Uçakta ‘sağlık vizesi’ dönemi
Havayolu yolculuğunun daha güvenli olması için ‘sağlık vizesi’ girişimlerine başlandı. Planlanan elektronik uygulamaya ülkelerin hastanelerinin ve sağlık birimlerinin katılması ile dev bir data oluşturulması hedefleniyor.
Başta Amerika, İngiltere gibi ülkeler olmak üzere birçok devlet havayolu yolculuğunun daha güvenli olması için sağlık vizesi oluşturma girişimlerine başladılar. Sistemin bir pasaport ya da barkodlu belge olması hedeflenmiyor. Bir elektronik uygulama oluşturma çalışmaları yapılıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün de prensipte bir ‘sağlık vizesi sistemi’ oluşturulmasından yana olduğu ancak nasıl bir yapılanmaya gidileceği konusu henüz yarışma aşamasında.
Ama kesin olan bazı çizgiler ortaya çıkıyor. Oluşturulacak uygulamada, sürekli güncelleme yapılması ve neredeyse her uçuş öncesi güncellemelerle yolcuların havalimanlarında zaman kaybetmemesi sağlanacak. Ayrıca gidilen ülkelerde karantina gibi sorunlar da olmayacak. Karantina gerektiren durumlarda yolcu hiçbir bicimde uçağa alınmayacak.
Uygulamaya ülkelerin hastanelerinin ve sağlık birimlerinin katılması ile dev bir data oluşturulması hedefleniyor. Özellikle sağlık konusunda sisteme bir yerden giriş yapıldığında birçok havayolu şirketinin datalarına da bilgi yüklenecek. Ayrıca pasaport polisleri, önündeki sistemlerde de yolcunun sağlık durumunu pasaportun okunması ile ekranda görecek. Oluşturulacak sağlık vizesi, sadece salgın hastalıklarda değil çeşitli nedenlerle uçaklarda ya da başka ulaşım araçlarında kişinin hastalanması halinde daha doğru ve hızlı müdahale imkanı sağlayacak.
Kişilerin sağlıkla ilgili sorunlarının güncellemesinden ise yaşadıkları ülke sorumlu olacak. O ülkelerdeki sağlık sistemleri, sağlık sigortaları bütün bilgileri zincirleme birbirlerine aktaracaklar. Böyle bir uygulamanın oluşturulma çalışmasının yine de çok uzun zaman alacağı görüşü ağır basıyor. Ama COVID-19 sonrası böyle bir sistemin çok daha önemli ve dünyadaki salgınların kontrol edilebilirliğinin mümkün olacağı görüşü de ağırlık kazanıyor.
HÜRRİYET/ Uğur Cebeci