İSTANBUL - Mazlum-Der İstanbul Şubesi yaptığı yazılı bir açıklamayla Emperyalist Hegemonyaya Hayır! diyerek İslam dünyasındaki gelişmelere dikkat çekti. Emperyalistlerin, NATO gibi kurumlar aracılığıyla kendi çıkarları için dünyayı kan gülüne çevirdiğine dikkat çekilen açıklamada "Biz Emperyalizmi ve yerli unsurlarını çok iyi tanıyoruz. Onlar bu topraklara hep kan, kin, yağma, tecavüz ve ölüm getirdiler" denildi.

 

Emperyalistler ve işbirlikçileri boş durmuyor
Açıklamada Balkanlardan Doğu Türkistan`a, Kırım`dan Afrika`ya kadar uzanan Müslüman Halklar coğrafyasının hiç olmadığı kadar hareketli bir akışın içinde olduğu belirtildi. Temelleri çatırdayan diktatörlüklere karşı onurlu direniş sergileyen ve uğurda kanlarını döken halklara karşı ise emperyalizm ve işbirlikçilerinin boş durmadığına dikkat çekildi.

 

Küresel İstikbar" güçlerine dikkat!
Yapılan açıklamada şöyle denildi; "ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin "Küresel İstikbar" güçleri olarak bir yandan NATO ve BM Güvenlik Konseyi gibi araçlarla diğer yandan ise türlü ayak oyunlarıyla İslam coğrafyasındaki hareketleri rayından çıkarmaya ve bu hareketlerden devşirmeler türetmeye, olmazsa tıpkı Afganistan, Irak ve Afrika`da olduğu gibi doğrudan müdahalelerle direnişin asli unsurlarını yok etmeye çalışmaktadırlar."

 

Bugün Suriye`de olanların Afganistan veya Irak`tan farksız olduğu belirtilen açıklamada, "Yıllardır desteklenen zalim Esad ve sülalesi Suriye`de halkı katliamlarla, hapishanelerle, işkencelerle ve sürgünlerle tam bir korku çıkmazının içerisine hapsetmişken, oluşan direniş dalgasının etkisiyle kurduğu korku devleti her yerinden sarsılmaya başladı. Devreye giren emperyalistler, bütün sahte numaralarına rağmen Esad`ın nefes alması için elinden geleni yapıyor, rayından çıkaramadıkları direnişi boğmak için fırsat kolluyorlar" diye kaydedildi.

 

Şer güçler bu topraklara hep kan ve ölüm getirdi
"Biz Emperyalizmi ve yerli unsurlarını çok iyi tanıyoruz" diye söylenen açıklamada, şer güçlerin bu topraklara hep kan, kin, yağma, tecavüz ve ölüm getirdiği vurgulandı. Barış diye gelecek Emperyalist işgalin Bosna, Kosova, Afganistan, Irak ve Mali`de olduğu gibi:

"Etkileri yüzlerce yıl sürecek etnik ve mezhebi çatışmalar,
Haklı ve meşru direnişin kirletilmesi veya boğulması,
Mevcut uluslararası tasarımın yeni jandarmalarla devam ettirilmesi,
Muhtemel devrimlerin küresel kapitalizm lehine düzene adapte ettirilmesi,
Ölümlerin, İşkencenin, tecavüzün, yağmanın ve kanın hiç olmadığı kadar artması demektir.
Biz biliyoruz ki onlar eliyle gelecek "barış"ın asıl adı SAVAŞ`tır." ifadelerine yer verildi.

 

Geldiğimiz durumun farkında mısınız?
Son olarak "Tüm bunlar olurken dün İran`a saldırı ve işgale karşı çıkacak halkın bugün "oh olsun hak etti" durumuna getirilmesindeki toplum mühendisliği emperyalistlerin illüzyonundan başka nedir? diye sorulan açıklamada şöyle denildi; "Buna dikkat çekerken gerek İran`dan gerekse ülkemizden bunlara çanak tutan "İktidar aymazlığı" da zulme payanda ve ortaklık eylemektedir. Emperyalist kuşatma bugün Malatya`da, Antep`te, Maraş`ta ve Adana`da "patriotlarla" Türkiye topraklarını emperyalist kuşatmanın ana üssü haline getiriyor. Toplumun bütün sorgulama yetenekleri elinden alınmış, nereye ne için asker yazılacağının farkına varması bile imkânsız kılınmıştır."

 

"Talebimiz net"
Bunu tersine çevirecek mekanizmalara, `Hak ve Adalet` merkezli mücadele pratiklerine hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyulduğu ifade edilen açıklamada "Bu "Mustakim" duruşu sergileyen her sesin ve pratiğin yanında ve destekçisi olduğumuzu beyan ediyoruz. Mazlum - Der olarak zulme, katliama ve işgale karşı `direnen halkları` selamlarken, "Talebimiz net: Patriot füzelerini istemiyoruz. Sözümüz bir: NATO`ya hayır!" diyoruz" diye belirtildi.
(Şükrü Gündüz / İLKHA)