Cumhurbaşkanı Erdoğan: 81 ilde 'Deneyap Teknoloji Atölyesi' kurulacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde 81 ilde "Deneyap Teknoloji Atölyesi" kurulacağını bu atölyelerden 12 vilayete kurulduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri" takdim törenine katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül alan bilim insanlarını tebrik ederek, başarılarının devamını diledi.
Bilim insanlarının en büyük miraslarının geride bıraktıkları çalışmaları, araştırmalarının topluma sağladığı fayda ve yetiştirdikleri öğrenci olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilim insanlarının teşvik edilmesinin, yaptıkları akademik çalışmaların geniş kitleler tarafından duyulmasını ve gençler için rol model olmalarını sağlayacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl hayatını kaybeden Prof. Dr. Fuat Sezgin anısına oluşturulan ödül vasıtasıyla da Prof. Dr. Sezgin'i bir kez daha yâd etme fırsatı bulduklarını belirterek, "Fuat Sezgin hocamızın İslam bilim ve teknoloji tarihine yaptığı muazzam katkıların, gelecek nesillere de ilham vereceğine inanıyorum. Kendisini bir kez daha rahmet, minnet ve şükran duygularıyla anıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl 57 bilim insanının TÜBİTAK ve TÜBA tarafından ödüle layık görüldüğünü, TÜBİTAK'ın 3 farklı kategoride toplam 16 ödül belirlerken, TÜBA'nın ise, 4 farklı alanda 41 ödül vermeyi kararlaştırdığını açıkladı.
TÜBA Uluslararası Akademi Ödüllerini, Kanada ve Amerika'dan 2 bilim insanının kazandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBA Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödüllerinin ise bu yıl 20 farklı üniversiteden 28 genç bilim insanına takdim edileceğini söyledi.
Prof. Dr. Fuat Sezgin anısına da 5 ödülün sahibini bulacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 esere de TÜBA Bilimsel Telif Eser Ödülünün verileceğini belirtti.
Ödül alan tüm akademisyenlerin, çok çarpıcı çalışmaları olduğunu, bir bilim insanının çevreye zarar veren atıkların hidrojen üretiminde kullanılmasını sağladığını ve bu buluşuyla karbondioksit salınımından faydalı ürünler elde etmenin mümkün hâle geldiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimya alanında makro-moleküllerin yüksek çözünürlükle hesaplanması ve simülasyonu için yeni teorileri geliştiren bir akademisyene de ödül verildiğini vurguladı.
"Bilim insanlarımıza verdiğimiz destek 1,8 milyar liraya ulaştı"
Prof. Dr. Erdal Arıkan'ın da veri iletiminde 70 yıldır üstesinden gelinemeyen kapasite sorununu çözdüğünün altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün dünyada 5G ve ötesi teknolojileri konuşuyor olmamızı, Erdal hocamızın çalışmalarına borçluyuz. Hocamızın buluşu sayesinde, otonom araçlar dâhil olmak üzere, dijital çağın pek çok uygulamasında güvenilir ve hızlı veri transferi gerçekleşebilecek. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimiz de hocamızla yakın irtibattadır. İnşallah ülkemizin bu alandaki yolculuğunda kendisiyle birlikte çalışacağız." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBİTAK'ın 56 yıldır bilim ve teknolojinin mihmandarlığında Türkiye'nin kalkınmasını destekleyecek adımlar attığına işaret ederek, araştırma-geliştirme desteklerinden girişimciliğe, bilim insanı burslarından uluslararası işbirliklerine kadar pek çok alanda TÜBİTAK'ın destekleri bulunduğunu, TÜBİTAK'ın enstitüleri aracılığıyla da Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltacak projeler ürettiğini dile getirdi.
Bilimin ve mühendisliğin her alanında araştırmacılara önemli imkânlar sunduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mesela, 2002 yılında bilim insanlarımıza sadece 150 milyon lira destek sağlanırken, bu sene verdiğimiz destek 1,8 milyar liraya ulaştı. Böylece üniversitelerimizin ve sanayimizin araştırma kapasitesini önemli ölçüde artırdık. Bu desteklerle, 207 üniversite, 1.572 Ar-Ge ve Tasarım Merkezi ile 85 Teknoparkta faaliyet gösteren araştırmacıların da yanında olduk. Adeta sıfırdan kurduğumuz altyapı sayesinde, Ar-Ge harcamalarının millî gelirimizdeki payı ilk defa yüzde 1'i aştı." açıklamasında bulundu.
