Başörtü yasağı Bismil`de protesto edildi
Bismil Vefa Der, düzenlediği kitlesel basın açıklaması ile başörtünün MEB yönetmeliği ile okullarda yasaklanmasını protesto etti.
DİYARBAKIR - Milli Eğitim Bakanlığının kılık-kıyafet yönetmeliği ile okullarda başörtünün yasaklanmasına tepkiler devam ediyor. Başörtü yasağı Bismil`de faaliyette bulunan Vefa Der tarafından düzenlenen kitlesel basın açıklaması ile protesto edildi.
Vefa Der Başkanı Fuat Ayaş`ın okuduğu basın açıklaması sırasında sık sık tekbir getiren kalabalık "Kafirler İstemese de Allah Nurunu Tamamlayacaktır, ne Kürküdür Ne Kolyesi Ne Süsü Bacıma Şahsiyet Veren Örtüsüdür, Emrin Başımız Üstüne Yarabb, İnanca Saygı Örtüye Özgürlük, Baş Örtü Allah`ın Emri Müslüman Kadının Şahsiyetidir" yazılı dövizleri taşıdı.
Basın açıklamasında AKP hükümetinin, 27 Kasım 2012`de Bakanlar Kurulu kararıyla İmam Hatip okulları hariç Milli Eğitim Bakanlığına bağlı özel okullar dahil bütün okullarda başörtüsünü yasaklayan bir genelge yayımladığını hatırlatan Ayaş, bu kararla, AKP`ye dindar olduğu zannıyla oy vermiş olan Müslüman anne-babalar, ilgili yönetmeliğin `kızlar okul içerisinde başları açık olur` ibaresinin kaldırılmasını beklerken söz konusu ibarenin teyit edilmesi ile hayal kırıklığına uğradıklarını söyledi. Ayyaş, "Bununla birlikte yine yönetmelik gereği Allah`ın emrini yerine getirmek için başörtüsü takan kız öğrenciler hakkında milli eğitim bakanlığı disiplin yönetmeliği uygulanır. Hakeza bu yasağı uygulamayan yani başörtüsüne göz yuman okul idarecileri hakkında da disiplin hükümleri uygulanır. Bu madde velilerle okul idarecilerini karşı karşıya getirmektedir." Şeklinde konuştu.
"Müslüman, imam olabilir, vaiz olabilir ama doktor, mühendis, avukat, hâkim, öğretmen olamaz denilmek isteniyor" diyen Ayaş, "Eğitimin her aşamasında kendisine sorun çıkarılıyor. Bununla yetinilmeyip öğretmen olduğunda ise `sen cumhuriyet kadını olamazsın` denilip kolundan tutulup başörtüsünden dolayı dışarı atılıyor. Bu yapılanlar haksızlık değil de nedir, zülüm değil de nedir? İnanç özgürlüğü dediğiniz bu mudur? Birileri istedikleri kıyafetleri giyer. Ses çıkaran yok. Ama başörtüsü takınca suçlu damgası vuruluyor, toplumdan uzaklaştırılıyor. Ayrıca şunu da soruyoruz; siz seçimlerde millete verdiğiniz `başörtüsü sorununu çözeceğiz` sözünü unuttunuz mu? Ya da `başörtüsü sorununu çözeceğiz` sözünüzden kasıt yasaklamak mıydı?" dedi.
Tesettür İlahi Bir Simgedir
Tesettürün ilahi hakikat cihetinden bir emir ve toplum açısından bir gereklilik olduğunu ifade eden Ayaş, "Tesettür ve örtünme insanları diğer canlı varlıklardan ayıran bir alameti farikadır.
Müslümanlar için örtünün dini aidiyeti temsil eden ilahi bir simgedir `Örtünme hususunda yapılacak en ufak bir müdahale başta Allah`ın hükümlerine açılmış bir savaştır. İnsan haklarına vurulmuş bir prangadır. İslam`a karşı alınan bir cephedir. Açık bir zulümdür." İfadelerini kullandı.
Tesettürün ilahi hakikat cihetinden bir emir ve toplum açısından bir gereklilik olduğunu ifade eden Ayaş, "Tesettür ve örtünme insanları diğer canlı varlıklardan ayıran bir alameti farikadır.
