Bu tanı ile Alzhaimer hastalığı önlenebilir
Dünya Alzheimer ayı kapsamında düzenlenen programda konuşan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Topçular, işitme konusunda erken tanı ve tedavinin demans ve bunamaya bağlı olarak gelişen Alzheimer hastalığının önlenebileceğini söyledi.
Demant Türkiye'nin düzenlediği “İşitme Sağlığı Buluşmaları” bilgilendirme toplantısı İstanbul'da gerçekleştirildi.
Türkiye Alzheimer Derneği işbirliği ile düzenlenen toplantıda konuşan Türkiye Alzheimer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Topçular ve İstanbul Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Dernek Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ataş, işitme kaybı ve çoğunlukla işitme kaybı ile birlile ortaya çıkan hastalığı konusunu ele aldılar.
Dünyada yaklaşık 50 milyon kişinin yaşadığı demansnın (bunama) çoğunlukla işitme kaybı sebebiyle ortaya çıktığına dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Topçular, işitme kaybının önüne geçilmesi halinde Alzheimer hastalığının da büyük oranda önlenebileceğini söyledi.
"Dünyada her 3 saniyede bir hastaya demans teşhisi konuluyor"
12 temel faktörde iyileşme sağlandığı taktirde bunama riskinin yüzde 40’lara varan oranda engellenebileceğini belirten Topçular, "Ülkemizde olduğu gibi hızla yaşlanan toplumlarda, Alzheimer hastalığı ve diğer demans hastalıkları, maalesef ki en sık görülen sağlık problemleri arasında yer almakta. Alzheimer hastalığı, demans hastalıklarının yaklaşık üçte ikisinin sorumlusudur ve dünyada her 3 saniyede bir hastaya demans teşhisi konuluyor. Günümüzde 50 milyon civarında olan hasta sayısının 2050 yılında 152 milyona çıkmasının öngörülüyor." dedi.
"Erken tanı için hasta ve hasta yakınlarını gerekli destek verilmeli"
Demansta erken tanının önemli olduğunu vurgulayan Topçular “Başta Alzheimer hastalığı olmak üzere diğer pek çok demansa erken dönemde tanı konulamamaktadır. Unutkanlık ve diğer zihinsel yakınmalar ile gelen hastalar mutlaka detaylı bir şekilde muayene edilmeli ve gerekirse detaylı testler yapılmalıdır. Erken tanı, hasta ve hasta yakınlarına gerekli desteğin verilmesi, sosyal ve hukuksal düzenlemelerin yapılması, uygun tedavilere başlanması için büyük önem taşımaktadır. “diye konuştu.
İşitme sağlığı demansın önlenebilir nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor
Sigara, hava kirliliği, obezite,diyabet, fiziksel hareketsizlik gibi etkenlerin hastalığı tetiklediğini belirten Topçular, "Yapılan çalışmaya göre, tedavi edilmeyen işitme kaybı, erken yaşta (45 yaş öncesi) eğitimin az olması, orta yaşta (45-64 yaş arası) hipertansiyon, obezite, işitme kaybı, travmatik beyin hasarı ve alkol, ileri yaşta ise (65 yaş sonrası) depresyon, diyabet, fiziksel hareketsizlik, sigara içme, sosyal izolasyon ve hava kirliliği gibi faktörler, yaş gruplarına eşlik eden değiştirilebilen risk faktörleri arasında yer alıyor. Bu faktörlerle demans riski yüzde 40'a kadar artırabildiğini gösteriyor. Erken tanı ve tedavi ile, işitme kaybı ve yol açtığı sosyal izolasyon ve depresyondan kaynaklanan demans riskini yüzde 16 dolayında azaltmak mümkün olabiliyor." şeklinde konuştu.
programa online olarak bağlanan İstanbul Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ataş demans ve işitme bağlantısına değinerek işitmenin yalnızca kulaklar yoluyla gerçekleştiği gibi yaygın bir yanılgı olduğunu, ancak sesten anlam çıkarma görevinin beyne ait olduğunu ifade etti.
"60 yaş üstü bireyler için işitme testlerinin yıllık olarak yaptırılmalı"
İşitme cihazları sesin doğal olarak işlenmesine yardımcı olmak için beyni doğru bilgi ile desteklediğini belirten Ataş, "İşitme kaybı olduğunda beynin sesi anlamlandırmak için harcadığı daha fazla çaba, daha hızlı bilişsel gerileme ve daha hızlı beyin hacmi küçülmesi gibi çeşitli sonuçlara yol açabilir. Beyne tam ses girdisi sağlayamamak, önceliği görsel uyarılara kaydırdığından beynin işlevlerini yeniden düzenlemesine bile neden olabilir. Müdahale edilmeyen işitme kaybının ve beyin için sonuçlarının sosyal izolasyon ve depresyon, önemli ölçüde artan bunama riski ve düşmeye bağlı yaralanma vakalarına neden olduğuna dair net kanıtlar var. İşitme kaybının yarattığı sosyal izolasyon ve depresyon birleşince işitmenin demans üzerindeki yükü yüzde 16’lara kadar çıkıyor. Bu alanda işitme cihazlarındaki teknoloji artık çok gelişti. Güncel işitme cihazı teknolojileri, kulaktan ziyade beyinin işitmesi için çalışmakta. Burada önemli olan bir diğer husus da, 60 yaş üstü bireyler için işitme testlerinin yıllık olarak yaptırılması. Eğer bir işitme kaybı varsa bir an evvel tanının konulması ve tedaviye başlanması demansın önüne geçebilmede büyük önem taşıyor.” dedi. (İLKHA)