İngiliz Daily Mail gazetesi, geçen yıl İstanbul Tophane’deki evinin balkonundan düşerek ölen Suriye’deki ‘Beyaz Baretliler’in en büyük destekçisi James Le Mesurier’in esrarengiz ölümünün peşine düştü.

Le Mesurier’in (48) eşi Emma Winberg, Beyaz Baretlileri finanse eden ve Le Mesurier’in başında bulunduğu ‘Mayday Rescue’ adlı vakfın finansal çalkantılarına işaret etti. Winberg, Le Mesurier’in ölümüyle ilgili olarak, vakfın başına geçmek isteyen Hollandalı muhasebeci Johan Eleveld’i suçladı.

Çaresizliğe sürüklendi
Winberg göre Le Mesurier, bürokrasiyi ve kağıt işlerini pek sevmezdi. Mayday’i genişletirken de kağıt işlerini ihmal edince, vakfın muhasebecisi Elevend’ın baskısıyla karşılaştı. Elevend, Mayday Rescue’daki kötüleşen finansal durumla ilgili Le Mesurier’e baskı yapmaya başladı. Bu da Le Mesurier’i çaresizliğe sürükledi. Suriye’nin güneyinde ‘Sihirli Halı’ adlı Beyaz Baretliler’in bir kurtarma operasyonu için kayıtsız bir şekilde vakıftan 50 bin dolar alan Le Mesurier, hesaptaki açığı kapamak için sahte fatura düzenleme riskini dahi aldı. Çiftin vakfın kasasından borç para alarak Büyükada’da düğün yapması da zimmet söylentilerini gündeme getirdi. Yani Winberg’e göre eşini ölüme sürükleyen şey uluslararası entrikalar değil, vakfın parasal sorunları oldu.

Vakıf iflasını açıkladı
Mesurier, 2014’de amacını ‘çatışma ve doğal afet bölgelerinde acil yardım müdahalesi’ olarak tanımlayan Mayday Rescue vakfını kurdu. Suriye projeleri için de 2015’te İstanbul’da ofis açtı. Le Mesurier, ‘Suriye’deki sivil savunma hizmetlerine yaptığı katkılar nedeniyle’, 2016’da İngiltere Kraliçesi 2’nci Elizabeth’ten ‘şövalyelik’ unvanı aldı. Vakıf, ağustos ayında iflasını açıkladı. Mesurier’nin Suriye’de muhaliflere desteğinden ötürü de hedef alınmış olabileceği konuşuluyordu.

Ne olmuştu?
Tam adı ‘James Gustaf Edward Le Mesurier’ olan İngiliz eski istihbarat subayı, 11 Kasım 2019’da Karaköy’deki evinin bahçesinde ölü bulundu.

Balkondan atladığı ya da atıldığı henüz netlik kazanmayan Le Mesurier’in ölümü sırasında, eşi Emma Hedvig Christina Winber de evde onunla birlikteydi.

Sabah erken saatlerde gerçekleşen olayı kapıya gelen polislerden öğrenen Winber, olay sırasında uyuduğunu beyan etti.

Winber, eşinin bir süredir bunalımda olduğunu ve antidepresan ilaçlar aldığını, kendisinin de o gün uyumak için eşinin uyku ilaçlarından içtiğini belirtmişti.

Davanın seyri açısından bir süre yurtdışına çıkması yasaklanan Winber, daha sonra İngiltere’ye geri döndü.