İşkence Sorumluları Hesap Versin
Bolu F Tipi Cezaevinde gardiyanlar tarafından Cihan Yeşil adlı mahkuma uygulanan şiddete tepki gösteren Yeni İhya-Der Başkanı Abdulcelil Demir, sorumluların bir an önce hesap vermesi gerektiğini belirtti.
ELAZIĞ - Bolu F Tipi Cezaevinde gardiyanların Cihan Yeşil adlı mahkuma işkence yaptığının ortaya çıkmasının ardından yapılan insanlık dışı muameleye tepkiler artarak devam ediyor. Gardiyan vahşetini İlke Haber Ajansına değerlendiren Yeni İhya-Der Başkanı Abdulcelil Demir, sorumluların bir an önce hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
Yöneticiler ve gardiyanlar kendi kurallarını uyguluyorlar
Türkiye`deki cezaevlerinin tam anlamıyla ıslah edilmediğini, cezaevleriyle ilgili yasal düzenlemelerin ve yönetmeliklerin eksik olduğunu vurgulayan Demir, "Bolu Cezaevinde yaşanan skandal gösteriyor ki gardiyanlar hala mahkûm ve hükümlüleri kendi bildik fiili şiddet yöntemleri ile sindirmeye çalışıyor. Yönetici ve gardiyanlar yeri geldiğinde yasa ve yönetmelikleri ellerinin tersi ile itip kendi kaba kuvvetleri ile mahkûmlara ders vermeye çalışıyorlar. Cezaevlerinde yaşanan bu tür hukuksuzlukların önüne geçebilmek için cezaevlerinde mevcut eksikliklerin bir an önce giderilmesi gerektiğini" belirtti.
Türkiye`deki cezaevlerinin tam anlamıyla ıslah edilmediğini, cezaevleriyle ilgili yasal düzenlemelerin ve yönetmeliklerin eksik olduğunu vurgulayan Demir, "Bolu Cezaevinde yaşanan skandal gösteriyor ki gardiyanlar hala mahkûm ve hükümlüleri kendi bildik fiili şiddet yöntemleri ile sindirmeye çalışıyor. Yönetici ve gardiyanlar yeri geldiğinde yasa ve yönetmelikleri ellerinin tersi ile itip kendi kaba kuvvetleri ile mahkûmlara ders vermeye çalışıyorlar. Cezaevlerinde yaşanan bu tür hukuksuzlukların önüne geçebilmek için cezaevlerinde mevcut eksikliklerin bir an önce giderilmesi gerektiğini" belirtti.
Demir; "Cihan yeşile yapılan işkence bugün başka bir mahkuma yapılmış olsaydı, Türkiye belki ayağa kalkmıştı. Fakat Müslüman şahsiyete sahip insanlar bu tür zulümlere maruz kaldıklarında maalesef basın, İslami kesim ve hükümet kesinlikle bu konuda çok duyarsız kalmaktadırlar ve kendilerini haklı çıkaracak duruma sokuyorlar. Biz bu işkenceleri yapanlara diyoruz ki; Allah`tan korkun, çünkü yapmış olduğunuz bu işkencelerin hesabını bir gün Allah`a vereceksiniz. Yapılan bu işkenceyi, haksızlığı ve zulmü nefretle kınıyorum. Yetkililerin biran önce bu konuya el atmalarını, bu konun detaylı bir şekilde incelenmesini talep ediyorum" dedi.
Yeni İhya-Der olarak bu zulmün somut şeklini yaşadık
Elazığ İhya-Der davasında 14 Ocak 2010 yılında 2`si kadın 18 kişiye toplam 150 yıl hapis cezası verildiğini hatırlatan Demir, "Cezalandıranların, zalimane bir uygulama uyguladıklarını bizler çok iyi biliyoruz. Özellikle son 10 yıl içerisinde bu ülkede sürekli iyileşmelerin olduğu yetkililer tarafından ifade edilse de değişen bir tek şey zulmün adının olduğudur. Kişilerin fikir ve inançlarını ifade etmelerini cezalandıranların olduğu göz ardı edilmemelidir. Bizler Yeni İhya-Der olarak bu zulmün somut şeklini yaşamış kişileriz. Gerek cezaevlerinde gerekse STK`lar üzerinde (özellikle İslami STK`lar) baskı ve tehditlerin halen gizli eller tarafından yapıldığına şahit olmaktayız.
Elazığ İhya-Der davasında 14 Ocak 2010 yılında 2`si kadın 18 kişiye toplam 150 yıl hapis cezası verildiğini hatırlatan Demir, "Cezalandıranların, zalimane bir uygulama uyguladıklarını bizler çok iyi biliyoruz. Özellikle son 10 yıl içerisinde bu ülkede sürekli iyileşmelerin olduğu yetkililer tarafından ifade edilse de değişen bir tek şey zulmün adının olduğudur. Kişilerin fikir ve inançlarını ifade etmelerini cezalandıranların olduğu göz ardı edilmemelidir. Bizler Yeni İhya-Der olarak bu zulmün somut şeklini yaşamış kişileriz. Gerek cezaevlerinde gerekse STK`lar üzerinde (özellikle İslami STK`lar) baskı ve tehditlerin halen gizli eller tarafından yapıldığına şahit olmaktayız.
Bu tür uygulamaların son bulması için yetkilileri insani görevlerini yapmaya davet ediyoruz."dedi. (Yasin Kavaklı - İLKHA)