Araştırmacı-Tarihçi Kâzımoğlu: “Azerbaycan Karabağ bölgesini işgalden kurtarmaya kararlı”
Ermenistan ordusunun 27 Eylül sabahı Azerbaycan topraklarına yönelik başlattığı saldırıları değerlendiren Araştırmacı-Tarihçi Senan Kâzımoğlu, önemli bilgiler paylaştı.
Yaklaşık 30 yıldır Ermenistan işgali altında olan Karabağ’ın tarihsel sürecini ve Ermenistan ordusunun 27 Eylül sabahı Azerbaycan topraklarına yönelik başlattığı saldırıları değerlendiren Araştırmacı-Tarihçi Senan Kâzımoğlu, Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğu bütün uluslararası kurum, kuruluş ve devletler tarafından tanınmasına rağmen Ermenistan işgalinin bitirilmesine yönelik ciddi adımların atılmadığını söyledi.
Ermenistan ordusunun 27 Eylül sabahı gerçekleştirdiği provokasyon ile ilgili İLKHA’ya konuşan Araştırmacı-Tarihçi Senan Kâzımoğlu, “Ermenistan'ın son saldırıları, Azerbaycan’ın daha kapsamlı karşılık vermesine ve yıllardır Ermenistan işgali altında bulunan topraklarını kurtarmak için karşı saldırı başlatmasına neden oldu.” dedi.
“Rusya Ermenileri hep kendi çıkarları doğrultusunda kullanmıştır”
Karabağ meselesinin 1828 senesinden beri devam eden bir mesele olduğunu söyleyen Kâzımoğlu, “Çünkü bu tarihte İran ve Rusya arasında yapılan savaşı İran kaybetmiş ve bu savaşın sonunda Türkmençay Anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma sonucunda Azerbaycan’ın kuzey tarafı yani bugünkü Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’ın bir kısmı Rusya’ya bırakıldı. Güney kısmı ise Tebriz, Urumiye ve Erdebil bu bölgelerde İran’a bırakıldı. Rusya bu savaştan sonra Kafkasları ve Azerbaycan’ı kontrol edebilmek için bu bölgeye kontrol edebileceği bir devlet kurmak istiyor. Bunun içinde Ermenileri kullanıyor. Bu dönemde İran ve Osmanlı gibi devletlerden yaklaşık 200 bin Ermeni ailenin göç ettirildiği bilinmektedir. Bu aileler bugünkü Ermenistan ve Karabağ toraklarına yerleştirilmiştir. Bu tarihten günümüze kadar Rusya buradaki Ermenileri hep kendi çıkarları doğrultusunda kullanmıştır.” şeklinde konuştu.
“Karabağ bölgesinin Azerbaycan’a ait olduğunu bütün devletler kabul etmektedir”
Konuşmasının devamında Kâzımoğlu, şunları aktardı:
“Rusların kışkırtması ve yönlendirmesi ile Ermeniler bu bölgede sayısız soykırım ve katliamlar yaptılar. 1980’lerin sonuna geldiğimizde ise SSCB’nin dağılmasından sonra ortaya çıkan boşluğu fırsat bilen Ermeniler yine Rusların desteği ile Karabağ’ı işgal ettiler. Bu işgal girişimi sırasında binlerce Müslüman katledildi. 1993 yılında ise artık Karabağ’da tek bir Azerbaycanlı kalmamıştı. 1994 yılında ateşkes anlaşması imzalandı ve sorunun çözülmesi içi AGİT Minsk Grubu kuruldu. Tabi bu tarihten günümüze kadar bitmek tükenmek bilmeyen bu müzakereler devam etmiştir. Ancak bu süreçte BM’nin işgalci Ermenilerin kayıtsız şartsız işgal ettikleri Azerbaycan topraklarından çıkmaları ile ilgili 4 beyannamesi var. Ayrıca Karabağ bölgesinin Azerbaycan’a ait olduğunu bütün devletler, uluslararası kurum ve kuruluşlar kabul etmektedir.”
