Tank üstünde basın açıklaması
28 Şubat darbesi, 16.yıldönümünde Kocaeli`nde protesto edildi.
KOCAELİ - İzmit İnsan Hakları Parkında bir araya gelen Kocaeli Kartepe İnsan Hakları Derneği, 28 Şubat sorumlularından hesap sorulmasını istedi. Tank maketi üzerinde yapılan basın açınılmasını Mukayeseli Hukuk Doktoru Dr. Abdülmecit Karaaslan okudu.
Açıklamaya katılan vatandaşlar, başta Salih Miezabeyoğlu olmak üzere 28 Şubat sürecinde haksız yere inancından dolayı hapse atılan tutsakların serbest bırakılması için pankart açtı.
Aynı zamanda darbecilerle iş birliği yaparak, inançlı insanları fişleyen, dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz`ın yargı önünde hesap vermesi isteyen pankartlar da açıldı.
Bir 28 Şubat günü daha buradayız
Basın açıklamasını okuyan Abdülmecit Karaaslan, 28 Şubat sürecinde, alt ve üst komuta kademelerinde işkence ve öldürme olayları yaşandığını ifade ederek, \"28 Şubat 1997`den bu yana 16 yıl geçti. Ne oldu bu tarihte: önce bu tarihten önce yıllarca hazırlanılarak ordu içinde birçok operasyon yapıldı ve türdeş adamlardan yumuşak ve sert olabilecek bir kadro oluşturuldu. Bunlardan daha önemlisi birçok dindar subay/astsubay Askeriyeden atıldı. Rütbe ve kademe ilerlemeleri durduruldu. Büyük bir kısmına manevi işkence uygulandı. Kamu ve özel sektörde çalışamama yasağı getirildi. Buna ilaveten, doğuda olduğu gibi batıda da 28 Şubat sürecinde, alt ve üst komuta kademelerinde işkence ve öldürme olayları yaşandı. Ergenekoncu Generallerin güya mağduriyeti gündeme gelirken mezkur alt kademe öldürme olayları gündeme getirilmiyor. Bu uğurda gerçek bir savaş olmadan ölen onlarca subay astsubay var. Bunlar hakkında henüz bir dava açılmış değil. Tez elden 28 Şubat davaları ve belgeleri yeniden gözden geçirilmeli ve gereken yapılmalıdır\" dedi.
Bu ülkenin başbakanı bir subay tarafından hakarete uğradı
28 Şubat sürecinde Merhum Başbakanlardan Erbakan`a karşı çok terbiyesiz bir tavır takınanların hiçbir ceza almadığını belirten Karaaslan, \"Muhterem Prof. Dr. Necmettin Erbakan bir takım basit gerekçelerle genelkurmayda bir subay tarafından kasti çarpılarak sendelettirildi, elindeki dosyalar düşürttürüldü. Devlet geleneğine hiç yakışmayan bir hakaret bizzat bu ülkenin başbakanına yapıldı. Resmen bir subaya tartaklattırıldı. Milli güvenlik kurulunda baskıyla köşeye sıkıştırıldı ve istifaya zorlandı. Hükümet hileli yollarla erken seçime gitmeden bir başka partiye devredildi. Başbakana Affedersiniz `pezevenk` diyen Osman Özbek gibi bir korgeneral hala bir cezâ almadı. Zaman aşımından davası düşürüldü\" ifadelerini kullandı.
Bir makam uğruna değer miydi?
Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat`ta Diyanet İşleri Başkanlığı yapan Mehmet Nuri Yılmaz ve Tayyar Altıkulaç`ın din görevlilerini ve bazı kimseleri fişlediği ortaya çıkmasının ortaya çıkmasının üzüntü verici olduğunu söyleyen Karaaslan, \"Bir makam uğruna değer miydi?\" diye sordu.
28 Şubat`ta brifinglere katılanlar yargılansın
28 Şubat sürecinde irtica brifingine katılmış hakimlerin katıldığı davaların yeniden görülmesi ve bu brifinglere katılan hukukçuların yargılanması gerektiğini belirten Karaaslan, \"Hükümete sesleniyoruz, 28 Şubat süreci ve irtica brifingine katılmış hakimlerin gördüğü davalar yeniden görülmeli, başta Salih Mirzabeyoğlu olmak üzere 28 Şubat mağduru tüm tutsaklar salınmalı, irtica brifingine katılan hukukçular hakim önünde bunun hesabını verip hak ettiği cezayı almalıdır. Darbecilerden aldığı komutla inançlı insanları fişleyen Diyanet görevlileri yargılanmalı ve en önemlisi 28 Şubat ürünü başörtü yasağı hayatın her alanında kaldırılmalıdır\" dedi.
