• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
YALAN! KÖTÜLÜKLERİN ANASI -1
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Âlemlerin Rabbi, yalanı inkâr edenlerin en bariz vasıfları arasında zikretmiştir. Birçok ayet kâfirlerin, hakkı ve peygamberleri yalanladıklarını bildirerek itikadi boyutuyla meseleye değinmiştir. Söz konusu Müslümanlar olunca yalan vasfının bir numaralı zanlısı, Müslüman toplum içerisine sinmiş olan münafıklardır. Ayeti kerimeler münafıkların ‘yalancıların ta kendileri’ olduğunu bildirerek, azapla uyarır. Tabii ki yalancılık sadece kâfir ve münafığın özelliği olmayıp iman şuurunun farkında olmayan günahkâr Müslüman’ın da arızi bir vasfıdır. Arızi diyoruz; çünkü devamlı olursa artık münafıklığa doğru yol alınıyor demektir. İşte biz bu yön üzerinde durarak kendimizi bu fecaatten yana uyaracağız inşallah. . .

Ayetler, yalan üzerinde dururken daha ziyade kâfirlerin hakkı yalanlamaları ve münafıkların da sığındıkları manevra alanı olması yönünden mesele üzerinde durur. Kur’an’da Mü’minlere hitap ederek, ‘yalan söylemeyin’ vurgusu bir kaçı geçmez. Bu da aslında Mü’minlerin asla yalan söylememeleri gerektiğindendir. Kur’an’da işlenen birçok büyük günah sebebiyle tekrar tekrar uyarılar söz konusudur ki, bu günahların çoğunun, belkide fıtri temayülden kaynaklanabilen bir zafiyet olarak kabul edilebileceğindendir. Dünya malına düşkünlük, zina, içki, kibirlenme v.s; ancak yalan söylemenin hiçbir surette fıtri alt yapısı yoktur. Yalan, ancak kendini şahsiyetsizleştiren türlü menfaat ve zafiyetlerin sürüklenişine kapılan kişilerin karıdır.
Ayeti kerimede “İşte böyle. Kim Allah’ın yasaklarına saygı gösterirse bu tutum Rabb’inin katında kendisi için hayırlıdır. Tek tek sayılarak yasaklananlar dışındaki bütün hayvanlar size helal kılındı. Artık o pis putlardan ve yalan sözden kaçınınız. “(Hacc, 30) buyurulmaktadır. Çok önemli bir husus şu ki putlara tapmak ve yalan söylemekle birlikte zikredilmiştir. Kur’an’ın bu şekildeki tüm vurguları hikmetlere mebnidir. Adeta putlara tapmakla yalan söylemek birbirine yakın addedilmiştir. Yalancılık ve putperestlik. . . Yalanın büyük oluşu, nifakın en bariz özelliği olmasındandır. Artık kendini nifaka yakın hisseden için yalan kabul edilebilir bir husus olur.

Allah Resulü de yalan ile ilgili öyle hadisler zikretmiştir ki onun büyüklüğünün kanı donduracak derecede olduğunu gösterir. Bir hadiste “Münafığın alameti üçtür: Söz söylediği zaman yalan söyler. Vadettiği vakit sözünde durmaz. Kendisine birşey emanet edildiği vakit hıyanet eder. “ (Buhari, Edep 120) buyurulurken yalan ilk özellik olarak belirtilmiştir. Diğer bir hadiste “Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddik (doğrucu) diye kaydedilir. Yalancılık, yoldan çıkmaya (fucur) sürükler. Fücur da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı (kezzab) diye yazılır. “ (Buhari, Edep 69) buyrulmaktadır.
Her iki hadiste bir Müslümanın yalan söyleyerek varacağı en aşağılık ve rezil hali haber verir. Münafık ve kezzab olmak… Bu hale ulaşmak süreç sonucudur. Yoksa Rabbu’l Alemin Müslüman’ın gaflet sonucu söylediği birkaç yalanla onu münafık veya kezzab kılmıyor. Bu, yalanı alışkanlık haline getirerek sürekli bunu işleyenin akıbetidir. Çünkü yalan hakkı gizlemek ve örtmek demektir. Hakkı gizlemek ise Allah katında büyük bir suçtur.

Müslümanların arasında bulunan şuursuz ve şahsiyetsiz kişiliklerin hem toplum nezdinde hem de yakınları nezdinde ulaşacağı paye hainliktir. Çünkü Allah Resulü (SAV) şöyle buyurmuştur: “Senin söylediklerini tasdik edecek bir Mü’min kardeşine yalan söylemen çok büyük bir hıyanettir. “ (Ebu Davud, Edep 79) İnancının bir nişanesi olan güvenilirlik yani Mü’minlik vasfına haiz bir Müslümanın bu güveni suistimal ederek arkadaşlarına ve Müslümanlara yalan söylemesi hıyanet değilde nedir?

SELAM VE DUA İLE. . .
ÖMER NADİ / doğruhaber
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir