Yaz aylarında bu enfeksiyonlara dikkat!
Coronavirus'ün deniz veya havuzlardan bulaşamayacağını belirten uzmanlar, ancak yaz aylarında sık karşılaşılan enfeksiyonlar konusunda uyarılarda bulunuyor.
Yaz sıcaklarının gelmesi ve normalleşme sürecinin başlamasıyla, tatil planları da yapılmaya başlandı.
Coronavirusün deniz veya havuzlardan bulaşmayacağını uzmanlar açıkladı. Ancak havuzlardan kapabileceğimiz başka enfeksiyonlar mevcut!
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nail Özgüneş, yaz aylarında sık karşılaşılan enfeksiyonlar hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
"Havuz ve denizler Coronavirus bakımından taşımıyor!"
Denizden yararlanılacak bir tatil bölgesine gidildiğinde ortam neresi olursa olsun, insanlara belirli bir mesafede (bildiğimiz gibi bu iki metreye kadar olabilir) uzak durma zorunluluğu olduğunu belirten Özgüneş, "Olağanüstü büyük olan deniz suyu, virüsler için bir depo olamaz. Bu bakımdan deniz suyundan, hatta havuz sularından Coronavirus'ün insanlara ulaşması mümkün değildir. Esasen bu gibi virüsler; aşırı nem ve ıslaklığa karşı duyarlıdırlar ve onlar için bir avantaj değildir, aksine bu bizim için avantajdır. Bu bakımdan denizlerden yararlanmanız için bir engel yoktur. Tatilimizi geçirdiğimiz sürede; sağlığımızı bozacak davranışlardan kaçınır, sosyal mesafe kuralına uyar, iyi beslenir ve kendimize iyi bakarsak bu zorlu virüse karşı her zaman, daha avantajlı durumda olacağımız bir gerçektir." dedi.
"Yaz aylarında sık karşılaşılan bu enfeksiyonlara dikkat!"
- Göz enfeksiyonları
Yüzme havuzları, sıcak ve nemin etkisiyle bazı enfeksiyonların yayılımını kolaylaştırdığına dikkat çeken Özgüneş, "Havuz suyunun dezenfeksiyonunda yararlanılan klor bazlı maddelerin uygunsuz kullanımı tahrişlere, kornea yüzey bozukluklarına ve gözün bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Belirtileri çapaklanma, kızarıklık, bulanık görme, kaşıntı, yanma ve batmasıdır. Gözlerinde enfeksiyon olan kişiler, diğer havuz kullananların sağlığını düşünerek bulguları düzelinceye kadar havuz kullanmamalıdır. Lens kullananların ise havuza lensleriyle girmemeleri uygun olur. Havuza lensleriyle giren kişilerde, şiddetli göz ağrılarının olması çeşitli enfeksiyonlardan dolayı olabilir. Bu nedenle havuza ya da denize girerken havuz gözlüğü kullanımı önemlidir." ifadelerini kullandı.
- Sindirim sistemi enfeksiyonları
Özgüneş, "Havuzlardan bulaşan enfeksiyonların en başında, sindirim sistemi enfeksiyonları gelmekte ve bu durum kendini bulantı ve/veya ishal ile kendini göstermektedir. Rotavirüs, Hepatit A, Salmonella, Shigella, E. Coli (Turist İshali) olmak üzere çok çeşitli virüs ve bakteriler su sirkülasyonu ve klorlamanın yetersiz olduğu havuzlarda uzun süre canlılığını koruyabildiği için bu mikropları içinde barındıran havuz suyunun yutulması ile ortaya çıkar." diye uyarıda bulundu.
- Genital bölge ve idrar yolu enfeksiyonları
Genital bölge ve idrar yolu enfeksiyonlarının daha çok uygunsuz koşullara sahip havuzlardan kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Özgüneş, "Daha çok uygunsuz koşullara sahip havuzlardan kaynaklanan, idrar yolu enfeksiyonları ve kadınlarda görülen vajinit de sık rastlanan ve rahatsız edici enfeksiyonlar olarak karşımıza çıkar. Bu enfeksiyonlar idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, bel ve kasık ağrısı, genital bölgede ağrı, kaşıntı ve akıntı gibi belirtilerle kendini göstermektedir. Genital siğiller (HPV) de, havuzlardan bulaşabilmektedir." diye açıklamada bulundu.
- Deri enfeksiyonları ve mantarlar
Bazı deri enfeksiyonları ve mantarların havuz yolu ile bulaşabildiğine vurgu yapan Özgüneş, "Bunların başında, genital siğiller ve 'molluskum kontagiozum' gelmektedir. Sıcak ile artan terlemenin, yaz aylarında mantar üremesini kolaylaştırdığı biliniyor. Aşırı miktarda klor kullanılan havuz suları, duyarlı bazı kişilerde ciltte tahrişe neden olabiliyor. Hijyenik olmayan ortamlardan ya da temiz olmayan havlulardan da uyuz, impetigo gibi deri hastalıkları bulaşabiliyor." ifadelerini kullandı.
- Dış kulak yolu enfeksiyonları ve sinüzit
Dış kulak yolu enfeksiyonu, sulu ortamı seven bakteriler ve bazen de mantarların sebep olduğu bir durum olduğunu ifade eden Özgüneş, "Şiddetli kulak ağrısı, kulakta akıntı ve işitme azlığı, kaşıntı ve ileri durumlarda kulakta şişme ve kızarıklığa neden olur. Uzun süre suda kalma ya da kulağa su kaçması sonucunda risk artar. Aynı zamanda suya dalma esnasında eğer varsa sudaki bakteriler burun yoluyla sinüslere kadar ulaşabilir ve sinüzite neden olabilir." dedi.
"Peki bu enfeksiyonlardan korunmak için neler yapmalıyız?"
Prof. Dr. Özgüneş, bu enfeksiyonlardan korunmak için şu öneri ve tavsiyelerde bulundu:
- Klorlamanın ve su sirkülasyonunun yeterli olmadığını düşündüğünüz havuzlara girmeyin.
- Havuzda kesinlikle su yutmamaya özen gösterin. Özellikle sakız çiğnerken, su yutulabileceği için yüzerken sakız çiğnemeyin.
- Çocuk havuzu ve yetişkin havuzlarının ayrı olduğu tesisleri tercih edin.
- Islak mayo ile uzun süre oturmayın, mutlaka kurulanın.
- Havuzun bulunduğu kısma girmeden ayakların antiseptik solüsyonlar ile yıkandığı, havuza girmeden duş almanın ve bone kullanımının zorunlu olduğu tesisleri tercih edin.
- Havuzdan çıktıktan sonra hemen duş alarak üzerinizdeki olası mikrop ve fazla klordan temizlenin ve temiz çamaşırlar giyin.
- Havuzdan çıkar çıkmaz kurulanın. Çünkü bazı bakterilerin, uyuz ve mantar gibi enfeksiyonların gelişiminde nem, çok önem taşıyor.
- Havuza girerken mutlaka kulak tıkacı kullanın.
- Aktif bir kulak enfeksiyonunuz varsa ya da kulağınıza tüp takıldı ise havuza girmekten kaçının.
- Sinüzitten korunmak için havuza dalarken ya da suya atlarken burun tıkacı kullanın ya da burnunuzu elinizle kapatın.
- Göz enfeksiyonları açısından, havuz suyuyla teması en aza indirmek ve bu amaçla yüzücü gözlüğü kullanmak yararlı olur. (İLKHA)