Almanya'da son zamanlarda artan İslam düşmanlığı nedeniyle camiler hedef oluyor. Alman makamların söz konusu saldırıların üzerine gitmemesi nedeniyle şu ana kadar herhangi bir saldırgan adalet önüne çıkarılmadı.

Geçtiğimiz yıl Hagen Ulu Camii'ye ait çöp bidonları yakan İslam düşmanı bir alman vatandaşı, görüntülerin yayınlanmasının ertesi günü cami cemaati tarafından tren istasyonunda yakalanıp polise teslim edilmişti.

Polis tarafından serbest bırakılan saldırgan, 2 ay sonra gözaltına alınmış 16 Temmuz 2019 yılından bu yana cezaevinde tutuklu bulunuyordu.

İslam düşmanı saldırgan dün hakim karşısına çıktı. Geçtiğimiz cuma günü kararın verileceği tahmin edilen duruşmada hakimin olay mahallinde camiyi çağrıştıran emarenin olmadığını söylemesine karşı; cami yönetimi cadde üzerinde duran Ulu cami levhasının fotoğrafını gösterdi. Duruşmaya ara veren hakim mahkemeyi 17 Şubat'a ertelemişti.

Saldırgan, girdiği alanın cami olduğunu bilmediğini, tuvalet ihtiyacını giderirken bıraktığı sigaranın düşerek  yangına sebep olduğu yönünde kendini savundu.

Kasten adam öldürmeye teşebbüs iddiasıyla tutuklu bulunan saldırgana mahkeme 3,5 yıl hapis cezası verdi.

Ancak, kararda cami saldırısı ya da yabancı düşmanlığı kapsamında ceza verilmeyip normal bir binaya yapılmış saldırı gibi nitelendirme yoluna gidildi.

Oysa cami cemaati verdiği ifadede saldırı günü saldırganın, 2 başörtülü kadına "ne işiniz var burada" diyerek taciz ettiği ortaya çıkmıştı. Söz konusu kadınların mahkemeye önceden gidip verdikleri ifadeleri ise işleme alınmadı.

Almanya İslam Konseyi (IR) Genel Sekreteri ve İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Yardımcısı Murat Gümüş, karara ilişkin yaptığı değerlendirmede, son yıllarda yapılan cami saldırılarında ilgili faillerin tespit edilemediğine dikkat çekti.

Ancak bu olayda failin tespit edildiği ve ceza aldığını söyleyen Gümüş, "Bu açıdan olumlu bir gelişme. Düşündürücü olan bir husus da yapılan saldırının camiye bir saldırı olarak nitelendirilmemesidir. Şu an verilen ceza bir eve, bir binaya, bir apartmana yapılan bir saldırı olarak değerlendiriliyor." diyerek kararın sorgulanması gerektiğine işaret etti. (İLKHA)