SOSYAL MEDYAYA DA SOSYAL MESAFE ŞART
Gündemden haberdar olmak, sesini duyurabilmek ve bu mecralarda kendini ifade etmek amacıyla kullanılan sosyal medyanın zararları, faydalarını geçti. Birçok kötü niyetli kişinin bu mecraları kullanarak ahlaksızlık, yalan ve iftiraya başvurması tepkilere neden oluyor.
Mehmet Tahir Özsoy / DOĞRUHABER
Sosyal medya ile ilgili düzenlemeleri içeren yasanın yakın zamanda çıkacağı iddia ediliyor. Birçok kötü niyetli kişinin bu mecraları kullanarak algı yapması, insanları hedef haline getirip 'itibar suikasti' amacıyla bu mecraları kullanması tepkilere neden oluyor. Son olarak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, yeni doğan çocuğu Hamza Salih’i sosyal medyada duyurmasının ardından eşine ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuldu. Bu ahlaksızlığa tepkiler çığ gibi büyürken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir bebek üzerinden ailesine ve onların temsil ettiğini düşündükleri değerlere saldıran alçakların peşini bırakmayacaklarını belirterek, "Yalanın, iftiranın, kişilik haklarına saldırının, itibar suikastlerinin alıp başını gittiği bu mecraların bir düzene sokulması şarttır. Bu millete, bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Onun için de bir an önce biz bunları parlamentomuza getirip, parlamentomuzdan bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz" diyerek bu alanla ilgili düzenleme yapılacağının işaretlerini verdi.
SOSYAL MEDYA GÜZEL ŞEYLERİN YAYILMASINA KATKI SAĞLAYABİLİR
Gündemden haberdar olmak, etkileşim alarak sesini duyurabilmek ve bu mecralarda kendini ifade etmek amacıyla kullanılan sosyal medyanın fayda ve zararları hala tartışılıyor. Sosyal medya amacı dahilinde, bilinçli bir şekilde kullanılması halinde güzel şeylerin yayılmasına katkı sağlayabilir. Ancak kötü amaçlarla bu mecraları kullananlar, bu alanın zararlarının ön plana çıkmasına neden oluyor. Bu da insanların bu mecralarla aralarına mesafe koymalarına onları mecbur bırakıyor. Ahlaksızlık, yalan ve iftiranın, en çok yapıldığı bu alan, kanuni müeyyidelerle daha güvenli bir alan haline getirilebilir. Ancak bu kısıtlamalar ifade özgürlüğünün önüne geçmemeli, bu mecraları kullanan insanlar yanlış gördükleri hususları yalan ve iftiraya başvurmadan dile getirebilmelidir.