Genç nesil, Batı kültürü ve Kapitalizm ile zehirleniyor
14 Şubat ve benzeri günler, küreselleşme ve modernleşme ile birlikte hayatımıza hızlı bir şekilde girerek, başta gençlerimiz olmak üzere toplumun birçok kesiminde travmatik durumlara yol açabiliyor.
Dicle Üniversitesi Din Sosyolojisi Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Dr. Abdussamet Kaya, dünya genelinde Batı kültürü ve Kapitalist sistemin belirlediği "14 Şubat Sevgililer Günü" gibi günlerin gençliği olumsuz yönde etkilediğini belirterek böylece gençliğin birer tüketici konumuna getirilmeye çalışıldığını söyledi.
"Gençlik noktasında bu değişimler, travmatik durumlara sebep olabilmektedir"
Yaşam alanlarımıza 14 Şubat gibi günlerin hızı bir şekilde girdiğini söyleyen Kaya, "14 Şubat ve benzeri günler, küreselleşme ve modernleşme ile birlikte hızlı bir şekilde hayatımıza girdi. 'Değerli zamanlar' diye atfedilen bu günler hayatımıza girerek algılarımızda, anlayışımızda ve davranışlarımızda önemli değişimler meydana getirdi. Bizim gibi modernleşme süreçlerini hızlı tecrübe eden toplumlarda, gençlik noktasındaki bu değişimler travmatik durumlara sebep olabilmektedir. 'Sevgililer Günü' diye belirledikleri bu zamanların oluşumunda kapitalizmin ve kültür endüstrisinin de çok önemli etkileri var." dedi.
Gençlik neslinin birer tüketici haline geldiğini belirten Kaya, "Gençliği nasıl tüketici bir hale getirilebileceği üzerine başta Hollywood olmak üzere Batı medyası ve sosyal medya durmadan çalışıyor. Tabi Batı'nın kendi kültürü içerisinde bu tip gençliği oluşturma açısından herhangi bir problem olmayabilir. Ama bizim gibi kültürel farklılıkları olan, sosyal dokusu ve inancı farklı olan toplumlarda bu tür kültür transferleri, kültür tahakkümü ve kültür asimilasyonu ciddi problemlere yol açabilmektedir." şeklinde konuştu.
"Batı'nın öngördüğü gençlik tipi, haz ve hıza odaklanmış bir gençlik yetiştirmektir"
Batı kültürünün gençlik üzerinde kontrol sağlamak için çaba sarf ettiğini belirten Kaya, "Bugün Batı'nın tüketim kültürü ve kültür endüstrisinin öngördüğü gençlik tipi, maalesef haz ve hıza odaklanmış bir gençlik yetiştirmektir. Ne yazık ki bu kültür endüstrisi, herhangi bir toplumun değerlerini, kültür inanç sistemini hiç düşünmeden ya da göz ardı ederek adeta cenaze törenine gittiğinde çalan bir cenaze marşına bile kalkıp oynayacak bir gençlik oluşturmaya çalışmaktadır. Yine düşüncesi ve bilinci adeta güdükleşmiş veya manipüle edilmiş bir gençlik oluşturulmaktadır. Yaşanılan bu tür problemleri çözme adına kanaatimce gençliğe artık geleneksel gençlik yetiştirme kodları dışında modern, gençliğin hissiyatını ve sosyal psikolojisini hesaba katan yeni bir anlayış geliştirilmesi gerekiyor. Çünkü artık eski hal muhaldir. Gençlik için ya yeni hal ya da izmihlal olması gerekmektedir." dedi.
"Neredeyse artık her şeyin özel günü oluşturulmuş diyebiliriz"
Batı kültürü ve kapitalizm düşüncesi hemen hemen her şeyin bir özel gününü oluşturduğunu belirten Kaya, "Genel olarak ele aldığımızda '14 Şubat Sevgililer Günü' veya 'Anneler Günü' gibi kapitalizm için değerli olarak kabul gören günleri, aslında 'tüketim zamanları' diye yeniden adlandırmak daha doğru olacaktır. Zira özellikle Batılı kapitalizm, gençliğin tüketim duygusunu tahrik etmek için belli bir kıvama getirmesi gerekiyor. Bunun için de çeşitli günler oluşturuyor. Neredeyse artık her şeyin özel günü oluşturulmuş." şeklinde konuştu.
"Herkesin nefis muhasebesi yapması gerekiyor"
Gençler üzerinde problemlere yol açan kültür transferleri ile ilgili birçok çözüm yolu olduğunu belirten Kaya, "Bu tür problemlerin çözümü adına yapmamız gereken birçok şey var. Evvela toplum olarak değerlerimizden uzaklaşırken gençliğimizden değerlerine sahip çıkmalarını istememiz yanlış olacaktır. Bunun dışında herkesin nefis muhasebesi yapması gerekiyor. Bir diğeri gençlerimizin ciddi bir şekilde değerler eğitiminden geçmesi gerekiyor. Yine gençlerimize hitap etme ve gençlerimizin sosyalleşmesi adına yeni ortamlar ve yeni araçlar gibi alternatif seçenekler sunulmalıdır. Gençlere yönelik değerler eğitimi dersleri verilmelidir. Çok ciddi bir medya-okuryazarlığı eğitiminden geçmelidirler. Başka bir çözüm yolumuz ise biz Müslümanların nefis muhasebesi yapmamız ve dinin ahlak boyutunu mutlaka sosyal boyuta yansıtmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı. (İLKHA)