Mehmet Erkan Yavuz/DOĞRUHABER

Sözde aileyi korumak adına yapılan ancak binlerce ailenin mağduriyetine sebep olan ‘İstanbul Sözleşmesi’ mağduru aileler adalet bekliyor. Tek suçları genç yaşta nikah kıyarak evlenmek olan genç evlilere verilen sözlere rağmen adalet sağlanamadı. Yasa gereği erken yaşta evlendikleri gerekçesiyle eşleri, cinsel istismar suçuyla cezaevine atılan kadınlar, çocuklarıyla mağdur ve perişan ediliyor. Binlerce ailenin bu mağduriyeti yaşadığı ifade edilirken verilen sözlere rağmen bugüne kadar çıkarılan hiçbir yasadan da faydalandırılmadılar. Ve geldiğimiz noktada meclis tatile çıktı, mağdurlar ise içerde kalmaya devam ediyor.

İNFAZ YASASINA DAHİL EDİLMEDİLER VE MECLİS TATİLE GİRDİ

AK Parti ve MHP’nin ortak olarak hazırladığı son infaz yasası da meclisten geçti. On binlerce kişi bu yasadan faydalandırıldı ancak genç evliler bu kapsama da alınmadı. Oysa aileler bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşerek bu konuda söz almıştılar. Genç evlilere verilen onca umuda rağmen hiçbir adım atılmazken TBMM, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri kapsamında 15 Mayıs'a kadar tatil edildi. Meclis kuruluşunun 100'üncü yılında, 23 Nisan Perşembe günü özel gündemle toplanacak. Çalışmalara verilen ara kararı uzatılabilecek. TBMM, son bir ay içerisinde infaz düzenlemesi ve sağlıkta şiddetle ilgili yasaların yanı sıra Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) kanununda değişiklik yapan düzenlemeler için mesai yapmıştı.

“BU MAĞDURİYETLERİN BAŞKA ÜLKELERDE BENZERİ YOK”

Özelikle genç yaşta evlenip, yuva kuranların mağduriyetine sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımlar yaparak dikkat çeken Araştırmacı-Yazar Sema Maraşlı, genç evlilik mağdurlarının tecavüzcülerle bir tutulmasının hukuki olmadığını vurguladı. "TecavüzcüDeğil BizAileyiz" hashtagı ile mağduriyetlere dikkat çeken Maraşlı, "İnfaz yasası yayınlandı, içinde genç evlilere af yok. Katili, hırsızı serbest kalıp giderken cezaevinde genç evlenen babalar onların arkasından bakıp kalacaklar. Ne büyük acı! Ne büyük suç genç evlenmek! Dünyanın hiçbir ülkesinde 14 yaş üstü gençlerin cinsel hayatını takip edip kızların şikayeti olmamasına rağmen delikanlıları toplayıp hapse atan bir ülke yok." dedi. Maraşlı, "Genç evlilik yapanların çoğu maddi yokluk ya da anne-baba eksikliği gibi sıkıntılar yaşamış evliliğe yuva kurma hasretiyle adım atmış kızlar. Evliliklerinden de memnunlar. Yuva yıkanın ve sebep olanın yuvası olmaz. Neye destek olduğunuza dikkat edin." dedi. Mağdur kadınların beyanlarına rağmen eşlerine ceza verildiğini söyleyen Maraşlı, "18 yaş altında kızlar 'Evliliği biz istedik' diyorlar 'Kocan seni kandırmış senden faydalanmıştır' diyorlar. 14 yaşında kız yalan da olsa 'tacize uğradım' dese beyanı kabul ediliyor 14 yaşında kız 'ben severek evlendim, eşimi ben ikna ettim' demesine rağmen 'sen çocuksun beyanın esas değil, tacize uğradın' deniyor. Kadın beyanı neye göre değişiyor." şeklinde konuştu.

“DEVLET BU DEVİRDE TECAVÜZÜ VE EVLİLİĞİ AYIRAMAYACAK DURUMDA. ÖYLE Mİ?”

Devletin tecavüzcü ve genç yaşta evlilik yapanları ayırt edebileceğini belirten Maraşlı, "'Genç evliler hapisten çıkarsa gerçek tecavüzcüler de çıkarmış' bu ne beyinsiz bir söz. Koskoca devlet bu devirde tecavüzü ve evliliği ayıramayacak durumda. Öyle mi? Tecavüz ve genç evliliği ayırmıyorsa ayırmak istemediğindendir. Genç evlilere ceza vermek çok adaletsiz. 'Çocuk' diyorsun fakat çocuk dediğin kişinin kanunları bilmesini bekliyorsun. Dine ve örfe uygun olan şeylerin aksi bir kanun varsa bunun duyurusunu devletin iyi yapması gerekiyor. Cezaevinde kalan genç evliler, nafaka hapsi cezası alanlar, cinsel istismar iftirasına uğrayan masumlar ile gerçek tecavüzcüler ve terör suçları. Bence hükumet cezaevlerini suçsuzlar ve suçlular cezaevleri olarak ikiye ayırsın. " ifadelerini kullandı.

“PKK'Lİ FEMİNİSTLERİ SEVİNDİRDİNİZ, MAZLUMLARIN BOYNUNU BÜKTÜNÜZ MUTLU MUSUNUZ?"

"Genç evlilerin ağır hapis cezası alması ve hapisten çıkmamaları için en çok kim propaganda yapıyor. PKK destekli feminist kadın dernekleri. PKK'li feministleri sevindirdiniz, mazlumların boynunu büktünüz? Mutlu musunuz?" diye soran Maraşlı, "İnsan yaptıkları kadar yapmadıklarından da sorumlu. Yapılması gerekeni yapmıyorsan suçlusun. Milletvekilliği çok veballi bir görev. Yüksek maaşları cebe atıp makam araçları ile hava atıp millet adına yapman gerekeni yapmıyorsan hesabın ağır olur." diyerek milletvekillerin sorumluluğunu hatırlattı.