KKTC'de "koronavirüs" siyasete sıçradı: Yardım krizi tansiyonu yükseltti
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın, koronavirüs (Covid-19) nedeniyle Rum yönetiminden talep ettiği 2 bin adet ilaç ve koruyucu ekipmanlar adada tartışmayı alevlendirdi. KKTC Başbakanı Ersin Tatar, tıbbi malzemelerin Güney Kıbrıs'tan Kuzey Kıbrıs'a geçirilişinde, KKTC yetkili makamlarından izin alınmamasına sert tepki gösterdi. Tatar, Akıncı'ya, Anayasal sınırlar içerisinde kalması çağrısı yaptı ve "Biz kabile değiliz, devletiz" dedi.
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın, koronavirüs (Covid-19) nedeniyle Rum yönetiminden talep ettiği 2 bin adet ilaç ve koruyucu ekipmanlar adada tartışmayı alevlendirdi. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile KKTC Ersin Tatar arasında karşılıklı açıklamalar peş peşe geldi. KKTC Başbakanı Ersin Tatar'ın "Rum Kesimi'nden koronavirüs salgınına ilişkin yardım talebinin anayasaya aykırıdır. Anayasal suçtur" açıklamasına cevap veren KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, Suç işlemişiz, gereğini yapın” diyerek tepki gösterdi.
AKINCI- TATAR ARASINDA KORONAVİRÜS GERİLİMİ
Ada'daki ilaç krizi ise KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'nın, Güney Kıbrıs'tan 2 bin adet ilaç geleceğini açıklamasıyla başlamıştı. KKTC Başbakanı Tatar, istenilen ilaca ihtiyaçları olmadığını, gerekirse Türkiye'den alabileceklerini ifade etmesi üzerine tartışma alevlenmişti. İlaç krizine ilişkin tartışma bugün de devam etti. Tartışmaların devam ettiği bir dönemde, Rum lider Anastasiadis talep edilen ilaçları KKTC'ye gönderdi. Bunun üzerine KKTC Başbakanlığı yazılı bir açıklama yaparak KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'yı sert sözlerle eleştirdi.
İLAÇLAR YASADIŞI GEÇİRİLDİ
KKTC Başbakanı Ersin Tatar Rum Kesimi'nin gönderdiği tıbbi yardım malzemesine ilişkin açıklamada, "Cumhurbaşkanlığı çatısı altında faaliyet gösteren ’İki Toplumlu Sağlık Komitesi’nce’ Avrupa Birliği ve Rum Yönetimi’nden temin edildiği belirtilen bir miktar ilaç ve malzeme yasal olmayan yollardan ülkemize geçirildi. Şöyle ki; bir ilacın veya sağlık malzemesinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne girebilmesi için önceden İlaç ve Eczacılık Dairesi’nden izin alınması gerekir. İzin alındıktan sonra ise, söz konusu ilaç ve malzemeler için gümrük işlemleri yapılır. Bu olayda, bu iki yasal süreç de göz ardı edilmiş, Cumhurbaşkanlığı’nın talimatı, Lefkoşa Türk Belediyesi’nin olaya dahil edilmesiyle söz konusu malzemeler usulsüzce ülkemize sokulmuştur" denildi.
AKINCI: SUÇ İŞLEMİŞİZ, GEREĞİNİ YAPIN
Başbakan Tatar'ın açıklaması üzerine Akıncı da sosyal medya üzerinden açıklama yaptı. KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, "İki toplumlu sağlık komitesinin eş başkanları arasında yürütülen rutin iletişim çerçevesinde, daha önce de uygulanan yöntem uyarınca, bir miktar ilaç ve korunma giysisi, bugün komitenin Kıbrıs Türk kanadınca iletilen talep doğrultusunda Cumhurbaşkanlığınca belediyeden sağlanan destekle temin edilerek istenen yere teslim edilmiştir" dedi. "Başbakanlık açıklamasıyla yaptığımız işin ne büyük bir suç olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız" diye devam eden Akıncı, "Başbakanın suç duyurusunun ardından, sevgili Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı ile birlikte hakkımızda işlem yapılmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
TATAR'DAN AKINCI'YA İKİNCİ AÇIKLAMA
KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Akıncı'nın açıklaması üzerine ikinci bir açıklama daha yaptı. Başbakanlık'tan yapılan yazılı açıklamada, Akıncı'nın tavrı sert sözlerle eleştirildi. İlaçların yasal olmayan şekilde Kuzey Kıbrıs'a getirildiğine işaret edilen açıklamada, "KKTC Başbakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya 'kaçakçı' denmemiş, malzemelerin yurda sokulması yönteminin 'yasal olmadığı' vurgulanmıştır. Cumhurbaşkanı’nın böyle bir açıklamayı çarpıtarak dalga geçer bir tavır sergilemesi, bilinen tutumunun bir yansıması; KKTC’yi ve bulunduğu makamı nasıl algıladığının bir göstergesidir" ifadelerine yer verildi.
'ANAYASA VE YASALARA UYGUN DAVRANMAYA ÇAĞIRIYORUZ'
KKTC Başbakanlık’tan yapılan açıklama ise şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı Akıncı’ya bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, Kıbrıs’ın kuzeyinde yasama, yürütme ve yargısıyla çağdaş bir devlet vardır ve bu devlette de Kıbrıslı Türkler yaşamaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir kabile yönetimi; biz de kabile mensupları değiliz. Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan insanlar KKTC’nin saygın yurttaşlarıdır. Bu saygınlığı korumak, hükümetimizin olduğu kadar Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da görevidir. Cumhurbaşkanı’nı görevde kaldığı sürece Anayasa ve yasalara uygun davranmaya ve bu sınırlar içinde hareket etmeye çağırıyoruz."