Batı insanlık sınavını kaybetti
Geçtiğimiz günlerde İngiltere dâhil birçok Avrupa ülkesinde koronavirüs sebebiyle huzurevlerinde binlerce kişinin ölüme terk edildiği ve çok sayıda yaşlı insanın da hayatını kaybettiği açıklanmıştı. Huzurevlerindeki ölümlerle ilgili ABD’den de haber geldi. New York Times gazetesi, virüsün merkez üssü konumundaki ABD'de, huzurevlerinde 7 bine yakın insanın hayatını kaybettiğini yazdı. Bu sayı, ABD'deki virüs ölümlerinin yaklaşık beşte birine tekabül ediyor.
Mehmet Şakir Direkçi - DOĞRUHABER
Bir zamanlar kendini dünyaya “medeniyetin beşiği” diye tanıtan Batı, koronavirüs salgınıyla birlikte bütün insanlık değerlerini ayaklar altına aldı. Virüsün yayılmasıyla birlikte ilk olarak Bazı Batılı devletler, başka ülkelerin maskelerine el koymuştu. Daha sonra ise sıklıkla duyduğumuz “huzurevleri ölümleri”ne şahitlik ettik. Koronavirüsle mücadelede yetersiz kalan birçok Batı ülkesi, huzurevlerinde bulunan yaşlıları tamamen sahipsiz bırakmış durumda. Geçtiğimiz günlerde İngiltere’de binlerce yaşlının huzurevlerinde öldüğüne dair haberler basına yansımıştı. Şimdi de ABD'deki bakım evlerinde 7 bine yakın kişinin virüs sebebiyle hayatını kaybettiği söyleniyor. Böylelikle bir kere daha Batı, insanlık sınavını kaybetmiş bulunuyor.
ABD’DEKİ HUZUREVLERİNDE 7 BİNE YAKIN ÖLÜM
ABD’li New York Times gazetesi, ülkedeki huzurevlerinde virüse yakalanıp hayatını kaybedenlerin sayısına ilişkin çarpıcı rakamlar olduğunu yazdı. Gazetenin haberine göre, yaşlı bakım evlerinde koronavirüsten dolayı en az 6 bin 900 kişi hayatını kaybetti. Bu sayı, ABD'deki virüs ölümlerinin yaklaşık beşte birine tekabül ediyor.
"YAŞLI BAKIM EVLERİ TOPLU MEZAR GİBİ"
Eski New York Vali Yardımcısı ve Enfeksiyon Hastalıklarını Azaltma Komitesi Kurucusu Betsy McCaughey, gazeteye yaptığı açıklamada, "Yaşlı bakım evleri toplu mezar gibi. Bu merkezler aşırı kalabalık ve yeterince personel yok. Tek bir Kovid-19 hastası bile kıyıma yol açıyor." ifadesini kullandı.
ABD'DE 22 MİLYON KİŞİ İŞİNDEN OLDU
Öte yandan ABD’de, geçen haftaki rakamlarla birlikte salgının başlamasından bu yana 22 milyon kişinin işsiz kaldığı kaydedildi.
Ülkede işini kaybeden ve işsizlik sigortası başvurusunda bulunanların sayısı son dönemde rekor düzeyde artarak yaklaşık 22 milyona çıktı. ABD’de işsizlik sigortası başvurusunda bulunanların sayısı, 2008 ekonomik krizinden sonra ülke ekonomisinin yaşadığı durgunluk sırasından, Ocak 2010'da doruk noktaya çıkarak 12 milyona ulaşmıştı.
Ekonomistler, işsizlik oranının yüzde 20'ye kadar çıkabileceğini tahmin ediyor. Bu, 1930'lardaki Büyük Buhran'dan bu yana kaydedilen en yüksek işsizlik oranı olarak kayıtlara geçebilir.
İNGİLTERE'DE TEDAVİYE CEVAP VERMEYEN HASTALARIN FİŞİ ÇEKİLİYOR
Avrupa’da virüs kaynaklı ölümlerin en çok yaşandığı ülkelerden olan İngiltere’de bir başhemşirenin anlattıkları ise tüyler ürpertici. Başkent Londra'da bulunan Royal Free Hastanesinin yoğun bakım ünitesinde çalışan başhemşire Juanita Nittla, tedaviye cevap vermeyen koronavirüs hastalarının solunum cihazlarını kapatıp, huzur içinde ölmesine yardımcı olduklarını söylüyor.
BBC'nin haberine göre, 16 yıldır Ulusal Sağlık Servisi'ne (NHS) bağlı yoğun bakım hemşiresi olarak çalışan Nittla, "Solunum cihazlarını kapatmak da işimin bir parçası." olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: "Solunum cihazının fişini çekmek, duygusal anlamda son derece travmatik ve acı verici. Bazen bir şekilde bir insanın ölümünden sorumlu olduğumu düşünüyorum."
Nittla, nefes almaya çalışan, biraz oksijen için mücadele eden ve nefesi kesilen hastaları izlemenin "çok stresli olduğunu" söylüyor.
İngiltere’de nefes almaya yardımcı olan aletleri kapatmak ve tedaviye son vermek; hastanın yaşı, kronik hastalıkları, tedaviye verdiği yanıt ve iyileşme ihtimali incelenip değerlendiriliyor. Buna göre yaşlı veya kronik hastalığı olan hastalar, bu şekilde öldürülüyor.