• DOLAR 34.604
  • EURO 36.624
  • ALTIN 2936.25
  • ...
"Savaşlarda ve göçlerde en ağır bedeli kadınlar ödüyor"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Gaziantep’te Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Göç Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından, "Mezopotamya’da Kadın Olmak Projesi"nin sonucu olan "Savaş,Göç ve Kadın" temalı sempozyum düzenlendi.

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Amfi Salonu’nda düzenlenen sempozyumun açılışında konuşan Gaziantep Valisi Davut Gül, göç meselesinin, sebep değil sonuç olduğunu vurguladı.

Kendi ülkesinde huzur, can ve mal güvenliği bulunan hiç kimsenin, yerini yurdunu terk etmeyeceğine işaret eden Gül, "Yanı başımızda yaşanan savaştan, istikrarsızlıktan, iç karışıklıktan dolayı Türkiye’ye 4 milyona yakın insan geldi. Bunun 452 bini Gaziantep’te yaşıyor. Biz, Türkiye Cumhuriyeti olarak din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan tüm mazlumlara kucak açan bir ülkeyiz. Göç meselesi sebep değil sonuçtur." dedi.

Gül, "Türkiye’de yaşayanlar için millet ve devlet olarak biz üzerimize düşeni yaptık ama diğer ülkelerin desteğini tam olarak alamadık. Belirli bir ölçüde ekonomik olarak katkı sundular. Fakat beklentimiz ise daha çok bu insanların geldiği ülkedeki sorunların çözümüne katkı sunmaları. 8 yıldır süren karışıklığa bakıldığında birinci ve ikinci dünya savaşlarından daha uzun sürdüğünü görüyoruz. Uluslararası bir irade olduğunda bu karışıklığın şimdiye kadar çözülebileceğini, çözüldüğü takdirde ise göç ve göçten dolayı oluşan sorunların da ortadan daha kolay kalkacağını düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan ise ileriki dönemde Suriye’nin ve diğer ülkelerin inşasında Türkiye’de eğitim gören Suriyelilerin çok büyük önemi olacağını belirtti.

"Akademik sürecin aralıksız sürmesini istiyoruz"

Tufan, "Yüksek Öğretim Kurumu olarak bundan birkaç yıl önce göçün, uluslararası boyutta Türkiye’de yapılanların bilinmesi için ‘Ortadoğu’da Akademik Mirası Koruma Projesi’ adlı bir çalışma başlatmıştık. Bizim için akademik miras, akademisyenleriyle, kütüphaneleriyle, laboratuarıyla ve öğrencileriyle bir ekosistem. Suriye’de yaşananlar, komşu ülkelerimizde yaşananlar sadece binaları yıkmıyor, akademik kültürü de yıkıyor. Bunun tekrar sağlanması için ciddi bir problem olduğunu düşünerek yola çıktık. Bir ülkenin geleceği eğitim öğretimi ile var. İleride Suriye’nin ve diğer ülkelerin inşasında bizler de eğitim gören kişilerin çok büyük önemi olacak. Nesiller arasında kayıp olsun istemiyoruz. Akademik sürecin aralıksız sürmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.

"Türkiye transit ülke olma konumunu koruyor"

Türkiye’nin transit bir ülke konumunda olduğunu söyleyen Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Edibe Sözen de şunları söyledi:

Tarihin uzak noktalarına baktığımızda 1492 yılında on binlerce Musevi’nin İspanya’dan kurtarılarak Osmanlı İmparatorluğuna getirilmesi, Kırım Tatarlarının göçü ve yine 1800’lü yıllarda Kafkaslardan, Balkanlardan gelen göçler, 2000’li yıllardan itibaren de Irak ve Suriye’den gelen göçmenlerle beraber Türkiye transit ülke olma konumunu koruyor. Ama en önemli göçlerden birisi elbette ki 2011 yılından bu yana 4 milyonu bulan Suriye’den gelen göç oldu.

Sempozyuma Türkiye’den ve yabancı ülkelerden alanında uzman kişiler de konuşmacı olarak katıldı.

İlk gününde oturumların gerçekleştiği program iki gün sürecek. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir