'Boykotu durdurun' dediler, FRANSA’NIN GÖZÜ KORKTU
Sömürgeci Fransa’nın, İslam’a ve Müslümanlara olan haddi aşan saldırılarına karşı birçok İslam ülkesinden yükselen Fransız mallarına ve Fransa’ya seyahate karşı boykot çağrıları sonuç verdi. Boykotun sonuçlarından korkan ırkçı Fransız Cumhurbaşkanı Macron, Arap ülkelerine bu boykotu durdurmaları çağrısı yaptı. İslam ümmeti tarafından alınan ortak bir karar sonucu elde edilen bu olumlu netice, Müslümanların birlikte hareken ettikleri takdirde önlerinde kimsenin duramayacağını göstermiş oldu.
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Fransa’da İslam düşmanı Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un başını çektiği ve birçok devlet yetkilisi tarafından desteklenen İslam karşıtı girişimler kırmızı çizgiyi aşmış durumda. Özellikle Peygamberimiz Hazreti Muhammed'i (Sallallahu Aleyhi Vesellem) sözde karikatürize eden görsellin yayımlanması ve diğer tüm girişiler İslam ülkelerinde ciddi tepkilere neden oldu. Fransa’nın bu hadsizliğine karşı İslam ülkelerinden yükselen Fransız mallarına ve Fransa’ya seyahate karşı boykot çağrıları Fransa’nın gözünü korkuttu.
FRANSA'DA BOYKOT KORKUSU
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un İslam karşıtı açıklamalarına Arap dünyasından tepkiler sürerken, Fransız malları ve Fransa'ya seyahate karşı boykot çağrıları da yükseliyor.
Bazı İslam ülkelerinden yükselen Fransız mallarına boykot çağrısından endişe duyan hadsiz Macron Arap ülkelerine, ürünlerinin boykot edilmesine yönelik kampanyaları önlemeleri çağrısında bulundu.
Fransız İş Adamı ve Sanayiciler Derneği (MEDEF) Başkanı Geoffroy Roux de Bezieux, iş dünyasını, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un İslam karşıtı tutumu nedeniyle Arap ülkelerinde Fransız ürünlerini boykot çağrılarına direnmeye davet ederek, bunun yerli şirketler için "iyi bir haber" olmadığını söyledi.
De Bezieux, RMC radyosunda yaptığı açıklamada, Fransız ürünlerini boykot çağrılarına karşı hükümetle dayanışma içinde olduğunu belirtti.
Fransız şirketlere "bu şantaja direnmeleri ve bu boykota katlanmaları" çağrısında bulunan De Bezieux, boykot çağrılarının Arap ülkelerindeki Fransız şirketler için iyi bir haber olmadığını ifade etti.
Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Agnes von der Mühll, yazılı açıklamasında, Arap ülkelerinde Fransız ürünlerini boykot çağrılarının ve Fransa karşıtı eylemlerin, ülkesinin vicdan, ifade, din özgürlüğü ve herhangi bir nefret çağrısının reddedilmesi lehinde savunduğu tutumu ile Macron'un açıklamalarını çarpıttığını ileri sürdü.
"Boykot çağrıları ve radikal bir azınlık tarafından araçsallaştırılan ülkemize yönelik saldırılar temelsizdir ve derhal durdurulmalıdır" ifadesini kullanan Mühll, Fransız bakanların boykot çağrılarına ve Fransa karşıtı eylemlere destek verilmemesi konusunda çağrıda bulunduğunu belirtti.
İSLAM DÜNYASINDAN YÜKSELEN TEPKİLER
Ürdün, Kuveyt ve Katar'daki bazı süpermarketlerde Fransız saç bakım ve güzellik ürünleri, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Peygambere hakaret içerikli karikatürlerin gösterilmesi hakkını savunması sonrası raflardan kaldırılmıştı.
Kuveyt'te Tüketici İşbirliği Dernekleri Birliği, Fransız ürünlerinin boykot edilmesi çağrısı yapmıştı.
Suudi Arabistan'da Fransız market zinciri Carrefour'un boykot edilmesine dair açılan bir etiket de Pazar günü sosyal medyada en popüler ikinci etiket olmuştu.
Bunun haricinde Mısır, Libya, Suriye ve Gazze Şeridi'nde benzer protestolar gözlemlendi.
