• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
`israil`i Kalbinden Vurduk`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
İSTANBUL - Son Gazze saldırısında İsrail`i ateşkese zorlayan Filistin direniş hareketlerinden İslami Cihad Hareketi`nin Gazze siyasi büro şefi Muhammed El Hindi ve İslami Cihad`ın yetkililerinden İbrahim Al Hasayna ve Nahed Hegazy Ali Emiri Kültür merkezinde düzenlen basın toplantısında Filistin ve Gazze`deki son durum ile ilgili bilgi verdi. İsrail`in dünyanın gözleri önünde katliamlarına devam ettiğini söyleyen Muhammed El Hindi, "İsrail uluslararası güçlerin desteğini arkasına alarak bize saldırıyor. Biz bu güç karşısında imanımızla direnmeye devam ediyoruz. Biz Filistin halkı olarak sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Kudüs`ü başkentimiz olarak ilan edeceğiz ve özgürleştireceğiz" dedi.
 
İsrail`i kalbinden vurduk
Konuşmasına ümmetin yeniden uyanışa geçtiğini belirterek başlayan İslami Cihad Gazze Siyasi Büro Şefi Muhammed El Hindi, "İsrail sürekli olarak kendisini bölgenin tek demokratik gücü tek ve demokratik ülkesi olarak sunarak kendisini bu şekilde dünya pazarlamaya çalışmaktadır. Ben Filistin`den gelen bir insan olarak bunun böyle olmadığını size söylemek istiyorum. Kendisini demokratik bir ülke olarak pazarlayan ve dünyanın en güçlü ordusuna sahip olduğunu iddia eden İsrail dünyanın gözleri önünde çocukların ve sivil insanların üzerine bomba yağdırarak onları katlediyor. İsrail`le yaşadığımız son savaşta İsrail Filistinli çocukların gitmekte oldukları okulları, kreşleri ve çocuk yuvalarını bombaladı. Biz ise İsrail`i kalbinden vurmayı başardık" diye konuştu.
 
İsrail`e karşı gücümüzü imanımızdan alıyoruz
Uluslararası güçlerin İsrail`i desteklemeye devam ettiğinin altını çizen Gazze Siyasi Büro Şefi El Hindi, "Uluslararası dengelerin ve bölgedeki dengenin lehimize olmadığını biliyoruz. Hem silah bakımından hem de ekonomik açıdan İsrail`le aramızda ciddi bir uçurum var. İsrail uluslararası güçlerin desteğini arkasına alarak bize saldırıyor. Biz ise güçlü bir imana ve inanca sahibiz. Biz bu güç karşısında imanımızla direnmeye devam ediyoruz. Ve mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

İsrail sadece Filistin`e saldırmıyor
İsrail`in Filistin`i işgal etmekle yetinmeyip Filistin dışında birçok ülkeye de saldırdığını belirten Muhammed El Hindi, "İsrail sadece Filistin`i işgal eden bir devlet değil. İsrail aynı zamanda Lübnan`a, Irak`a Tunus`a Mısır`a da saldırdı. Yani bütün bölgeye saldıran bir göçle karşı karşıyayız" dedi.

İsrail`e karşı tüm insanlık adına savaşıyoruz
Filistin davasının sadece Arapların sahip çıkması gereken bir dava olmadığını ve bütün Müslümanların bu davaya sahip çıkması gerektiğini belirten Muhammed El Hindi, "İsrail sadece Filistin`i işgal etmek için kurulmadı. Aynı zamanda ümmeti ve insanlığın temsil ettiği değerleri yok etmek için kuruldu. Biz şuanda İsrail`e karşı avantajlı duruma geçtik. Müslüman halkların kenetlenmeye ve bir araya gelmeye başlamasından sonra İsrail gerilemeye başladı. Direniş karşısında İsrail geri adım attı. İsrail`e karşı verilen savaş insanlık adına verilen bir savaştır" diye konuştu.
 
