Dış Haberler Servisi

ABD Başkanı Donald Trump, Kudüs’ü siyonistlerin başkenti olarak gören ve adını “Yüzyılın Anlaşması” koyduğu sinsi planını sonunda açıkladı. Terör rejimi elebaşı Binyamin Netanyahu’nun da bulunduğu toplantıda açıklanan planda, siyonistlerin en büyük korkusu olan Filistinli direniş gruplarının silahsızlandırılması da yer alıyor. Tek taraflı yapılan ve daha açıklanmadan, Filistinli bütün grupların reddettiği sinsi plana başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeden tepki geldi. “Yüzyılın Eşkıyalığı”, plana destek veren Suudi, Mısır, BAE, Bahreyn ve Umman gibi kukla rejimlerin gerçek yüzünü bir kere daha ortaya çıkardı.

FİLİSTİNLİLERE GÖZDAĞI: BU PLAN, SON ŞANSINIZ!

“Yüzyılın Anlaşması” diye adlandırdığı planı açıklamak için siyonist liderleri Washington’a çağıran ABD Başkanı Donald Trump, sinsi planı açıklarken, Kudüs'ün terör rejimi israil'in "bölünmez" başkenti olarak kabul edileceğini ve planın Filistinliler için "son şans" olduğunu ifade etti.

80 sayfalık planın hem siyonist israil rejimi hem de Filistin tarafı için çok değerli maddeler içerdiğini iddia eden Trump, anlaşmanın uygulanması halinde Filistinlilerin bugünkünden 2 kat daha fazla toprağa sahip olacağını savundu.

FİLİSTİN'E 4 YIL SÜRE

Sinsi plana göre Trump, Filistin'e, bağımsız bir devlet olabilmesinde gerekli koşulları yerine getirebilmesi amacıyla 4 yıllık bir süre öngördüklerini belirtti. Bu şartların başında da Kudüs’ü, siyonistlerin başkenti olarak tanıma ve bütün Filistinli direniş gruplarının silahları bırakıp siyonistlere mutlak bir şekilde teslim olması geliyor.

MESCİD-İ AKSA'NIN STATÜSÜ DEĞİŞMEYECEK

Trump, Mescid-i Aksa'nın statüsünün değişmeyeceğini, terör rejiminin bu bölgenin güvenliğini sağlamaya ve Müslümanların Mescid-i Aksa'daki ibadetlerini yapmasını temin etmeye devam edeceğini dile getirdi.

Trump, ayrıca Filistin ekonomisini canlandıracağını savunduğu 50 milyar dolarlık bir ekonomik planın da hayata geçirilmesini hedeflediklerini ifade etti. Bu para da başta Suudi rejimi olmak üzere projeyi destekleyen diğer kukla rejimlerden sağlanacak.

TRUMP, SİNSİ PLANIN ÖNGÖRDÜĞÜ HARİTAYI PAYLAŞTI

Trump, sinsi plan kapsamında öngörülen yeni haritayı da paylaştı. Trump’ın toplantının ardından Twitter hesabından paylaştığı haritada, mevcut işgal durumunu "meşru sınırlar" olarak kabul ediliyor.

Terör rejiminin 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da 250'ye yakın yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde 400 binden fazla Yahudi yerleşimci yaşıyor. Plana göre bu noktaların tümü siyonist işgal rejimine ilhak edilecek.

SİYONİST NETANYAHU’DAN “TARİHİ KAZANIM” AÇIKLAMASI

Daha sonra kürsüye gelen terör rejimi Başbakanı Binyamin Netanyahu, planı "İsrail için çok büyük ve tarihi bir kazanım" şeklinde nitelendirdi. Netanyahu, ABD'nin sözde barış planı kapsamında Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim yerlerini israil toprağı olarak tanıyacağını açıkladı. Netanyahu ayrıca, Trump'ın planına göre israil'in, Ürdün Vadisi üzerindeki hakimiyetini sürdüreceğini de ifade etti.

