Bitlis`te 10 Milyon İmza Kampanyasına Yoğun İlgi
Kamuda kılık kıyafet serbestîsinin sağlanması için Memur Sen tarafından Türkiye genelinde başlatılan "10 Milyon İmza Kampanyası" çerçevesinde Bitlis`te kurulan imza standına halk yoğun ilgi gösterdi.
BİTLİS - Merkez Ulu Cami önünde saat 10:30`da imza standının açılmasıyla birlikte açıklama yapan Birlik Haber Sen başkanı Nafiz Karakuzu, başörtüsü ve kamudaki kıyafet konusundaki katı uygulamaların devam ettirildiğine dikkat çekti.
Başörtüsü yasal teminat altına alınsın
Üniversitelerde şimdilik yüzeysel bir başörtü özgürlüğü olsa bile, bu hakkın artık yasal teminat altına alınması gerektiğini vurgulayan Karakuzu, "Üniversitelerdeki başörtüsü özgürlüğü, rektörlerin inisiyatifine bırakılmış durumda. Temeli sağlam olmayan bu durumu kabul etmemiz mümkün değil. Başörtüsü özgürlüğünün artık yasal teminat altına alınmasını istiyoruz. Bunun yanında kışla mantığı uygulamaların, kılık kıyafet zorunluluğu üzerinden devam ettirildiğini görüyoruz. Türkiye geneli ve Bitlis`te başlatmış olduğumuz kampanyada toplanacak olan imzaları ilgili kişi ve kurumlara göndererek darbe mahsullü 1982 model dayatmaların son bulmasını haykıracağız" dedi.
Üniversitelerde şimdilik yüzeysel bir başörtü özgürlüğü olsa bile, bu hakkın artık yasal teminat altına alınması gerektiğini vurgulayan Karakuzu, "Üniversitelerdeki başörtüsü özgürlüğü, rektörlerin inisiyatifine bırakılmış durumda. Temeli sağlam olmayan bu durumu kabul etmemiz mümkün değil. Başörtüsü özgürlüğünün artık yasal teminat altına alınmasını istiyoruz. Bunun yanında kışla mantığı uygulamaların, kılık kıyafet zorunluluğu üzerinden devam ettirildiğini görüyoruz. Türkiye geneli ve Bitlis`te başlatmış olduğumuz kampanyada toplanacak olan imzaları ilgili kişi ve kurumlara göndererek darbe mahsullü 1982 model dayatmaların son bulmasını haykıracağız" dedi.
Başörtüsü sadece imam hatiplerde değil, her yerde serbest olmalıdır
Yönetmenlikle Siyer ve Kur`an derslerinde başörtü özgürlüğü getirildiğini ancak diğer derslerde bu tutumun gösterilmediğini ifade eden Karakuzu, sözlerini şöyle sürdürdü: "İHL`deki kız öğrenciye, bu okulda olman sebebiyle istersen başını örtebilirsin diyen yönetmenlik, o kız ticaret lisesine gittiğinde ise burada örtemezsin diyor. Siyer ve Kur`an dersinde örtebilirsin, ama matematik dersinde örtemezsin; diyor. Burada birey yerine derse bir özgürlük var. Doğrusu, demokratik olanı İHL`deki isteyene başını örtmeme tercihi nasıl veriliyorsa, diğer okulda da isteyene başını örtme özgürlüğü verilmesi gerekir. Kısmen öğrenciye bu serbestlik verilirken onun öğretmenini kravata mahkûm ediliyor. Kadınları yok sayan bir anlayışın başarıyı düşünmesinin beyhude bir bekleyiş olduğu bilinmelidir."
Yönetmenlikle Siyer ve Kur`an derslerinde başörtü özgürlüğü getirildiğini ancak diğer derslerde bu tutumun gösterilmediğini ifade eden Karakuzu, sözlerini şöyle sürdürdü: "İHL`deki kız öğrenciye, bu okulda olman sebebiyle istersen başını örtebilirsin diyen yönetmenlik, o kız ticaret lisesine gittiğinde ise burada örtemezsin diyor. Siyer ve Kur`an dersinde örtebilirsin, ama matematik dersinde örtemezsin; diyor. Burada birey yerine derse bir özgürlük var. Doğrusu, demokratik olanı İHL`deki isteyene başını örtmeme tercihi nasıl veriliyorsa, diğer okulda da isteyene başını örtme özgürlüğü verilmesi gerekir. Kısmen öğrenciye bu serbestlik verilirken onun öğretmenini kravata mahkûm ediliyor. Kadınları yok sayan bir anlayışın başarıyı düşünmesinin beyhude bir bekleyiş olduğu bilinmelidir."
Kadının başını açıp açmaması kimsenin sorunu değildir
Fırsat eşitliğinin sağlanması ve kamu alanında darbeci zihniyetin kalıntılarına son verilmesi için imza kampanyası başlattıklarını hatırlatan Karakuzu, "Kadınların ne giyeceklerine kendilerinin karar veremediği bir toplumda, gelecek adına sağlıklı kararlar alınamayacağına inanıyoruz. Kılık kıyafetimize toplum mühendisleri karar veriyor. Üniversitede rektörün, dekanın lütfüne endekslenmiş. Onca zahmet ve zorluktan sonra memur olur ama başörtülü olduğu için bu haktan mahrum edilir. Konjektürel iyilikler olmasın, özgürlükler lütfe değil, hukuka bağlı olsun" diyerek sözlerini bitirdi. (Şükrü Tontaş - İLKHA)
Fırsat eşitliğinin sağlanması ve kamu alanında darbeci zihniyetin kalıntılarına son verilmesi için imza kampanyası başlattıklarını hatırlatan Karakuzu, "Kadınların ne giyeceklerine kendilerinin karar veremediği bir toplumda, gelecek adına sağlıklı kararlar alınamayacağına inanıyoruz. Kılık kıyafetimize toplum mühendisleri karar veriyor. Üniversitede rektörün, dekanın lütfüne endekslenmiş. Onca zahmet ve zorluktan sonra memur olur ama başörtülü olduğu için bu haktan mahrum edilir. Konjektürel iyilikler olmasın, özgürlükler lütfe değil, hukuka bağlı olsun" diyerek sözlerini bitirdi. (Şükrü Tontaş - İLKHA)