Kılıçdaroğlu hükümetin Libya politikasını eleştirirken yine savruk bir dil kullandı.

Önce Kılıçdaroğlu’nun ifadelerini verelim

“Tezkereyi desteklemeyeceğiz. Askerimizin kanının Arap çöllerinde dökülmesini istemiyoruz. Daha önce silah gönderiyorlardı, yetmedi şimdi de “Asker göndereceğiz” diyorlar. Kendisini kefenle karşılayanlar vardı onlar sonra paralı asker oldular, onlar gitsin. Libya halkının bölünmesine katkı vermek doğru değildir. Erdoğan’ın İhvan aşkı yüzünden Türkiye’nin dış politikası felakete sürükleniyor.”

Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları sapır sapır dökülen cinsten.

Neresine dokunsan elinde kalacak...

Önce en ince noktadan soralım. Neden Libya çölü demiyorsunuz da Arap çölleri sözcüğünü kullanıyorsunuz? Bilinçaltı mı diyelim buna? Araplar bizi arkadan vurdu cümlesinin bilinçüstüne çıkmış hali mi diyelim yoksa??

Neyse burayı geçelim...

Türkiye Libya’da taraf olursa bu Türkiye’ye hiçbir şey kazandırmayacak mı?

Akdeniz Mutabakatının Türkiye’ye ne kazandırdığını sağır sultan duydu, bildi, öğrendi… Hatta Yunanlılar bu konuda dizlerini dövdü ama Kılıçdaroğlu bu mutabakatın Türkiye’ye olan faydasını öğrenememiş.

Olayın bu kısmını hemencecik geçip asıl mevzuya geleyim.

Nasıl bir cümle bu askerlerimizin kanının arap çöllerinde dökülmesini istemiyoruz?

Elbette hiç kimse bir insanın kanının dökülmesini istemez ama muhalefet böyle mi yapılır? Mutabakat Türkiye'nin Akdeniz'de elini güçlendirmiyor mu?

Libya dediğiniz şey daha dün Osmanlının bir parçasıydı ve orada meşru bir yönetim uluslararası emperyalizme direnmeye çalışıyor. Hiç mi sizi ilgilendirmiyor bu durum? Yani illa Libyalıların alnında Che beresi mi olmalı gündeminize girebilmeleri için?

Hem acaba 100 yıl önce Çanakkale önlerine koşan Libyalı, Suriyeli Mısırlı, Pakistanlı gençlerin anneleri “çocuklarımızın kanlarının Türk topraklarında dökülmesini istemiyoruz” deseydi bir Çanakkale destanı olur muydu?

Hind’ten, Endonezya’dan bileklerindeki bilezikleri çıkaran taze gelinler de Kılıçdaroğlu gibi düşünseydi “bana ne Türk’ün Batı ile kavgasından deseydi” ne olurdu acaba?

Elbette yazımızın konusu Kılıçdaroğlu hükümete destek versin değildir.

Yazımızın konusu yabancılaşma ve İhvan nefretidir. Kılıçdaroğlu da Suud Yönetimi gibi İhvan’dan nefret etmektedir ve bu durum yabancılaşmadır. Çünkü İhvan, halk desteği ile iktidara gelmiştir. Ama ne Suud Yönetimi seçimle iktidara gelmiştir ne de Kılıçdaroğlu kongre ile genel başkan olmuştur.

Kılıçdaroğlu’nun bilmesi gereken başka bir şeyde şu: Libya’da desteklenen İhvan değil uluslararası meşruiyeti olan bir hükümettir.

Suriye’de meşru hükümeti(Esed’i) desteklemek gerek diyen CHP lideri Libya’da neden el Serrac hükümetini desteklemek gerek demez?

Çünkü Kılıçdaroğlu Serrac’ın sosyalist/Batıcı biri olmadığını bilir. Tıpkı İhvan’ın Batıcı olmadığını bildiği gibi.

Sahi sayın Kılıçdaroğlu İhvandan neden bu kadar nefret ediyorsunuz?