FİLİSTİNLİ MÜLTECİLERE GERİ DÖNÜŞ HAKKI YOK

ABD'nin planına göre yaklaşık 6 milyonu bulan Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkının olmayacağını da açıklayan Netanyahu, planın bölge barışına büyük katkı sağlayacağını savundu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: KUDÜS'ÜN İSRAİL'E VERİLME PLANI ASLA KABUL EDİLEMEZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise söz konusu anlaşmaya ilişkin, "Kudüs Müslümanların kutsalıdır. Kudüs'ün İsrail'e verilme planı asla kabul edilemez." dedi.

HÜDA PAR: "KUDÜS MÜSLÜMANLARIN SİYASİ BAŞKENTİDİR"

Trump’ın sözde barış planı ile ilgili Twitter hesabından açıklama yapan HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, "Kudüs Müslümanların siyasi başkenti, Filistin Filistinlilerin yurdudur. Bu gerçeği hiçbir güç değiştiremez. Karanlık saraylarda yapılan hesaplar asla tutmayacaktır. Kurtuluş; izzetli duruş ve direniştedir. Yüzyılın ihanetine hayır!" ifadelerine yer verdi.

Sinsi planla ilgili bir de yazılı açıklama yapan HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, anlaşmanın bir ihanet belgesi olduğunu ve direniş gruplarının faaliyetlerini engelleyerek işgal rejiminin güvenliğini garanti altına almayı hedeflediğini belirtti.

Anlaşmayı “Yüzyılın İhaneti” olarak adlandıran İshak Sağlam, bu plana karşı Filistinli grupların ortak bir tavır sergilemesinin önemine dikkat çekerek “Saflar Kudüs üzerinden birleşmelidir.” diye belirtti.  

Coğrafyamızda yaşanan kaos ve kanlı sürecin, işgal rejiminin güvenliğiyle doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çeken Sağlam, barış planı olarak lanse edilen planın, İslam coğrafyasında kaosu arttırmakla birlikte işgal alanının genişlemesini ve işgalin yasallaşmasını sağlayacağını ifade etti.

Sağlam, ABD’nin yanında duran bazı bölge ülkelerine, işgal rejimi ve ABD lehine hareket etmekten vazgeçme ve başta mazlum Filistin halkı olmak üzere bölge halkları lehine politika yürütme çağrısında bulundu.

Açıklamada, HÜDA PAR olarak bu ihanet anlaşmasını kabul edilemez bulduklarını belirten Sağlam, “Kudüs kırmızıçizgimizdir. Başta Türkiye olmak üzere tüm İslam ülkelerini ve Müslüman kamuoyunu bu ihanet anlaşmasına somut adımlarla karşı çıkmaya davet ediyoruz.” ifadelerine yer verdi.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: ABD'NİN SÖZDE BARIŞ PLANI ÖLÜ DOĞMUŞTUR

Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin sözde barış planının ölü doğduğunu belirterek, "İsrail'in işgal ve zulmünü meşrulaştırmaya yönelik adımlara izin vermeyeceğiz." ifadesini kullandı.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, ABD'nin sözde barış planının ölü doğduğu vurgulanarak, "Bu plan, iki devletli çözümü öldürmeyi ve Filistin topraklarını gasbetmeyi hedefleyen bir ilhak planıdır. Filistin halkı ve toprakları parayla satın alınamaz." değerlendirmesine yer verildi.

Kudüs'ün, Türkiye'nin kırmızıçizgisi olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: "İsrail'in işgal ve zulmünü meşrulaştırmaya yönelik adımlara izin vermeyeceğiz. Kardeş Filistin halkının daima yanında olacağız. Filistin topraklarında bağımsız Filistin için çalışmaya devam edeceğiz. Filistin’in kabul etmeyeceği hiçbir planı desteklemeyeceğiz. İşgal politikalarına son vermeden Orta Doğu'ya barış gelemez."