Pakistan Başbakanı Imran Khan da Pazar günü Macron'u, "İslam'a saldırmakla" suçlamış, Irak, Fas ve Ürdün'ün yanı sıra Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas ve Lübnan'daki siyasi ve askeri Hizbullah hareketinden de Macron'a tepkiler gelmişti.
ERDOĞAN’DAN FRANSA’YA BOYKOT ÇAĞRISI
Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı’na katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Ben buradan milletime sesleniyorum; nasıl ki Fransa’da ‘Türk markalı mal satın almayın’ diyorsa, sakın Fransız markalara asla iltifat etmeyin bunlardan satın almayın” dedi.
Millet olarak bu dönemde hüznümüzü arttıran tek şeyin Korona salgınında yitirdiklerimizin acısı değil, başta gönül coğrafyamız olmak üzere, Müslümanların içinde bulunduğu ahval olduğunu dile getiren Erdoğan, “Dinimiz ve peygamberimizce yasaklanan fiilin her gün her an işlendiği bir dönem içindeyiz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı konuşmasının devamında “Filistin’de zulüm, Arakan’da şiddet, Irak ve Afganistan’da terör can almaya devam ediyor. Her şeyden önce insanız. İnsan olarak bizim dinimizde Hıristiyan olmak suç değildir, biz ona da Museviye de sahip çıkıyoruz.” dedi.
“Fransa’da Müslümanlara bir zulüm varsa hep birlikte biz oraya da sahip çıkalım” diye dünya liderlerine seslenen Erdoğan, “Avrupa ülkelerinde İslam ve Müslüman düşmanlığının adeta veba gibi toplumlara sirayet ettiğini görüyoruz. Müslümanlara ait iş yerleri, evler, okullar hemen her gün faşist grupların saldırısına uğruyor. Ben buradan milletime sesleniyorum; nasıl ki Fransa’da ‘Türk markalı mal satın almayın’ diyorsa, sakın Fransız markalara asla iltifat etmeyin bunlardan satın almayın.” dedi.
İSLAM DÜŞMANI MARİNE LE PEN: “BAŞÖRTÜSÜ İSLAMCILIĞIN EN BÜYÜK SİLAHIDIR VE YASAKLANMALIDIR”
Katıldığı bir radyo programında konuşan aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi Başkanı Marine Le Pen, başörtüsü takanların sayısı gün geçtikçe artığına dikkat çekerek, kamusal alanda takılmasına karşı olduğunu belirtti.
İslam düşmanı Marine Le Pen içindeki kini kusarak kendisi ve partisinin İslam'a karşı çalışacağını belirtti. Ayrıca çıkarılan yasaların ayrımcılığa karşı değil, İslam'a karşı çıkarılması gerektiğini savundu.
Fransa’da birçok politikacının kendisiyle aynı görüşte olduğunu vurgulayan Marine Le Pen, "Artık sinyaller beni tatmin etmiyor. Kesin sonuç olmalı. Size söylüyorum, ben ve partimin milletvekilleri İslamcılığa karşı çalışacağız. Çıkarılan ayırımcılık yasası değil, İslamcılığa karşı yasa olması lazım." ifadelerini kullanarak zehrini kustu.
Muhabirin, siz cumhurbaşkanı olsaydınız ne yapardınız başörtüsünü kamusal alanda yasaklar mıydınız? Sorusuna Marine Le Pen, "Ben başörtüsünün kamusal alanda takılmasına karşıyım, her zamanda karşı durdum ve kesinlikle de karar değiştirmedim. Fransa’da birçok politikacı benimle aynı düşüncede." diye cevap verdi.
Başörtüsü takanların sayısında yoğun bir artışın yaşandığını dile getiren Marine Le Pen, şunları söyledi:
"Başörtüsünün ne olduğuna dair yanlış bilgiler ediniyoruz. Başörtüsü bir bayanın isteğiyle taktığı bir şey değildir. Başörtüsü, ülkemize İslamcılığın artmasının nedenidir. İlk başörtü olayı Creil şehrinde 1989 yılındaydı. Ondan sonra da başörtüsü takanların sayısında patlama yaşandı. Birkaç sene önce başörtü takmayan Müslüman, birer birer takmaya başladı. Başörtüsü, İslamcıların göz önünde olması için bir taktiği. Başörtüsü, İslamcılığın en büyük silahıdır ve ben kamusal alanda takılmasına karşıyım."