DIŞ HABERLER SERVİSİ
Suriye’de rejim güçlerinin, Rusların havadan ve yabancı milislerin karadan desteğiyle, muhaliflerin elindeki son bölge olan ve iç savaş sonrası nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib’e yoğun saldırı düzenlemesi bölgedeki gerginliği tırmandırıyor.

Öte yandan Rejim güçlerinin, uzlaşılan anlaşmalar gereği çatışmaları önlemek amacıyla Türkiye’nin bölgede kurduğu gözlem noktalarına taciz atışları yapması bu gerginliği daha da arttırmakta.

Türkiye’nin, sivilleri korumak için kurduğu gözlem noktalarına askeri sevkiyatı ise devam ediyor. Şuana kadar yüzlerce zırhlı araç, tank, askeri malzeme taşıyan tırlar ve silahlı asker İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesindeki gözlem noktalarına takviye edildi. Baas rejiminin hiçbir ateşkes ve anlaşma tanımaması nedeniyle bölgedeki gerginliği yeniden tırmandırması, Türkiye sınırına yeni bir göç dalgasının başlamasına sebep olmasından endişe ediliyor.

RUS HEYETİ İLE TÜRKİYE HEYETİ BİR ARAYA GELDİ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’ye ziyaret düzenleyen Slovenyalı mevkidaşı Miroslav Cerar ile görüşmesinden sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, İdlib’deki durum ve Rusya’dan gelen heyetle yapılan görüşmelerde bir yol üzerinde uzlaşı olup olmadığının sorulması üzerine, “Bir yol üzerinde uzlaşı olsaydı bugünkü toplantıya ihtiyaç olmazdı.” karşılığını verdi.
Cumartesi günü Türkiye ve Rus heyetlerin görüşmelerinde karşılıklı öneriler olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, şöyle devam etti: “Sadece görüş alışverişi olduğu ve öneriler paylaşıldığı için devamı konusunda teyitleşildi ve Rus heyeti Ürdün’e gitti. Döndüklerinde bugün saat 12.00 itibarıyla toplantılar başladı. Bakalım toplantılar neticesinde ne çıkacak. Rejim saldırganlığına devam ederse gereken tedbirleri alacağımızı bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan değişik vesilelerle vurguladı.”
Çavuşoğlu, Erdoğan›ın bunu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin›e, kendisinin de Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov›a ilettiğini kaydederek «Önemli olan burada ateşkesin sağlanması ve yerinden edilmiş kişilerin geri dönmesinin sağlanmasıdır. Rejim saldırganlığını sürdürürken, bu kadar sivil ölürken ve evini terk ederken siyasi süreçten, Anayasa Komisyonundan bahsetmek mümkün değil.» diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, bugünkü toplantılar neticesinde mutabakat çıkmazsa Erdoğan ve Putin’in bir araya gelebileceğini söyledi.

REJİM GÜÇLERİ TSK GÖZLEM NOKTASINA YİNE SALDIRDI

Öte yandan Baas rejiminin TSK mevzilerine saldırısı da devam ediyor. İlk olarak geçtiğimiz günlerde saldıran Baas rejimi, dün de TSK gözlem noktasını hedef aldı. Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, saldırıda, en az 5 askerin hayatını kaybettiği, 5 askerin de yaralandığı kaydedildi.
MSB’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “İdlib’de çatışmaları önlemek, hudut güvenliğimizi sağlamak, göçü ve insanlık dramını engellemek maksadıyla bölgeye takviye olarak gönderilen unsurlarımıza, Rejim tarafından 10 Şubat 2020 tarihinde yapılan yoğun topçu atışı neticesinde, 5 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 5 silah arkadaşımız yaralanmıştır. Bölgede tespit edilen hedefler derhal ateş destek vasıtalarımızla yoğun şekilde ateş altına alınarak gerekli karşılık verilmiş, hedefler tahrip edilmiş ve şehitlerimizin kanı yerde bırakılma mıştır, bırakılmayacaktır. Gelişmeler yakından takip edilmekte ve gerekli tedbirler alınmaktadır.”