(Abdusselam Güneş - İLKHA)
Açıklamaya katılan vatandaşlar, başta Salih Miezabeyoğlu olmak üzere 28 Şubat sürecinde haksız yere inancından dolayı hapse atılan tutsakların serbest bırakılması için pankart açtı.
Aynı zamanda darbecilerle iş birliği yaparak, inançlı insanları fişleyen, dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz`ın yargı önünde hesap vermesi isteyen pankartlar da açıldı.
Bir 28 Şubat günü daha buradayız
Basın açıklamasını okuyan Abdülmecit Karaaslan, 28 Şubat sürecinde, alt ve üst komuta kademelerinde işkence ve öldürme olayları yaşandığını ifade ederek, \"28 Şubat 1997`den bu yana 16 yıl geçti. Ne oldu bu tarihte: önce bu tarihten önce yıllarca hazırlanılarak ordu içinde birçok operasyon yapıldı ve türdeş adamlardan yumuşak ve sert olabilecek bir kadro oluşturuldu. Bunlardan daha önemlisi birçok dindar subay/astsubay Askeriyeden atıldı. Rütbe ve kademe ilerlemeleri durduruldu. Büyük bir kısmına manevi işkence uygulandı. Kamu ve özel sektörde çalışamama yasağı getirildi. Buna ilaveten, doğuda olduğu gibi batıda da 28 Şubat sürecinde, alt ve üst komuta kademelerinde işkence ve öldürme olayları yaşandı. Ergenekoncu Generallerin güya mağduriyeti gündeme gelirken mezkur alt kademe öldürme olayları gündeme getirilmiyor. Bu uğurda gerçek bir savaş olmadan ölen onlarca subay astsubay var. Bunlar hakkında henüz bir dava açılmış değil. Tez elden 28 Şubat davaları ve belgeleri yeniden gözden geçirilmeli ve gereken yapılmalıdır\" dedi.
Bu ülkenin başbakanı bir subay tarafından hakarete uğradı
28 Şubat sürecinde Merhum Başbakanlardan Erbakan`a karşı çok terbiyesiz bir tavır takınanların hiçbir ceza almadığını belirten Karaaslan, \"Muhterem Prof. Dr. Necmettin Erbakan bir takım basit gerekçelerle genelkurmayda bir subay tarafından kasti çarpılarak sendelettirildi, elindeki dosyalar düşürttürüldü. Devlet geleneğine hiç yakışmayan bir hakaret bizzat bu ülkenin başbakanına yapıldı. Resmen bir subaya tartaklattırıldı. Milli güvenlik kurulunda baskıyla köşeye sıkıştırıldı ve istifaya zorlandı. Hükümet hileli yollarla erken seçime gitmeden bir başka partiye devredildi. Başbakana Affedersiniz `pezevenk` diyen Osman Özbek gibi bir korgeneral hala bir cezâ almadı. Zaman aşımından davası düşürüldü\" ifadelerini kullandı.
Bir makam uğruna değer miydi?
Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat`ta Diyanet İşleri Başkanlığı yapan Mehmet Nuri Yılmaz ve Tayyar Altıkulaç`ın din görevlilerini ve bazı kimseleri fişlediği ortaya çıkmasının ortaya çıkmasının üzüntü verici olduğunu söyleyen Karaaslan, \"Bir makam uğruna değer miydi?\" diye sordu.
28 Şubat`ta brifinglere katılanlar yargılansın
28 Şubat sürecinde irtica brifingine katılmış hakimlerin katıldığı davaların yeniden görülmesi ve bu brifinglere katılan hukukçuların yargılanması gerektiğini belirten Karaaslan, \"Hükümete sesleniyoruz, 28 Şubat süreci ve irtica brifingine katılmış hakimlerin gördüğü davalar yeniden görülmeli, başta Salih Mirzabeyoğlu olmak üzere 28 Şubat mağduru tüm tutsaklar salınmalı, irtica brifingine katılan hukukçular hakim önünde bunun hesabını verip hak ettiği cezayı almalıdır. Darbecilerden aldığı komutla inançlı insanları fişleyen Diyanet görevlileri yargılanmalı ve en önemlisi 28 Şubat ürünü başörtü yasağı hayatın her alanında kaldırılmalıdır\" dedi.
(Abdusselam Güneş - İLKHA)