"Bilgiyi ve teknolojiyi üretmeyen ülkelerin, geleceğin dünyasında işi çok zordur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bilgiyi ve teknolojiyi üretmeyen, bunları en iyi şekilde kullanamayan ülkelerin, geleceğin dünyasında işi doğrusu çok zor. Ürettiğimiz bilgiyle, kendi hedeflerimize ulaşmanın yanında tüm insanlığın refahına da katkıda bulanacağız. Millî Teknoloji Hamlemizin amacı da işte bu süreci desteklemektir. Bu amaçla ülkemizi, dünyadaki tüm bilim insanları için çekim merkezi hâline getirmek istiyoruz." sözlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı" ile oldukça vizyoner ve yenilikçi bir mekanizma oluşturduklarına işaret ederek, şöyle devam etti: "Çağrımıza dünyanın dört bir yanından başvuru aldık. Alanın en iyisi küresel şirketlerden ve dünyanın en iyi üniversitelerinden araştırmacılar Türkiye'ye gelip, bizim kurduğumuz altyapılarda çalışmayı tercih ettiler. Hâlihazırda 98'i Türk, 29'u yabancı olmak üzere, 127 üst düzey araştırmacı bu programdan faydalanıyor. Gelen araştırmacıların kendi ekiplerini kurmalarını da temin ediyoruz. Desteklenen her bir araştırmacımız, inşallah beşer doktora öğrencisi yetiştirecek. Bu doktora öğrencileri de, yerli ve millî teknolojilerin geliştirilmesi çalışmalarında yer alacaklar. Böylece adım adım hedeflerimize yaklaşmış olacağız."
"Savunma sanayinde gösterdiğimiz başarı hikâyesini, sivil alanlara da aktarmak için kolları sıvadık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen Cuma günü Gebze'de Bilişim Vadisi'nin resmî açılışını gerçekleştirdiklerini anımsatarak, "Savunma sanayinde gösterdiğimiz başarı hikâyesini, sivil alanlara da aktarmak için kolları sıvadık. Artık yeni teknolojilerin sadece pazarı olmakla kalmayacağız. Bu teknolojileri üreten, tüm dünyaya yayan ve kendi koyduğu standartları kabul ettiren bir ülke hâline gelmekte kararlıyız." dedi.
Marmaray bağlantısını yapıp, İzmir'deki Teknoloji Üssüyle bütünleştirerek, Bilişim Vadisi'nin cazibesini artırmayı amaçladıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin Otomobili Projesi'nin burada şekillendirilmiş olması, doğru yolda ilerlediğimizi gösteriyor. İnşallah, aynı azim ve kararlılıkla devam edilerek, belirlenen tarihte üretime de geçilecektir, 2022'nin sonunda seri üretim." ifadesini kullandı.
Projenin her aşamasını adım adım takip ederek, çıkan her sorunu çözdüklerini, çünkü bu projenin Türkiye için otomobil üretmenin çok daha ötesinde bir vizyona sahip olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Devrim otomobilin önünü kestiler ama inşallah devrin otomobilinin önünü kesemeyecekler. Milletimizin bu projeyi sahiplenmesi, yerli ve millî teknoloji hamlelerinin başına gelenlerin, inşallah devrin otomobilinde tekrarlanmayacağının en büyük ispatıdır" diye konuştu.
"Şeamet tellallarına rağmen başardık"
Türkiye'de, istihzayla veya alenen husumetle, atılan her hayırlı adımın karşısında yer almayı marifet sanan sığ bir anlayış bulunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'de hayata geçirilmiş hiçbir proje yoktur ki, milletimizin vücuduna 200 yıldır adeta bir kene gibi yapışan bu zihniyete rağmen yapılmamış olsun. Biz de son 17 yılda ne yaptıysak, 'sürekli yapamazsınız, başaramazsınız' diyen bu şeamet tellallarına rağmen başardık." vurgusunda bulundu.
"Bu hastalıklı zihniyetin en büyük panzehiri, hep daha büyük projeleri hayata geçirmemiz, hep daha büyük başarılar ortaya koymamızdır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBİTAK Savunma Sanayi Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü SAGE'nin de kendi alanında önemli başarılara imza attığını belirtti.
"81 ilde 'Deneyap Teknoloji Atölyesi' kurulacak"
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde 81 ilde "Deneyap Teknoloji Atölyesi" kurulacağını bu atölyelerden 12 vilayete kurulduğunu ve 2020 yılında da Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Antalya, Çanakkale, Çorum, Elazığ, Gaziantep, Isparta, Kahramanmaraş, Kastamonu, Malatya, Rize, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tokat ve Yozgat'a bu atölyelerin kurulacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedefin 5 yılda 50 bin öğrenciyi bu eğitimlerden yararlandırmak olduğunu açıkladı.
Kanal İstanbul projesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Kanal İstanbul'a ilişkin olarak da "Dünyada 50'yi aşkın bu şekilde kanal var ve bütün bu kanallar sadece bir lüks olsun diye yapılmıyor, hepsi bir ihtiyaç olarak yapılıyor. Ve burada biz Kanal İstanbul'u yaparken 2 tane de inşallah modern akıllı şehri bununla beraber inşa edeceğiz. İki yolumuz var, ya yap-işlet-devret'le yapacağız veyahut da millî bütçeyle yapacağız ve Türkiye bunu yapmaya zaten kendisi de muktedirdir. Ama yap-işlet-devret'le olursa bizim için çok daha iyi olur, olmadı millî bütçeyle bunu yapmamız mümkün, çünkü her ikisinde de şu anda elimizde imkânlar var, hayırlı olsun." değerlendirmesinde bulundu. (İLKHA)