“Uluslararası kurum ve kuruluşlar Ermenistan’ın provokasyonlarına karşı kör, sağır ve dilsiz kaldılar”
Bugün çok fazla bilinmemesine rağmen Karabağ’da gayrimeşru bir devlet olduğunu aktaran Kâzımoğlu, “Önceleri Dağlık Karabağ Cumhuriyeti deniyordu daha sonra adı Artsah Cumhuriyeti olarak değiştirildi. Bu tabi uluslararası hukuku kandırmak amacıyla Ermenistan tarafından kurulmuş bir devlet. Bu şekilde Karabağ’ın kendisi tarafından işgal edilmediği yalanı ile kendisini aklamaya çalışıyor. Ancak Paşinyan’ın Ermenistan’ın başına geçmesinden sonra açıklamalar ve davranışlar daha popülist ve pervasız olmaya başladı. Karabağ ile ilgili hiçbir görüşmeye katılmayacakları çünkü Karabağ’ın Ermenistan toprağı olduğunu ifade etmeye başladı. Ayrıca dünyanın birçok ülkesindeki Ermenileri Karabağ’a toplayıp buralara yerleştirme çalışmaları yapıyorlar. Bu provokasyonlar karşısında Azerbaycan’ın uluslararası girişimleri cevapsız bırakıldı. Bu süreçte uluslararası kurum ve kuruluşlar Ermenistan’ın provokasyonlarına karşı kör, sağır ve dilsiz kaldılar. Ermenistan ilerleyen süreçte barış görüşmelerine tekrar katılmak için 7 şart ileri sürdü ve bu bardağı taşıran son damla oldu.” dedi.
“Azerbaycan ordusunun öncelikli amacı Karabağ’a gelen ikmal yollarını kesmek”
Konuşmasının devamında Kâzımoğlu, “Aslında bugün yaşananların başlangıcı 1 ay öncesine dayanmaktadır. 1 ay önce Karabağ ile ilgisi olmayan Azerbaycan’ın adeta dış dünyaya açılan kapısı olan yani petrol, doğalgaz, karayolu ve tren yollarının geçtiği Tovuz bölgesine bir saldırı gerçekleştirdi. Niyetleri şuydu, Tovuz’u ele geçirip Azerbaycan’ı Karabağ’ın Ermenistan’a ait olduğunu kabul etmeye zorlamak. Ancak tabi o zaman bu saldırılar geri püskürtüldü. 27 Eylül Pazartesi sabah saat 6 gibi Azerbaycan’ın sivil yerleşim yerleri ve askeri bölgeleri ağır toplar ve silahlar ile ateş altına alındı. Bu saldırılar sonucu bir aileden 5 kişi şehit oldu. Bugün itibari ile saldırılar devam ediyor ve bu saldırılarda maalesef sivil insanlar şehit oluyor. Toplamda 15 sivil vatandaş şehit oldu ve 39 ‘dan fazla kişide yaralanmış durumda. Tabi bunun karşısında Azerbaycan çok büyük bir taarruz harekâtı başlattı ve bu harekât büyüyerek ilerliyor.” şeklinde ifade etti.
“Rusya’nın buradaki tutumu batı projesi olan Paşinyan ile alakalı”
Kâzımoğlu, “Bu taarruz neticesinde resmi rakamlara göre 6 köy ve Murov (Murat) Dağı alınmış durumda. Azerbaycan ordusunun öncelikli amacı Karabağ’a gelen ikmal yollarını kesmek. Bu nedenle alınan bu köyler ve Murov dağı çık stratejik öneme sahip. Edindiğim son bilgilere göre henüz tam anlamıyla bir kara harekâtı başlatılmamış öncelikle karşı tarafın saldırı noktaları susturulmaya çalışılıyor. Tabi şu anda Azerbaycan üzerinde büyük baskı var. Ateşkes olması yönünde çağrılar yapılıyor. Ancak İlham Aliyev’in şöyle bir açıklaması oldu; ‘Bizim başlattığımız bu karşı taarruz harekâtı 30 yıldır işgal altında olan topraklarımızı geri alana kadar durmayacak.’ şeklinde bir açıklama yaptı. Rusya’nın buradaki tutumu batı projesi olan Paşinyan ile alakalı. Rusya batı yanlısı olan ve Rusya ile ilişkilerine mesafe koymaya çalışan Paşinyan’dan oldukça rahatsız. Rusya aslında bu olaylar sonucunda Paşinyan’dan kurtulmak istiyor. Bu nedenle şu anda çok fazla müdahil olmuyor. Tabi her ne kadar Rusya biz bu ülkelerin iç meselesidir ve karışmayacağız şeklinde açıklama yapsa da ortaya çıkan görüntülerde alttan alta Ermenistan’a silah ve askeri teçhizatlar noktasında destekler verdiği görülmektedir. Örneğin, Azerbaycan ordusu bu sabah Karabağ bölgesinde S-300 sistemini vurduğunu açıkladı.” dedi. (İLKHA)