• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Adıyaman İl Müftü Taşçı: Üç ayların her anı değerlendirilmelidir
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Şuhur-u selase de olarak bilinen mübarek üç ayların fırsat ayları olarak değerlendirilmesi ve en büyük manevi kârların elde edilerek geçirilmesi gerektiğini dile getiren Adıyaman İl Müftüsü Taşçı, üç aylardaki gün ve gecelerin iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Üç ayların Müslümanlar için ayrı bir öneme sahip olduğunu ve her anının değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Taşçı, "Bu benim son üç aylarım olabilir düşüncesiyle hareket edilerek Allah'ın ve Resulünün yasakladığı şeylerden şiddetle kaçınılması gerekir." dedi.

Önümüzdeki perşembeyi cumaya bağlayan geceyle beraber Regaip Kandili 'nin başlayacağını belirten Taşçı, "Peygamber Efendimiz bu mübarek üç aylara girdiği zaman, 'Ya Rabbi! Recep ve Şaban ayını hakkımızda bereketli ve mübarek kıl ve bizi sağlık ve afiyet içerisinde Ramazan'ı şerife kavuştur.' diye dua ederdi. Recep, Şaban ve Ramazan ayları müddetince Peygamber Efendimizin bu duasını dilimizden düşürmemeyi tavsiye ediyoruz. Bu üç aylar tabiri caizse Müslümanlar için bir fırsat mevsimidir. Büyük alışveriş merkezlerinin ve mağazaların zaman zaman ilanlarla, afişlerle fırsat ürünleri diyerek bazı ürünlerde indirime giderek insanları alışverişe ve ticarete teşvik ettikleri gibi bizler de bu günleri fırsat bilelim. Cenabı Allah'ın bizleri affetmesi için, bu tür gün ve geceleri fırsat bilmemiz gerekir." şeklinde konuştu.

"Kandil gecelerimiz duaların ve ibadetlerin icabet saati ve vakti olan gecelerdir"

Kandil gecelerinin ihya edilmesi gerektiğini belirten Taşçı, şöyle devam etti:

"Kandil gecelerimiz duaların ve ibadetlerin icabet saati ve vakti olan gecelerdir. Üç aylar, 'Her Müslümanın sanki bu üç aylar Allah'ın bana nasip ettiği ömür sermayem içerisinde son üç aylarım olabilir.' ruhu ve düşüncesiyle idrak etmesi ve Allah'a kulluk yapması gereken günler ve gecelerdir. Onun için bu üç aylarda ne yapıp edip Cenabı Allah'ın affını, mağfiretini ve bağışlamasını elde etme mücadelesi vererek geçirmemiz gerekir. Üç ayların gelmesi ile beraber Peygamber Efendimiz tabiri caizse bir kulluk maratonuna giriyor. Yani Recep ayı ile beraber Peygamberimizin hayatında, ibadetinde, duasında yalvarış ve yakarışında Allah'a kulluk ve ibadet atmosferine girdiğini görüyoruz. Hazreti Aişe validemiz de bu gerçeği bizlere ifade ederken, 'Allah Resulü aleyhissalatu vesselam Ramazan ayından sonra en çok Şaban ayında oruç tutardı.' buyuruyor. Ramazan'ın gelmesiyle beraber Peygamber Efendimiz aleyhissalatu vesselam Recep ayında yapmış olduğu ibadetlerden daha fazla ibadet ederdi. Yine Hazreti Aişe validemizden rivayet edilen bir Hadisi Şerif'te Peygamber Efendimizin ibadetini anlatırken, 'Ramazan'ın son 10 günü girdiği zaman Allah Resulü geceleri ihya ederdi. Hem de tek başına da değil, ailesini, çoluğunu ve çocuğunu da kaldırıldı. İbadette ileri derecede Allah'a kulluk ederdi.' buyuruyor." İfadelerini kullandı.

