Geçmiş hükümetlerde Kültür Bakanlığı ile Denizcilikten Sorumlu Devlet Bakanlığı görevlerini yapmış ve hâlen CHP Parti Meclisi Üyesi olan Fikri Sağlar, katıldığı özel bir televizyon programında "Başörtülü hakimler" üzerinden tesettürlü kadınlara yönelik sarf ettiği nefret söylemine tepkiler devam ediyor.

Sağlar'ın, "Ben yargılandığım zaman, türbanlı bir hâkimin karşısına gittiğimde benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var." sözlerine tepki gösteren Hukukçu ve Araştırmacı-Yazar Mehmet Yaman, tesettürün; kadın bir kamu görevlisinin anayasal özgürlük simgesi olduğunu söyledi.

"Kişinin temel hak ve özgürlükleri hiçbir mevzuat hükmüyle kısıtlanamaz"

Anayasa'nın 24'üncü maddesinde yer alan, "Herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.  İbadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz." hükmünü hatırlatan Yaman, "Anayasa, kadın olsun, erkek olsun; sivil olsun, resmi kurum mensubu olsun, tüm vatandaşlarımızın, istediği inanç sistemine sahip olmaya ve sahip olduğu inanç sisteminin ilkelerini yaşamaya hakkı olduğunu açıkça kabul etmiştir. Tesettür, yani vücudun, dininin gereklerine göre ilgili bölümlerinin kapatılması da inananları için bir zorunluluktur. Kişi, kendi özgür iradesiyle seçtiği inancının gereklerine göre hayatını yaşama hakkına hem Anayasamızın yukardaki maddesi hem Birleşmiş Miletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve hem de AİHM Genel Kurul kararları ile sahip olup onun temel hak ve özgürlükleri arasında bulunan bu hakkı, hiçbir mevzuat hükmüyle kısıtlanamaz." dedi.

"Başörtüsü, bayan yargıcın anayasal özgürlüğünün bir simgesidir"

Yaman, "Bir bayan kamu görevlisi, Müslüman ise ve inancının gereğini de yaşamak istiyorsa, hiçbir resmi ve gayr-i resmi kurum buna engel olamaz. Bu temel anayasal ilkenin, 'Görev yapan ve hizmet alan' gibi bir ayrım yapılmaksızın, tüm bayanlarımızın temel özgürlük alanı içinde olduğu, 'Demokratik Hukuk Devleti'ne inanan herkesin temel kabulü olup bunun aksi, yukardaki 'Anayasamızın temel ilkesinin ihlali' suçunu oluşturur. Yani, olayımız özelinde değerlendirirsek, 'Başörtüsü, bayan yargıcın anayasal özgürlüğünün kutsal bir simgesidir.' Yeni yıla girme aşamasındayken, Kültür Eski Bakanı Fikri Sağlar'ın, başkaca sözlerinin yanında, 'Başörtüsünü (türban), irticanın sembolü' olarak algılayıp bu algısını da özel bir TV kanalından canlı yayında kendi sözleriyle halka anlatması, tüm dinleyiciler nezdinde, onun hakkında, 'Cehaletinden doğan, iyi niyetli ve maksadı aşan bir söylemi' olarak kabulüne aykırı ve kendisinin, 'bu değerlere düşman, jakobenist bir militarist olduğu' kanaati oluşmasına sebep oldu." ifadesini kullandı. (İLKHA)