HAMAS: DİRENİŞİN ELİNDEKİ SİLAH MEŞRUDUR

Sinsi plana tepki gösteren Hamas Hareketi de, Gazze'deki Filistin direniş gruplarının elindeki silahların meşru olduğunu ve bu silahlarla Filistin halkını savunduklarını belirtti.

Hamas sözcüsü Hazim Kasım yaptığı yazılı açıklamada, terörist elebaşı Netanyahu'nun Gazze'nin silahsızlandırılmasıyla ilgili sözlerinin bir "kuruntu"dan ibaret olduğunu belirterek, "Direniş gruplarının elindeki silah meşrudur. Bu silahla halkımızı savunuyoruz." ifadesini kullandı.

Direnişin elindeki silahlarla kaybedilen toprakların geri alınmasına çalıştıklarını vurgulayan Kasım, hiçbir gücün bu silahları Filistinlilerin elinden alamayacağını kaydetti.

Başta ABD'nin sinsi planı olmak üzere Filistin meselesini tasfiye projelerini akamete uğratacak gücün birlik içindeki direniş olduğunu vurgulayan Kasım, terör rejiminin Filistin topraklarını işgal etmeye devam ettiği sürece "Yüzyılın Anlaşması" ya da başka vaatlerle güvenliğinin sağlayamayacağına işaret etti.

HENİYYE: BU ANLAŞMA 'SAVAŞ' OLARAK ALGILANMALIDIR

Hamas Siyasi Birim Başkanı İsmail Heniyye ise bu anlaşmayı reddettiklerini belirtti. "Filistin bizim vatanımız ve toprağımızdır. Ümmetin en kıymetli incisidir. Pazarlık veya alışveriş kabul etmez." ifadelerini kullanan Heniyye, ortak bir noktada birleşmek için bütün Filistinli gruplarla bir araya gelmeye hazır olduklarını söyledi. Heniyye, "Bu oyunun yürümeyeceğini, yeni emperyalizmin saldırısının yenilgiye uğrayacağını, vatanın zafer kazanacağını ve saldıranların başarısız olacağını seslerimizi yükselterek açıklamalıyız." dedi.

ABBAS: KUDÜS SATILIK DEĞİL

Trump’ın sözde barış planına Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’tan da tepki geldi.

Abbas, Ramallah'ta düzenlediği basın toplantısında, Trump'ın açıkladığı sözde barış planını eleştirerek, "Kudüs satılık değildir." dedi.

Söz konusu plan konusundaki tutumlarının değişmediğini vurgulayan Abbas, "Hiçbir Filistinli Müslüman veya Hristiyan'ın bu planı kabul etmesi mümkün değil. 'Yüzyılın Anlaşması'na bin kere hayır diyoruz." ifadesini kullandı.

Abbas, Filistinlilerin ABD Başkanı Trump'ın sözde barış planını akamete uğratmak için var güçleriyle çalışacağına dikkati çekerek, "Kudüssüz Filistin Devleti kabul edilemez." dedi.

Hamas ve İslami Cihad da dahil olmak üzere tüm Filistinli grupların Ramallah'taki toplantıya katıldığına işaret eden Abbas, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin kendisini telefonla aradığını ve "yeni bir sayfa açma ve Gazze'de bir toplantı düzenleme konusunda anlaştıklarını" da belirtti.

İRAN: FİLİSTİN'DE YENİ BİR İNTİFADA BEKLİYORUZ

ABD Başkanı Trump’ın “Yüzyılın Anlaşması” adı altında açıkladığı sinsi plana dünyanın birçok ülkesinden tepki geldi.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin danışmanı Hüsameddin Aşina, Trump'ın açıkladığı planı, "ABD ve siyonist rejim arasında bir anlaşma" olarak niteledi. ABD'nin bu adımla BM Güvenlik Konseyinin kararlarını tek taraflı ihlal ettiğini vurgulayan Aşina, "Filistin'de yeni bir intifada (başkaldırı) bekliyoruz." ifadesini kullandı.