Hatalıların en hayırlısı hatalarını anlayıp da tövbe edip pişman olandır

Bütün insanların hatalı olduğunu ancak en hayırlı olanların hatalarını anlayıp hatasından dönen insanlar olduğunu belirten "Dolayısıyla bizim de bu fani ve geçici olan ömrümüzde bu zaman dilimini ve cenabı Allah'ın duaları kabul ettiğini müjdelediği bu üç aylar, bir fırsat ve bir ganimet bilmemiz gereken günler ve gecelerdir. 'Bütün insanoğlu hatalıdır. Hatalı olanların en hayırlısı hatasını anlayıp da Allah'a dönenler, tövbekârlardır.' buyuruyor Allah Resulü. Bizler bu zaman mevsiminde Cenabı Allah'a daha fazla ibadet yapacağız, daha fazla namaz kılacağız, daha fazla yoksulları, kimsesizleri gözeteceğiz. Yetimlerin başını daha fazla okşayacağız, daha fazla muhtaçların yardımına, hizmetine ve desteğine koşacağız." şeklinde konuştu.

"Böyle bir fırsat bir daha elimize ya geçer ya geçmez"

Taşçı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zira böyle bir fırsat bir daha elimize ya geçer ya geçmez. Onun için ilk başta yapacağımız şey günahlarımıza tövbe etmek. İsyanlarımızdan vazgeçmek, Allah'ın Kuran-ı Kerim'de Peygamberimizin de hadislerinde bize yasaklamış olduğu hususları hayatımızdan çıkarma mücadelesi vermektir. Üç aylar boyunca hayatımızdan yalanı, dedikoduyu, hasedi, fısk-u fücuru terk edeceğiz. Fitnelere müsaade etmeyeceğiz. Fitneye bulaşmayacağız, faizi, rüşveti terk edeceğiz. Arınmamızın ve Allah'ın sevdiği, razı olduğu kullar haline gelebilmemizin en rahat ve en kolay olduğu zaman dilimine girmiş bulunuyoruz. Bu fırsat mevsiminde yapacağınız ibadetlerin başında tövbe gelir. Öyle bir tövbe olacak ki bu şu üç aylar içerisinde pişman olduğunuz ve hayatınızdan çıkardığınız günaha bu üç aylardan sonra da asla bir daha dönmemek üzere… Allah'ın rahmetinden, Allah'ın affından ve bağışlamasından asla ümit kesmememiz gerektiğini bizzat bizi yaratan Rabbimiz bize emrediyor."

'Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan'da ümmetimin ayıdır.'

Üç ayların Allah ve Resulü içinde çok öneli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Taşçı "Resulüllah'ın ifadesiyle 'Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan'da ümmetimin ayıdır.' buyurmak suretiyle bu zaman diliminin ne kadar önemli ne kadar ehemmiyetli bir mevsim olduğunu yine Peygamberimiz efendimiz bize müjdeliyor. Büyüklerimiz Recep ayı için 'ekim ayı' derler. Recep ayı ile beraber ahirette muhtaç olduğumuz amelleri ekeceğiz. Şaban ayında bir güzelce ürünümüzün bakımını yapacağız. Ramazan'da da bunun hasadını yapmayı Cenabı Allah bizlere nasip eyler. Onun için dualarla ve ibadetlerle tövbe ve istiğfarlarla hep beraber bugün ve geceleri idrak edeceğiz. En az bunlar kadar önemli olan bir de yeryüzünde zulme uğramış, mağdur olmuş mazlum duruma düşürülmüş, evlerinden, yurtlarından, yuvalarından, ocaklarında uzaklaştırılmış, muhacir duruma düşürülmüş kardeşlerimiz için gönül coğrafyamız içinde dualarımızda yer vermeyi asla unutmayalım. Cenabı Allah üç ayları bizlerin ve ümmeti Muhammed'in kurtuluşuna, huzuruna, mutluluğuna vesile eylesin." (İLKHA)





Bu haberler de ilginizi çekebilir