Müslümanlar için örtünün dini aidiyeti temsil eden ilahi bir simgedir `Örtünme hususunda yapılacak en ufak bir müdahale başta Allah`ın hükümlerine açılmış bir savaştır. İnsan haklarına vurulmuş bir prangadır. İslam`a karşı alınan bir cephedir. Açık bir zulümdür." İfadelerini kullandı.
28 Şubat süreci ile başta baş örtüsü olmak üzere Müslüman halkın değerlerinin hedef alınarak bin-bir türlü hakaretlerin yapıldığına vurgu yapan Ayaş, açıklamalarına şöyle devam etti: "Bu askeri cuntayı anlamak mümkün olsa da Müslüman halkın oyları ile iktidar olanların bu zulmünü anlamak mümkün değildir. Hani başörtü namus borcunuzdu? Son yönetmeliği her gittikleri yerlerde ``isteseydik kaldırırdık`` diyen bakanın bu çıkışları müslüman halkımızı derinden yaralayıp üzdüğü gibi toplumda tesettür düşmanlığı yapanları da bir o kadar cesaretlendirmiştir.
Onlarca zulüm örnekleri mevcuttur. Diyarbakır ve Şanlıurfa`daki örtü düşmanlığı bunun en açık ve tipik örneğidir. Diyarbakır Barış Mah. Talay Tepe Birinci Etap TOKİ İlk Öğretim Okulunda başörtüsü ile derse girmek isteyen Kadriye Sevgi Yılmaz adlı bayan öğretmen, okul müdürü Zeynelabidin tarafından kolundan tutularak dışarı atılmıştır. Yine Şanlıurfa`nın GAP Anadolu Kız Meslek Lisesinde yapılan Açık Öğretim Sınavında görev alan 17 yıllık Öğretmen Melahat Erdenöner salondan çıkarılmıştır. Daha geçen hafta Van merkez İsmail Hakkı Tonguç İlköğretim okulunda, okul müdürü Emin Güleryüz, başörtülü öğrencilere, "Eğer başınızı örtecekseniz sizin boynunuzu koparacağım. Başınızı açmayacaksanız gidin İran`da yaşayın" şeklinde tehditler savurmuştur. Aynı okul müdürü, kendi okulundaki birkaç örtülü bayan öğretmene baskı uygulayarak başlarını açtırmıştır.
Bu zulüm ve cürmü işleme cesaretini gösteren okul yöneticileri kendilerini mevcut yasaların üstünde görerek eğitim ve öğretimi engelleme suçunu işlemişlerdir. Yetkililerin derhal ve ivedilikle bu okul yöneticileri hakkında işlem başlatmaları gerekir."
AK Parti Millete Verdiği Sözü Tutmalıdır
"AKP hükümetinden Allah`a ve sonra millete verdikleri sözde sadık kalmalarını ve giydikleri `Amerikan İslami Gömleği`ni biran önce çıkarıp takva elbisesine bürünmelerini tavsiye ediyor ve yapılan bu yanlışlıkların bir an önce düzeltilmesini istiyoruz." Ayaş, "Yüzyıllarca müslüman halka yapılan zulümlerden bıktık. Kimse müslümanların İslami yaşantılarından taviz vermesini beklemesin. Herkes nasıl ki inancını yaşamada özgür ise, Müslümanlar da inançlarını özgürce yaşayabilmelidirler. Bu zulümlere karşı tüm STK`ları ve vicdan sahibi duyarlı halkımızı tepkilerini göstermeye davet ediyoruz." diyerek basın açıklamasına son verdi.(Hasan Gündüz/Aydın Bal-İLKHA)
"AKP hükümetinden Allah`a ve sonra millete verdikleri sözde sadık kalmalarını ve giydikleri `Amerikan İslami Gömleği`ni biran önce çıkarıp takva elbisesine bürünmelerini tavsiye ediyor ve yapılan bu yanlışlıkların bir an önce düzeltilmesini istiyoruz." Ayaş, "Yüzyıllarca müslüman halka yapılan zulümlerden bıktık. Kimse müslümanların İslami yaşantılarından taviz vermesini beklemesin. Herkes nasıl ki inancını yaşamada özgür ise, Müslümanlar da inançlarını özgürce yaşayabilmelidirler. Bu zulümlere karşı tüm STK`ları ve vicdan sahibi duyarlı halkımızı tepkilerini göstermeye davet ediyoruz." diyerek basın açıklamasına son verdi.(Hasan Gündüz/Aydın Bal-İLKHA)