karşı karşıya gelecektir. Rusya Suriye’de, Güney Kafkasya’da, Akdeniz ve Karadeniz’de kontrolü sağlamak istiyor. Türkiye’nin askeri ve teknoloji yatırımları sadece Rusya’yı değil, bölgedeki tüm oyuncuları tedirgin ediyor. Dolayısıyla, Türkiye’ye yönelik olumsuz tavırlar da artacaktır. Rusya ve Batı üzerinden yapılan bölgedeki bir barış bölgeyi istikrara kavuşturmayacaktır. Barış sağlanırsa Rusya’nın ve Batı’nın Suriye’deki rolü ve oyunu bitecektir. Türkiye’nin Esad ile direk bağlantıya geçip kendisini bölgedeki oyundan diskalifeye etmesinden endişe duyan Rusya, bölgede Türkiye’nin endişelerine sebep olan unsurları her zaman destekleyecektir.