Diyarbakır'ın en verimli zirai alanlarından biri olan Çınar ilçesinde, soğan, pamuk, buğday, arpa ve mercimek gibi mahsuller yetiştiren çiftçiler, bu yılki yağan yağmurlardan dolayı verimin yüksek olduğunu belirttiler.

Çiftçilerin ortak dertleri, sondaj-sulama sistemleri karşılığında elektrik dağıtım şirketi DEDAŞ'a borçlandıkları yüksek meblağlı faturalar.

Sondaj-sulama sistemleri nedeniyle yüksek meblağlı elektrik faturalarla karşılaştıklarını belirten çiftçiler, kendilerine faturalandırılan borçları ödeyemediklerini, yetkililerin bir an önce bu soruna çözüm bulmalarını istediler.

"Gelen faturalardan dolayı bu yıl 35 bin lira zarardayım"

Hasat verimli olmasına rağmen elektrik faturalarından dolayı zarar ettiğini söyleyen çiftçilerden Mehmet Demirtaş, "Bu sene çok şükür buğday ve arpa hasadımız gönlümüze göreydi. Yağmurun yağması verimi daha da arttırdı. Fakat bizi en çok etkileyen elektriktir. Bu yıl ektiğim 170 dönüm pamuktan 35 bin TL zarardayım. Yaklaşık 90 bin TL elektrik faturası gelmiş. Bunun yanında pamuk işinde çalıştırdığım 15 işçiye 75 bin, gübre ilaçlamasına 43 bin lira verdim ve şu an itibariyle 98 bin lira da DEDAŞ'a boçluyum. DEDAŞ, devletin bize tanıdığı destekleme paketini de engelleyip vermedi." dedi.

Yağan yağmurdan dolayı verimin yüksek olduğunu belirten Demirtaş, "Çok şükür, bu yıl yağmurdan dolayı buğday ve arpa ekinlerini sulamadık. Sulamadığımız için de bu yıl hasadımız çok iyiydi diyebilirim." ifadelerini kullandı.

"Borçlarımızdan dolayı DEDAŞ hesaplardaki paralarımıza el koyuyor"

DEDAŞ'ın kendilerine faturalandırdığı elektrik bedellerinden dolayı bir kazanç elde edemediklerine dikkat çeken Demirtaş, "Şu anda çevremizde 30-40 tane sondaj sahibi var. Hepsi de benim gibi mağdurdur. Ayrıca bu sondaj sahipleri şu anda 150-200 bin TL DEDAŞ'a borçludurlar." şeklinde konuştu.

DEDAŞ'ın abonelere karşı tutum ve davranışlarından endişe duyduklarını söyleyen Demirtaş, "Bizden habersiz elektrik bedeli oluşturup bizlere 'Şu kadar borcunuz var.' diyorlar. Elektriğimizin kesilmesi endişesiyle DEDAŞ'tan korkup şikâyet de edemiyoruz. İtiraz etmek istesek hakkımızda tutanak tutup bizi suçlu duruma koyacaklar. Bu yüzden onlara karşı herhangi bir şey de yapamıyoruz. İtiraz ettiğimizde 'Borcunuz şu kadar, ödeyeceksiniz!' diyorlar. Bir kuruş paramız hesapta kalsa, DEDAŞ hemen o paramıza el koyuyor. DEDAŞ, devletin bizlere verdiği pamuk destekleme parasına da el koymuş." diye belirtti.

Çınar'ın Yaprakbaşı (Baré) Mahallesi çiftçilerinden Şeref Bakır ise, "Bu seneki verimler maşallah çok iyi. Buğdayda 600, mercimekte 200'ün üzerinde, arpa da ise 400 ile 600 ton arası verim elde ettik. Tabi bu yıl dolu yağışından dolayı köyde bayağı zarar gören çiftçilerimiz oldu. Bu yıl beklentilerimizin üzerinde bir verimle karşılaştık. Yani Allah'a çok şükür çiftçinin bu yıl yüzü güldü." dedi.

"Hükümetin DEDAŞ konusuna acilen el atması gerekir"

Çiftçilerin tek ortak sıkıntılarının, yüksek meblağlı elektrik faturaları olduğuna vurgu yapan Bakır, "Maalesef çiftçilerin bir sıkıntısı var. Elektrik faturaları bayağı kabarık geldi. Bu açıdan çiftçilerimiz çok zor şartlar altında üretim yapmaktadırlar. Gübre ve mazot gibi girdiler çok pahalılaştı. Evet, destekler yapılıyor ama yeteri kadar değil. Hükümet bu DEDAŞ konusuna bir el atsa çiftçiler bir nebze de olsa rahat ederler." ifadelerini kullandı.

"Sağlıklı bir verimin elde edilebilmesi için çiftçilerin desteklenmesi gerekir"

Bakır, "Mesela DEDAŞ konusunda, barajlardan çiftçilere verilen dönüm başı payı ne kadar ise, buradaki enerji miktarı da o kadar olsa güzel olur. Çiftçiler böyle bir uygulamadan memnun olurlar. Şu anda bir trafoya 150-160 bin lira fatura gelmiş. Çiftçinin bu faturayı ödeyebilmesi mümkün değil. Zira çiftçilerin kazancının yüzde 50'si DEDAŞ'a gidiyor. Geçen yıla oranla elektrik kilovatında yüzde 300 zam söz konusu. Bunun haricinde gübre, tohum, mazot ve işçilik masrafları da var. Sağlıklı bir verimin elde edilebilmesi için çiftçilerin desteklenmesi gerekiyor." (İLKHA)