• DOLAR 34.463
  • EURO 36.327
  • ALTIN 2937.634
  • ...
Küfür Tek Millettir
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Bu gün dünyanın dört bir yanında Müslümanlar zulüm görüyorlar.

Ne gariptir ki bu zulmü yapan zalimler, kendilerini kahraman ve kurtarıcı olarak lanse ediyorlar.

Bunun en büyük sebebi Müslümanların bir araya gelememeleridir. Bütün Müslümanlar bulunduğu coğrafyalarda yalnız güçsüz ve perişan haldedir. Bir türlü bir araya gelip tek bir ümmet olamıyorlar.

Dünya üzerindeki bütün Müslümanlar birbirileriyle irtibata geçip tek bir vücut olmadıkça da böyle sürüp gidecektir. Sizinle bu konuyla ilgili çok ilginç bir hikâye anlatmak istiyorum.

Günün birinde derenin kenarında su içen bir ceylan varmış. Ceylanın su içtiğini gören bir aslan bir kurt ve bir timsah hemen ceylana saldırmak için gizlice yanaşmaya koyulmuşlar. Bu arada su içen ceylan onları fark etmemiş. Ama ceylana saldırmak isteyen aslan, kurt ve timsah birbirilerini fark etmişler.

Ceylan için birbirileriyle savaşacakları sıra da kurt “Arkadaşlar hepimizin öncelikli hedefi ceylanı yemek olmalı, eğer biz aramızda kavga edersek ceylan kaçabilir.”demiş. Timsah ve aslan da ‘kurt haklı’ diye düşünmüşler ve ‘peki ne yapalım?’ diye sormuşlar. Kurt şöyle cevap vermiş “Arkadaşlar, gelin önce ceylanı yakalayalım sonra paylaşırız” demiş. Aslan itiraz etmiş “Evet; ama ceylan suya yakın ya timsah ceylanı suya götürse biz ne yaparız, ben timsaha güvenmem” demiş. “Bunun üzerine timsah söz almış “O zaman ceylanı kandırıp sudan uzaklaştıralım sonra paylaşırız” demiş. “Aslan ve kurt bu teklifi kabul etmişler ve bir plan yapıp uygulamaya koyulmuşlar. Ceylanı üç taraftan kuşatmışlar, ceylan korkmuş ama artık kaçabilecek bir fırsatı da yokmuş. Üç arkadaş ceylana “Korkma seni yemeyeceğiz; seninle arkadaş olmak istiyoruz” demişler. Ceylan inanmamış; ama başka çaresi de yokmuş. Ceylanı yanlarına alıp sudan biraz uzaklaşmışlar ve sohbet etmeye başlamışlar. Kurt “Hadi, herkes işlediği günahlarını anlatsın” demiş. Diğerleri de kabul etmişler.

Önce aslan anlatmaya başlamış “Bir gün ağacın gölgesinde dinlenirken baktım bir zebra ve yavrusu geçiyor; ama zebra yavrusunu beklemeden çok hızlı yürüyor, yavrusuna işkence çektiriyor. Anlayacağınız, ben de sinirlendim zebrayı parçaladım. Bundan başka da günahım yok, eğer günahsa tabi” demiş. Hemen timsah ve kurt bir ağızdan “Ne günahı canım, seni tahrik etmiş” demişler.

Sırayı kurt almış “Ben de bir gün bir sürüye rastladım, baktım çobanı uyuyor. Üzüldüm, dedim hayrıma şu koyunları toplayayım bir araya; ama hangi taraftan kovalasam diğer tarafa kaçışıyorlar, ben de sinirlendim yakaladığımı boğdum. Hani aç olduğumdan değil, sinirlendiğimden” demiş. “Eğer günahsa günahım budur, başka da bir şey yapmamışım” demiş. Timsah ve aslan bir ağızdan “Ne günahı canım, sen tamamen iyi niyetle yaklaşmışsın; ama koyunların suçu, seni sinirlendirmişler” demişler.

Bu kez sırayı timsah almış. “Bir gün nehirde yüzüyordum. Nehirden geçen bir Bufola sürüsü gördüm. Oradan geçmeyin derindir dedimse de dinlemediler. Ben de sinirlendim tuttuğumu boğdum. Valla varsa günahım budur.” Demiş. Aslan ve kurt yine bir ağızdan “Ne günahı canım, tamamen onların suçu” demişler.

Sıra ceylana gelmiş o da başlamış anlatmaya “Bir gün annem bizi bir ekinin yanına götürdü. Bak yavrum bu buğday. Bunu insanlar ekmiş, bunlara karışmayın, dedi. Ben de hiç karışmadım; ama bir gün orada oynarken ayağım yanlışlıkla bir buğday başağına değdi, kırıldı” Daha sözünü tamamlamadan üçü birden “Hiii, Allah’ın nimeti” deyip üstüne atlamış, ceylanı yemişler.

Eğer biz ümmet olmayı başaramazsak ceylan gibi hep parçalanan oluruz. Selam ve dua ile.

Meryem Çiftkardeş / doğruhaber
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir