Yarımtepe köyü Muhtarı Zülfü Üstünkaya, iletişim çağının yaşandığı 21'inci Yüzyılda Orta Çağ'dan farksız bir şekilde yaşamlarını devam ettirmeye çalıştıklarını söyledi.

İletişim ile ilgili çok büyük sorunlar yaşadıklarını dile getiren Yarımtepe köyü Muhtarı Üstünkaya, cep telefon sinyallerinin olmamasının yanı sıra aynı zamanda sağlık ve güvenlikle ilgili sorunların da yaşandığına vurgu yaptı.

Üstünkaya, "İki dönemdir muhtarlık yapıyorum. İletişim ile ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. 21'inci asırdan bahsedildiği bir zamanda, bizler Orta Çağ'da yaşıyoruz. Hiçbir zaman telefon hizmeti alamadık. Sağlık hizmeti olarak da doğru düzgün hizmet alamıyoruz. 112 ambulansı aramak için ise bir kilometre yol yürümek zorundayız. Bir yangın oluyor, bir durum oluyor, en az bir saat aradan geçiyor. Bir hafta önce 3 dekarlık bir alan yandı. Bir vatandaşın yaklaşık 13 kovan arısı yandı. İletişim olmadığı için ilgili makamlara geç ulaşıyoruz. Bazı zamanlar ise güvenlikle ilgili sorunlarımız oluyor. Jandarma arıyor, devlet büyükleri arıyor fakat bize ulaşamıyor. Çünkü burada cep telefonu çekmiyor." dedi.

"500 kişinin yaşadığı bu köyde cep telefonunun çekmemesinden şikayetçiyiz"

6 yıl boyunca iletişim sorunlarını yetkililere ilettiklerini ama herhangi olumlu bir cevap alamadıklarını belirten Üstünkaya, yaşanan bu aksaklığın bir an önce giderilmesini istiyor.

Üstünkaya, "Vatandaş cep telefonuna kontörü yüklüyor, faturasını yatırıyor ama telefonu kullanamıyor. Tüm köy olarak bu konuda şikayetçiyiz. Hiç kimse memnun değil. Özellikle telefon açmak için yaşlı dedelerimiz, ninelerimiz bir kilometre dağa tırmanmak zorunda. Bu konuda ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. 6 yıldır cep telefonu yetkililerine, devlet yetkililerine yaşadığımız sıkıntıları iletiyoruz ama bir sonuç alamıyoruz. Konuyla ilgili 17-18 muhtarla beraber dilekçe yazdık, yine bir netice alamadık. Cep telefonu müşteri temsilcileri ile görüştük ama kimse bize geri dönüş yapmadı. 500 kişinin yaşadığı bu köyde cep telefonunun çekmemesi ayıptır. Ciddi anlamda sıkıntılar çekiyoruz." ifadelerini kullandı.

"Kışın tipi yaşandığında evden dışarı çıkamıyor, il dışındaki akrabalarımızdan haber alamıyoruz"

Yaşanan şebeke sorunuyla birlikte ortaya çıkan iletişimsizliklerin oluşturduğu sorunları dile getiren köy sakinlerinden Hasan Sezer, buraların mahrumiyet bölgesi olduğunu vurguladı.

Sezer, "Eski zamanlarda cep telefonu, bilgisayar türü iletişim aletleri yoktu. Mektup ve telgraf vardı. Sonra telefon çıktı. Şimdi bir evde 5 tane telefon var, bilgisayar var. Bizim burası ise mahrumiyet bölgesidir. Telefona ihtiyacımız var ama telefon çekmiyor. Tepelere çıktığımızda bazı noktalardan çekiyor. Ama köyün içerisinde, evlerde telefon çekmiyor. Kışın tipi olduğunda evden dışarı çıkamıyoruz. İstanbul, Adıyaman, Diyarbakır gibi illerde yakınlarımız var ve onlardan haber almakta zorlanıyoruz. Evden dışarı çıkıp dağa tırmandığımızda bazen çekiyor, bazen çekmiyor. Şebeke bir geliyor, bir gidiyor." ifadelerini kullandı.

"Telefona ihtiyaç duyduğumda yaşlı halimle ilçeye gitmek zorunda kalıyorum"

75 yaşındaki Dursun Üstünkaya, yaşanan şebeke sorunları nedeniyle bir telefon görüşmesi için ilçeye gitmek zorunda kaldığından yakındı.

Üstünkaya, "Telefonlar çekmiyor, köyümüz iki dağın arasında kalmış durumda. Telefon bize lazım olduğu zaman aramak için, şu yaşlı halimle Palu'ya gidiyorum, çocuklarımla konuşuyorum. Allah var, Peygamber var. Devlet biraz da bizi düşünsün. Devletsiz millet olmaz, milletsiz de devlet olmaz. Bir hastamız olduğunda telefon yok ki telefonla arayabileyim." dedi.

"EBA üzerinden ders çalışabilmek için köyümüzde ne internet ne de şebeke var"

Şebekenin olmamasından dolayı EBA üzerinden verilen eğitimlerden geri kalmamak için dağ başlarına çıkan ve yırtıcı hayvanlarla karşılaşmayı göze alan Murat Saylan, bu tür olumsuzluklarla karşılaşılmamak için köylerine şebeke getirilmesini istedi.

Saylan, "Covid-19 nedeniyle okullarımız kapandı. Biz de köylere geldik. EBA üzerinden ders çalışabilmek için köyümüzde ne internet var ne de şebeke var. O yüzden bir kilometre uzaklıktaki dağın tepesine çıkıyoruz. Ders çalışmak için tepeye çıktığımızda da telefondan net görüntü alamıyoruz, sıcak hava bizi rahatsız ediyor. Kışları ise diz boyu kar var, yırtıcı hayvanlar var. Bu yüzden korkuyoruz. Bu nedenlerden dolayı köyümüze şebeke getirilmesini istiyoruz." dedi.

"Çocuklarımız internet olmadığı için ders çalışamıyor"

Yaşanan iletişim sorununun köyde yaşayan tüm vatandaşları olumsuz etkilediğini ve kendisinin hasta olduğunu belirten Aydın Demirtaş, rahatsızlık yaşadığında ambulans çağıracak iletişim kaynağından dahi mahrum olduklarını söyledi.

Demirtaş, "Şebeke sorunu olduğu için çocuklarımıza hasret kaldık. Kimse bize telefon açamıyor. Ben rahatsızım… bir ambulans lazım olduğunda eşim benimle mi ilgilensin yoksa bir kilometre uzaklıktaki dağa çıkıp ambulansı mı arasın? Ambulans gelse dahi köyde telefon çekmediği için evi bulamayacak. Şebeke sorunu hayatımızı çok zorlaştırıyor. Vatandaş 100 TL'lik kontör yüklüyor ama 5 dakika konuşamıyor. O kontörleri hep boşa gidiyor buna bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Uzaktan eğitim için çocuklarımız çok zorlanıyor, köye gelmek istemiyorlar. İnternet olmadığı için ders çalışamıyorlar. Bu konuda yetkililerden çözüm bekliyoruz." dedi. (İLKHA)