İçişleri Bakanlığından cinsel saldırı zanlısı Musa O. ile ilgili açıklama
İçişleri Bakanlığı, intihara kalkıştıktan bir süre sonra hayatını kaybeden İ.E'ye yönelik "nitelikli cinsel saldırı" suçlamasıyla hakkında dava açılan Uzman Çavuş Musa O'ya ilişkin açıklama yaptı.
İçişleri Bakanlığı, Siirt'te intihar eden 18 yaşındaki İpek Er’e yönelik ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçlaması ile hakkında dava açılan ve dün tahliye edilen Uzman Çavuş Musa Orhan ile ilgili açıklama yaptı.
Açıklamada, İpek Er ve bu olayın şüphelisi Musa Orhan hakkında sosyal medyada bir süredir yapılan yorumlarda, gerek bakanlık gerekse İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu hakkında "mesnetsiz, hiçbir yasal ve fiili dayanağı olmayan, haksız ve iftiraya varan birtakım paylaşımların yapılması üzerine" bazı hususların açıklanmasına gerek duyulduğu belirtildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
1- Kamuoyuna yansıyan ve bakanlığımız tarafından hiçbir şekilde tasvip edilmeyen, mütevaffanın ailesinin üzüntüsünün derinden paylaştığımız bu acı hadise ile ilgili olarak tüm yasal süreçler, kanunun öngördüğü çerçevede devam etmekte, tutuklanma talebi ve buna bağlı kararlar savcılık ve mahkeme tarafından işleme konulmaktadır.
2- Şüphelinin Jandarma Uzman Çavuş olması hasebiyle, kurum yönünden yapılması gereken idari tahkikat ve işlemler de yine yasal çerçevede Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde devam etmektedir. Bu kapsamda; Musa Orhan isimli şahıs Siirt Valiliğinin tarafından 16 Temmuz 2020 tarihli oluru ile idari soruşturma kapsamında hemen görevinden uzaklaştırmıştır.
“Devlet Memurluğundan Çıkarma” cezası verilmesi istemiyle 10 Temmuz 2020 tarihinde soruşturma başlatılmış, bahse konu disiplin soruşturması tamamlanarak Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna gönderilmiştir. Adı geçen şahısla ilgili ihraç işlemleri başlatılmış olup yasal süreç devam etmektedir. Sürecin tüm aşamaları, kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılacaktır.
3- Kurum içinde yürütülen idari süreçlerin haricinde, adli makamlarca devam eden iş ve işlemlere ilişkin bakanlığımızın herhangi bir yetkisi ve tasarrufunun olması hukuken ve fiilen mümkün değilken, gerek bakanlığımızın gerekse sayın bakanımızın tutuklanma veya adli kontrol kararlarında etki ve müdahalesinin olduğuna dair paylaşımları iyi niyetli olarak değerlendirmemiz, elbette ki mümkün değildir. Bu acı olaydan siyasi bir rant devşirmeyi, kurumlarımızı ve adalet sistemimizi yıpratmayı hedefleyen TELE 1 adlı TV kanalının yanı sıra gayri ahlaki iftiraları atan terör örgütüne müzahir basın-yayın organları hakkında gerekli tüm yasal işlemler başlatılacaktır.
Yaşanan bu üzücü olaydan dolayı Bakanlığımıza mensup polis memuru mesai arkadaşımızın da kardeşi olan merhumeye Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyoruz." (İLKHA)