Kudüs`ü özgürleştireceğiz
Kudüs özgür olana kadar mücadelelerine devam edeceklerini vurgulayan Muhammed El Hindi, "İsrail ırkçı bir devlettir. İsrail hiçbir insani değere, hiçbir özgürlüğe ve hiçbir insani prensibe saygı göstermiyor. Biz Filistin halkı olarak sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Kudüs`ü başkentimiz olarak ilan edeceğiz ve özgürleştireceğiz" şeklinde konuştu.
 
Taviz vermek için masaya oturmayız
Filistinlilerin İsrail`e karşı yıllardır mücadele ettiğini söyleyen Muhammed El Hindi, "İsrail barış görüşmeleri adı altında bizi sürekli kandırarak tavizler koparmaya çalıştı. Ama biz Allah`a hamdolsun şimdiye kadar onlara zerre kadar taviz vermedik ve bundan sonra da vermeyeceğiz. Haklarınızı savaşarak değil siyasi olarak mücadele ederek alın dediler. Bizi bu şekilde yolumuzdan saptırmaya çalıştılar. Bu süre içerisinde bizi oyalayarak kendi amaçlarını gerçekleştirmeye çalıştılar. Kudüs`ü Yahudileştirme yönünde çalışmalar yaptılar" dedi.
 
Elde ettikleri kazanımları masa başında heder etmeyeceklerini vurgulayan Muhammed El Hindi, "Kudüs başta olmak üzere bütün Filistin bağımsız olana kadar mücadelemiz devem edecektir. Amacımız Filistin`in tamamen bağımsız olmasıdır" diyerek konuşmasına bitirdi.
 
Mısır tünellere su pompaladı mı?
İslami Cihad Gazze Siyasi Büro Şefi Muhammed El Hindi, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Mısır`ın Gazze`deki tünellere su pompalıyor şeklindeki bir soruya "Bu iddia kesinlikle doğru değildir. Mısır bölgeye su değil bölgeye yepyeni bir ruh pompalayacaktır inşallah" diye cevap verdi.
 
İslami Cihad olarak Filistin`de kurulacak ulusal bir hükümet fikrine nasıl bakıyorsunuz?
Filistin`in birliği için bunu kesinlikle önemsiyoruz. Bu olmalı fakat tavizler vererek bu olmamalıdır. Fetih hareketi tavizler vererek bir yere gelebildi mi? Ümit ediyoruz ki aynı hataya bir kez daha düşmezler.
 
Özellikle Türkiye ve Mısırın Filistin`e bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
AK Parti hükümeti bu anlamda dengeleri değiştirecek şeyler yapmak istedi. Fakat bu konumda fazla başarılı olmadı. Bizim sözlere değil uygulamalara ihtiyacımız var. Mısır hükümeti bizim için elinden geleni yapıyor. Mursi`nin başa geçmesiyle beraber Filistin oldukça rahatladı. Lübnan yenilgisinden sonra bir de Ortadoğu da Arap Baharının başlaması İsrail`i oldukça rahatsız etti.
 
Mısır ve Suriye`de bir istikrar sağlanmadan Ortadoğu coğrafyasında bir istikrarın sağlanması mümkün değildir. Arap Baharı ile beraber artık yepyeni bir Ortadoğu coğrafyası ile karşı karşıyayız. İsrail ve ABD`nin küresel güç olduğu tezi artık yıkıldı. Artık halkalar söz sahibi olmaya başladı. Böl parçala yönet stratejisini yıllardır bize karşı uyguladılar. Bu komplolara karşı göçlerimizi birleştirerek inşallah bunların üstesinden geleceğiz. Biz tek bir ümmetiz.
 
İslami Cihad Hareketinin Suriye ile ilgili tavrı nedir?
Bizim bakış açımız açık ve nettir. Dış etkilerden arınmış bir dönüşüm sistemi olmalıdır. Biz uluslararası her hangi bir dış müdahale olmadan Suriye`de barışçıl ve siyasi bir çözüme ulaşılmasını ve bu yapılırken de Suriye halkının birliğinin ve bütünlüğünü korumasını istiyoruz. Halkın benimsediği ulusal bir hükümet kurmalıdır. (Şükrü Gündüz, Cuma Karakoç - İLKHA)

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir