Çin’in Uygurlara yönelik en büyük ve sistematik saldırısının toplama kampları olduğunu söyleyen Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan, “Buna mesleki eğitim kampları diyorlar. Bu saçmalık. Kamplara doldurulanlar arasında profesörler bile var” diye konuştu.

Independent Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Oğuzhan, koronavirüsün Çin’de etkisini kaybettiği iddialarına mesafeyle yaklaşarak, “Çin, kendi toplumuna bile insan gibi davranmıyor. Bu nedenle daha çok korkuyoruz. Virüs Uygurların gündemini de yiyor. Tüm dünya virüs salgınına kilitlenmişken kimse Uygurları duymuyor” ifadelerini kullandı.

“Çin devleti, Doğu Türkistan'da uyuşturucu ve HIV'e yol verdi”

Çin devletininin kamplarda veya Uygurların yoğun yaşadığı bölgelerde önlem almadığının altını çizen Oğuzhan, daha önce devletin söz konusu bölgelerde uyuşturucu kaçakçılarına göz yumduğunu ve HIV'in yayılmasını sağladığını savundu.

Karantina altındaki bölgelerde açlık krizinin başladığını ifade eden Oğuzhan, “Evler dışarıdan mühürlendi. İnsanlara gıda ulaştırılmadı. Hal böyle olunca insanlar gıda bulabilmek için dışarıya çıkmaya başladı. Açlık, virüs korkusunu yendi” şeklinde konuştu.

“Ciddi bir tavır bekliyoruz”

Uygur meselesinde Türkiye’den ciddi bir tavır göstermesini beklediklerini söyleyen Oğuzhan, resmi organların ve sivil toplumun Uygurlara yapılanlar konusunda Çin devleti nezdinde talepte bulunmasını istedi.

Çin’in Uygur meselesinde herhangi bir Uygurla karşılıklı oturmadığını, Uygurların taleplerini dinlemediğini söyleyen Oğuzhan şunları söyledi:

Artık var olma mücadelesi veriyoruz. Uygur nüfus sayısı bilinçli olarak eksik gösteriliyor. Uygurların kültürel olarak Çinlileştirilmesine çabalanıyor. Geleneksel Çin kıyafetlerini Çinliler bile artık giymez. Ama bizde mecburi tutulan alanlar var. Şimdiye kadar Çin Komünist Partisi’nin Uygur mensupları bile kültürel olarak Müslüman yaşadılar ama son dönemde bu propogandanın etkisini hissedebiliyoruz.
Çin'in iddiası: Aşırıcılıkla mücadele ve mesleki eğitim kampı

Çin devleti, dünya genelindeki Uygurların büyük tepki gösterdiği kamplara “Aşırıcılıkla mücadele ve mesleki eğitim kampı” diyor.

Bu kamplara giriş ve çıkış rızaya bağlı değil. 

Birleşmiş Miletler bu kamplarda 1 milyondan fazla Uygur Türkünün tutulduğunu düşünüyor. Uygurlara göre bu sayı çok daha fazla.