Coronavirus günlerinde obezite riskine dikkat!
Uzmanlar, Coronavirus nedeniyle evde kalarak kendilerini izole eden vatandaşları obeziteye karşı uyarıyor.
Beykoz Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Birol Saygı, “Coronavirus günlerinde mutfakla aramıza mesafe koyarak ev içinde yapabileceğimiz maksimum fiziksel aktiviteyi yapmamız gerekir.” dedi.
Karantina günlerinde Coronavirus salgınından korunmak ne kadar önemli ise mutfaktan da korunmanın bir o kadar öneme sahip olduğunu belirten Saygı, “Normal koşullarda hepimizin günlük gereklilikleri, programı ve aktiviteleri var. Bugünlerde ise bütün bunlardan uzakta ve evde zaman geçirmekteyiz. Dolayısıyla da evde daha aktif zaman geçirmenin yollarını bulmalıyız. Aksi takdirde sıkılacağız ve sıkıldıkça da mutfağı ziyaret edeceğiz.” diye konuştu.
“Kilo almamaya dikkat edin”
İnsanların yeme ve içmelerine dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Saygı, “Aslında kilo almanın çok basit bir denklemi var; alınan ve verilen enerji dengesi. Alınan enerji, verilenden fazla ise kilo alınıyor. Mutfak ziyaretinde sıklaşma ve evdeki yetersiz hareketin sonucu bu denklemde bozulma oluyor. Bu da kilo alımı yani şişmanlamaya yol açıyor. Bazal metabolizması ve fiziksel aktivitesi yüksek olanların kilo kontrolü konusunda zorlanmaz. Yatar ve dinlenir vaziyette iken vücudumuzun iç organlarının çalışarak harcadığı enerjiye ‘bazal metabolizma’ diyoruz. Gençlerin bazal metabolizması yüksek olup, yaş ilerledikçe bazal metabolizma düşüyor. Bazal metabolizması ve fiziksel aktivitesi yüksek olan kişiler, kilo kontrolü konusunda zorlanmazlar. Karantina öncesi çok spor yapamasak bile az-çok yürüyüş yaparak fiziksel aktivite ile aldığımız enerjiyi kısmen de olsa tüketebiliyorduk. Şimdi ise obezite ve şişmanlık tehlikesine karşı fiziksel aktivitelerimize ve aldığımız enerji miktarına yani yediğimiz ve içtiğimize daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Obezite riskine dikkat!”
Evde hareketsiz kalmanın obezite riskini arttırdığına dikkat çeken Saygı, “Türkiye’de obezite oranı, OECD ortalamasının üstünde. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre ülkemizde diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi obezite görülme sıklığı gün geçtikçe artıyor. Türkiye’de kadınlarda obezite görülme oranı yüzde 40. Diğer bir deyişle kadınlarda, erkeklerin iki katı oranında obezite görülüyor. Türkiye toplumunun yüzde 30’u obez sınıfına girerken, aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları, yetersiz fiziksel aktivite, yaş ve cinsiyet, eğitim düzeyi, hormonal ve metabolik etmenler, genetik etmenler, psikolojik problemler, sigara-alkol kullanma durumu ve doğum sayısı ve doğumlar arası süre gibi faktörler obeziteye yol açıyor.” açıklamasında bulundu.
“Kendinizi her gün tartın”
Obezitenin kalp-damar hastalıkları ve diyabetin temel nedeni olarak bilindiğini hatırlatan Saygı, son olarak şunları söyledi:
“Aslında günümüzün ağır temposunda bireyler, yoğun güncel hayatlarında yeterli hareket ettiklerini söylüyorlar. Oysa sağlıklı beslenme düzeni ve beslenmede temel kurallar olan yeterli-dengeli-çeşitlendirilmiş faktörlerinin uygulanmaması ve düşük fiziksel aktivite obeziteyi tetikliyor. Kendinizi izole etmeye karar verdiyseniz, spor salonuna erişmeden hedeflerinizi takip etmenin yollarını bulmalısınız. Öncelikle aktivitenize göre yiyecek alımınızı azaltmanız gerekir. Diyelim ki günde bin 800 kalori alırken daha önce kilo veriyordunuz. Yaptığınız egzersiz miktarı önemli ölçüde azalırsa, kalori alımınızı yüzde 10-15 oranında azaltmanız gerekir. Bu, günde bin 560-bin 620 kalori yemek anlamına gelir. Eğer kalori hesabı yapmıyorsanız, bir öğün atlamayı düşünün. Kendinizi her gün tartın. Kendinizi her gün tartarsanız, hızlı kilo artışlarını hızlı bir şekilde tespit edebilir ve harekete geçebilirsiniz.”(İLKHA)