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif de sosyal medya hesabından Trump'ın önerisini "sözde barış planı" olarak ifade ederek bölge ve dünya için "bir kabus" değerlendirmesini yaptı. Zarif, planın batmakta olan emlak piyasasını ayağa kaldıracak bir rüya projesi olduğunu belirterek, "Umarım, bu plan şu anda yanlış yerde düşman arayan tüm Müslümanlar için de bir uyanış olur." dedi.

ÜRDÜN VE KATAR: BAĞIMSIZ BİR FİLİSTİN DEVLETİ ŞART

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, bu anlaşmayla Filistin bölgelerini ilhak ederek Yahudi işgal yerlerini genişletme girişimlerine karşı uyarıda bulundu. Safadi, Ürdün olarak adil ve kapsamlı bir barışı hedefleyen her türlü gerçek çabayı desteklediklerini, ancak kalıcı barışa giden tek yolun 1967 sınırlarına dayanan ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmasından geçtiğini vurguladı.

Katar Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada ise, "Uluslararası meşruiyete ve BM’nin aldığı ilgili kararlara bağlı kalındığı müddetçe ABD yönetiminin, Filistin meselesinin ve Arap-İsrail çatışmasının çözümü için sarf ettiği çabaları takdir ediyoruz." ifadesi kullanıldı.

Filistin meselesinin çözümü için Katar'ın gereken yardımı yapmaya hazır olduğu belirtilen açıklamada, "Filistin halkının başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırlarında bağımsız Filistin Devleti'ni kurma hakkı korunmadığı sürece barışın kalıcı olmayacağına" da işaret edildi.

ÜMMETİN KANGRENLERİNDEN PLANA DESTEK

ABD’nin sinsi planına tepkilerin yanında bir de plana destek verenler vardı. Hem de Müslüman ülkelerin yönetimlerini işgal ederek batıya payanda olmuş kukla liderler…

Söz konusu plana Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri(BAE), Bahreyn, Umman destek vererek adlarını utanç listesine yazdırdılar.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Suudi Krallığı'nın, sinsi planı inceledikten sonra Filistin meselesine ilişkin adil ve kapsayıcı her türlü çabayı destekleyeceği teyit edildi. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, şunlar kaydedildi: "Suudi Arabistan Krallığı, Filistin ve İsrail arasında kapsamlı barış planı geliştirmek için Başkan Trump yönetiminin sarf ettiği çabaları takdir ediyor. Ayrıca ABD'nin himayesi altında taraflar arasında doğrudan müzakereleri başlatma ve planla ilgili her türlü anlaşmazlığı müzakereyle gidermeye teşvik ediyor."

SİSİ ŞAŞIRTMADI

Darbeci Abdülfettah Sisi’nin yönettiği Mısır’dan ise sinsi plana verdiği destekle şaşırtmadı. Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Mısır yönetiminin, ABD'nin Orta Doğu'da barış ve istikrara katkıda bulunacak olan Filistin meselesine adil ve kapsayıcı bir çözüm bulma girişimlerini takdirle karşıladığı ifade edildi.

Filistin ve siyonist rejim tarafına ABD'nin söz konusu girişimini iyi bir şekilde inceleme çağrısında bulunulan açıklamada, "Mısır, Filistin halkının uluslararası prensipler çerçevesinde Filistin topraklarında bağımsız bir devlet kurması ve barış içinde yaşaması noktasından hareketle ABD'nin çözüm önerisini incelemesinden yanadır." ifadelerine yer verildi.

TRUMP'IN TOPLANTISINA BAE, BAHREYN VE UMMAN BÜYÜKELÇİLERİ KATILDI

BAE, Bahreyn ve Umman ise Trump'ın sinsi planını açıkladığı toplantıya büyükelçilerini göndererek destek verdi. Terör rejimi elebaşı Netanyahu, üç ülkeye desteklerinden dolayı teşekkür etti.

BAE’nin ABD Büyükelçisi Yusuf el Uteybe ayrıca BAE büyükelçiliğinin internet sayfasında, planının yıllardır devam eden birçok meseleye değinen "önemli bir girişim" olduğunu savundu.