REJİM VE RUSYA KATLİAM LARINI ARTTIRDI

Muhaliflere ait uçak gözlemevine göre, Rus savaş uçaklarının, Halep’in İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi içerisinde yer alan batı kırsalında düzenlediği saldırılarda 9 sivil daha hayatını
kaybetti.
Sivil Savunma (Beyaz Baretliler)kaynaklarından da edinilen bilgiye göre, İbbin köyünde 9 sivilin hayatını kaybettiği teyit edildi. Sivil Savunma ekipleri, olay yerinde arama-kurtarma çalışmalarını sürdürürken, ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.

BAAS REJİMİ ÖNCEKİ GÜN DE SALDIRMIŞTI

Muhaliflere ait uçak gözlemevine göre, Rusya ve Baas rejimine ait savaş uçakları, Halep’in İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi sınırları içinde kalan Kefer Nuran, Kefer Naha, Cemyiet Rehhal, Şeyh Ali, Orum Es Sugra ve Etarib yerleşimlerine hava saldırıları düzenlemişti. Saldırıları sonucu Kefer Nuran’da 9, Şeyh Ali’de 3, Orum Es Sugra’da 2 ve Etarib’de ise 3 olmak üzere toplam 17 sivil yaşamını yitir miş, saldırılar soncu en az 30 sivil yaralanmıştı.

İDLİB’DEKİ GÖZLEM NOKTALARINA ASKERİ SEVKİYAT SÜRÜYOR

Şanlıurfa›dan geldiği bildirilen ve Hatay'da konuşlu TSK birliklerine takviye amacıyla gönderildiği öğrenilen zırhlı personel taşıyıcı, tank ile askeri malzeme taşıyan konvoy ve personel Gaziantep’in İslahiye ilçesine ulaştı. Güvenlik güçlerinin eskortluğundaki konvoy, daha sonra Hatay’a hareket etti. Geçen hafta Baas rejimi, Türkiye’nin sivilleri korumak için İdlib’te kurduğu gözlem noktalarına destek için gelen askeri sevkiyat konvoyuna saldırmış ardından da gözlem noktalarına taciz ateşlerinde bulunmuştu. Bunun üzerine Türkiye, Suriye sınırına zırhlı araç, tank, askeri malzeme taşıyan tır ve personel takviyesi yapmaya başladı. Şuana kadar yüzlerce tır ve araç takviyesi yapıldı.

BİR AYDA 1,5 MİLYON MÜLTECİ SINIRA GELDİ

Bölgede göç verilerine ilişkin çalışma yürüten Suriye Müdahale Koordinatörlüğünden edinilen bilgiye göre, İdlib kent merkezi, Eriha, Serakib ve Cebel Zaviye bölgeleri ile Halep’in batısı ve güneyinden Türkiye sınırına sivillerin göçü devam ediyor. Baas ordusu ile Rusya’nın saldırıları sonucunda son günlerde 90 bin sivil daha yerlerinden edildi. Yerinden edilenlerin büyük kısmı, Türkiye sınırı hattındaki kamplar bölgesine gelirken bir kısmıda Zeytin Dalı Harekatı bölgesine sığınıyor. İdlib'in güneyi ve güneydoğusu ile Halep›in batı ve güney kırsalındaki
yerleşimlerinden Ocak 2019›dan beri Türkiye sınırı yakınlarına göç edenlerin sayısı 1 milyon 767 bine ulaştı.

ASTANA VE SOÇİ MUTABA KATINA UYULMUYOR

Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib, neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib’in merkezi, 2015’te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.
Türkiye, Rusya ve İran’ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017’deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam’daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 “gerginliği azaltma bölgesi” oluşturuldu ancak rejim, ateşkes ilanıyla durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden İdlib hariç kalanları, Rusya’nın hava desteği
sayesinde ele geçirdi. 17 Eylül 2018’de varılan Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçi lerinin İdlib’e saldırılarında 1800’den fazla sivil can verdi. Ocak 2019’dan beri Türkiye sınırı yakınlarına göç edenlerin sayısı 1 milyon 677 bine ulaştı.