Okulların açılmasına sayılı günler kaldı. Bir taraftan okullarda gerektiği şekilde sosyal mesafe kuralı, temizlik, maske gibi kuralların uygulanıp uygulanamayacağı tartışılırken aileler de çocuklarının Coronavirus’e yakalanma ihtimali nedeniyle oldukça endişeli.

Eylül ayının aynı zamanda alerji mevsimi de olması nedeniyle, çocuklarda Coronavirus ve alerji belirtileri zaman zaman birbirine karışabileceğini belirten İmmünoloji ve Astım Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akçay, ailelerin en çok merak ettiği soruları yanıtladı.

Çocukların Covid-19 virüsünden korunmasında; okul yönetimine, öğretmenlere, ailelere ve de çocuğun kendisine çok iş düştüğünü söyleyen Akçay, “Okul genelinde hijyen kurallarına uyulması, sınıfların belli aralıklarda havalandırılması, ortak alanlarda dezenfektanların bulundurulması ve tüm öğrenci ve personellerin maske takma kuralına uyması gerekmektedir. Ailelerin öğretmenleriyle irtibat halinde olması ve de ateş, öksürük ve halsizlik gibi yaygın Coronavirus belirtileri görülen çocukların, diğer çocuklardan ayrılarak bir sağlık kuruluşunda mutlaka muayene edilmesi oldukça önemlidir.” dedi.

Çocukların bakımını bu dönemde anneanne, babaanne ve kronik hastalığı olanlar yapmasın

Akçay, “Bu dönemde en riskli grup 65 yaş üstü, kronik hastalığı olanlar ve özelikle diyabet ve kalp hastalığı olanların çocukların evde bakımını üstlenmesi doğru değildir. Çünkü çocuklar bir taşıyıcı olabilir ve eve hastalık taşıyarak riskli olan kişilerin ölümüne neden olabilir.” diye konuştu.

“Aileler hem kendi sağlıkları hem de çocuklarının sağlıkları için beslenmelerine dikkat etmeli”

Aileler çocuklarına bu dönemde okul içerisinde maskelerini çıkarmaması ve düzenli aralıklarla değiştirmesi gerektiği, diğer arkadaşlarına yaklaşmayarak, mesafesine dikkat etmesi, ellerini sık sık yıkaması ve de dezenfektan kullanması gibi konularda bilgi vermeleri gerektiğini hatırlatan Akçay, “ Çocuğun olası ve hapşırma durumlarında dirsek içerisine doğru öksürüp-hapşırması gerektiği, yine aileler tarafından çocuklarına aktarılmalıdır. Bunlara ek olarak okula giden çocuğun kıyafetleri her gün, yüksek ısıda yıkanmalıdır. Çocuk okuldan eve geldiği zaman, mutlaka duş almalıdır. Aileler tarafında yapılacaklardan bir diğeri de; hem kendi sağlıkları hem de çocuklarının sağlıkları için beslenmelerine dikkat etmeleri ve bağışıklık sistemlerini güçlü tutmalarıdır.” şeklinde konuştu.

“Çocuklara okul öncesi veya okul döneminde grip ve zatürre aşısı yaptırmak önemli”

Aşıların ölü veya zayıflatılmış organizma içeren hastalıkların, enfeksiyonların tedavi korunmasında kullanılan oldukça etkili ürünler olduğunu belirten Akçay, şöyle konuştu: “Geçmişten günümüze kadar bulaşıcı ve salgın hastalıkların yayılmasını engellemiş ve insanların bu hastalıklara karşı bağışıklık kazanmasında etkili olmuştur. Coronavirus’ ten korunmada herhangi bir aşı veya ilaç tedavisi şu an için bulunamasa da, çocuğunuzun genel sağlığı için diğer aşılarını mutlaka olması gerekir. Çocukların okuldan önce veya da okul döneminde, zatürre (pnömokok) ve grip aşılarının yapılması mühimdir.

Zatürre Aşısı (Pnömokok Aşısı) ne zaman yapılmalı?

Çocukların aşı programında, zatürre aşısı yapıldığı için zatürreye karşı koruma altında olduklarını söyleyen Akçay, “ Özellikle kronik kalp hastalığı, kronik akciğer hastalığı, astım hastalığı, böbrek hastalığı, karaciğer hastalığı, kan hastalıkları ve bağışıklık yetmezliği olanların pnömokok aşı olarak, 23 suşlu koruma sağlayan aşıyı yaptırmaları faydalı olacaktır. Bu aşı, 2 yaşından sonra yapılabilmektedir. 5 yılda bir uygulanması gerekmektedir. Riskli gurupta olan ve 6 yaş üstünde olan çocuk ve yetişkinlere daha önce pnömokok aşısı yapılmamış ise iki tip pnömokok aşısının 2 ay arayla yapılması faydalı olacaktır.” dedi.

“Her çocuğa ve riskli guruptakilere grip aşısı tavsiye ediyoruz”

Bu dönemde tüm çocuklara ve riskli guruptaki yetişkinlere grip aşısının yapılmasında fayda olduğunu vurgulayan Akçay, “Amerika Pediatri Akademisi, 2020-2021 sezonu için grip aşısı önerilerini yayınlayarak, 6 aydan büyük olan herkesin aşılanmasının önemini vurguladı. Bu yıl uygulanacak grip aşısı geçen yıl yapılan aşı içindeki 4 suştan üçü farklı olacak. Yumurta alerjisi olanların grip aşısını yaptırmasında sakınca yoktur. Mevcut COVID 19 salgını göz önüne alındığında grip aşısının yapılması çok faydalı olacaktır. Bu nedenle, her çocuğa ve riskli gruptakilerin grip aşısı olmasını tavsiye etmekteyiz.” diye konuştu.

Coronavirus ve alerji birbirinden nasıl ayırt edilir?

Akçay, “İçerisinde bulunduğumuz Eylül ayının; aynı zamanda alerji mevsimi olması, Coronavirus veya grip ile alerjinin karışabilmesine neden olabilmektedir. Coronavirus hastalığında; ateş, öksürük ve boğaz ağrısı yaygınken, alerjik nezlede; sık sık hapşırma, gözlerde sulanma, burun akıntısı gibi belirtiler ön planda olup genelde ateş yoktur. Coronavirus’ te görülen ateş, baş ağrısı ve kas ağrısı gibi belirtiler Covid-19’u alerjik hastalıklardan ayırmada, yardımcı olabilen belirtilerdir.” şeklinde konuştu.

Alerji testleriyle çocuğunuzun neye alerjisi olduğunu öğrenin!

Bu süreçte çocuklara alerji testi yapılması, çocuğun neye alerjisinin olduğunu anlamak bakımından oldukça önemli olduğunu hatırlatan Akçay, son olarak şu ifadeleri kullandı: “Çocuk maruz kaldığı alerjen ile temasını keserse ya da buna yönelik bir tedavi görürse, alerjisi tetiklenmeyeceği için Coronavirus veya griple karışması gibi durum söz konusu olmaz. Buna ek olarak; alerjik bünyeli kişiler, ellerini sık sık burunlarına, yüzlerine ve gözlerine götürdükleri için Coronavirus’e yakalanma riskleri normal bireylere göre daha fazladır. Günümüzde moleküler alerji testi gibi çok geniş kapsamlı alerjen tespiti yapan testler vardır. Hem çocuk ve hem de yetişkinler için faydalı olabilmektedirler.” (İLKHA)