`Devlet İnancımızdan Elini Çeksin`
Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, Cumhuriyetten bu yana devletin kendi vatandaşına karşı asimilasyon yaptığını ve kendi Kemalist ideolojisini eğitim aracılığıyla dayattığını belirterek, "Artık devlet inancımızdan elini çekmesini istiyoruz" dedi.
BATMAN - Batman Özgür Eğitim-Sen, Batman Belediyesi Konferans Salonunda üyelerine yönelik eğitim semineri düzenledi.
Eğitim seminerine Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, Genel Sekreter Abdulbaki Değer, Eğitim Sekreteri, Ali Aydın, Özgür Eğitim-Sen Batman Şube Başkanı Mustafa Sevinçer ve üyeleri katıldı.
Düzenlenen eğitim seminerinde gündemdeki olaylar, eğitim sistemindeki yanlışlıklar, kılık kıyafet meselesi, Roboski olayı ve birçok konu ele alındı.
Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, İnsan meselesini, adalet meselesini ve eğitimde yaşanan sıkıntıların çözümlerine yönelik bir program düzenlediklerini belirterek, cumhuriyetin kurulmasından beri eğitim sisteminin bir ideolojik öğütme mekanizması olarak kullanıldığını söyledi.
Bu Sistem İnançları Yok Sayıyor
Cumhuriyetten bu yana okulların resmi ideolojinin haline, beyin yıkıma haline dönüştürüldüğünü belirten Tanrıverdi, "Okullarda çocuklar özgürlüğü öğrenmiyor ve adaleti, insanlığı öğrenmiyorlar. Okullarda yapılan şuan ki eğitim devletin kendisine mutlak itaati benimseyecek makbul vatandaşlar olarak yetiştirmeye çalışıyor. Bu eğitim sistemi bu toplumu bölüyor ve parçalıyor. Bu sistem inanç özgürlüğüne karşı kendini korumaya almış bir biçimde inançları yok sayıyor ve okulun kapısının içinden içeri koymuyor. Devlet bizzat kendi vatandaşına asimilasyon yaptı ve kendi Kemalist ideolojisini, laik ideolojisini okul ve eğitim aracılığıyla beyinleri kazıma noktasında bir asimilasyona tabii tuttular" dedi.
Devletin yasakçı zihniyet olmaktan çok halkına sadece hizmet etmek için var olması gerektiğini dile getiren Tanrıverdi, "Bu ülkede hala bir başörtüsü sorunumuz var. Çocuklarımız başı örtülü bir şekilde okullara gidemiyorlar. Öğretmenlerimizi başörtülü bir şekilde okullara gidemiyorlar ve erkek öğretmenlere de üniforma dayatması var. Devlet `sizlerin inançlarını tanımam` diyor ve `ben sizi şekillendiririm, nasıl istiyorsam öyle giyineceksiniz ve benim gibi inanacaksınız, inandıklarınızda da benim istediğim gibi yaşayacaksınız` diyor. Biz buna hayır diyor ve devlete de sen bizim tanrımız değilsin ve sen ancak bu halka hizmet etmek, bu halkın değerlerine saygı duymak ve halkın sahip olduğu kültürü yaşaması konusunda bunları koruma altına almakla sorumlu ve hükümlü bir aygıtsın" ifadelerini kullandı.
Nerede Kaldı Kur`an Adabı
Yönetmelikte sadece İmam Hatip Liselerine giden kız öğrencilerin başörtüsü takmaları onayının verilmesine tepki gösteren Tanrıverdi, diğer okullara giden kız öğrencilerin başörtüsü takmalarına karşı gelinmesine anlam veremediğini vurguladı.
Başörtüsünün bir inancın gereği olduğu ve sadece İmam Hatip Lisesine giden kız öğrencilere başörtüsü takmalarına izin verilmesine tepki gösteren Tanrıverdi, "Diğer okuldaki kız öğrenciler inançlı değiller mi ve onlar inançsız mıdır ki onlara izin verilmiyor. Bu Müslüman çocuklar İmam Hatipler gibi aynı inançlara sahip değiller mi? Bu ayrımın neden yapıldığını anlamıyorum. Kur`an dersinde adabına uygun başlarını örtmeleri isteniyor ama aynı derse giren öğretmen başını örtemiyor. Nerede kaldı Kur`an adabı. Başörtüsü sadece Kur`an okunacak ve cenazeye giderken takınacak bir şey değildir ve her zaman örtünmesi gereken bir ibadettir. Yapılan yönetmeliğin doğru olmadığını düşünüyorum. Başörtüsü sorunu biran önce kayıt altına alınmasını ve yapılan yasağın kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Artık devlet inancımızdan elini çekmesini istiyoruz" dedi.
Seminerde Roboski olayına da değinilerek, olayla ilgili Meclis Alt Komisyonunda oyalamaların yapıldığını, suçluların yargı önüne çıkarılamadığı ve iktidarın olayın üzerine yatmaya çalıştığı söylendi.
Başörtülü öğretmen ve öğrencilere, erkek öğretmenlere üniforma yasağının dayatılmasını protesto etmek amacıyla başörtüsüne özgürlük ve erkek öğretmenlere kıyafet serbestliği için Pazartesi günü Özgür Eğitim-Sen olarak okullara kravat ve ceket takmayarak göreve gideceklerini belirttiler. (M. Fatih Akgül-İLKHA)
Eğitim seminerine Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, Genel Sekreter Abdulbaki Değer, Eğitim Sekreteri, Ali Aydın, Özgür Eğitim-Sen Batman Şube Başkanı Mustafa Sevinçer ve üyeleri katıldı.
Düzenlenen eğitim seminerinde gündemdeki olaylar, eğitim sistemindeki yanlışlıklar, kılık kıyafet meselesi, Roboski olayı ve birçok konu ele alındı.
Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, İnsan meselesini, adalet meselesini ve eğitimde yaşanan sıkıntıların çözümlerine yönelik bir program düzenlediklerini belirterek, cumhuriyetin kurulmasından beri eğitim sisteminin bir ideolojik öğütme mekanizması olarak kullanıldığını söyledi.
Bu Sistem İnançları Yok Sayıyor
Cumhuriyetten bu yana okulların resmi ideolojinin haline, beyin yıkıma haline dönüştürüldüğünü belirten Tanrıverdi, "Okullarda çocuklar özgürlüğü öğrenmiyor ve adaleti, insanlığı öğrenmiyorlar. Okullarda yapılan şuan ki eğitim devletin kendisine mutlak itaati benimseyecek makbul vatandaşlar olarak yetiştirmeye çalışıyor. Bu eğitim sistemi bu toplumu bölüyor ve parçalıyor. Bu sistem inanç özgürlüğüne karşı kendini korumaya almış bir biçimde inançları yok sayıyor ve okulun kapısının içinden içeri koymuyor. Devlet bizzat kendi vatandaşına asimilasyon yaptı ve kendi Kemalist ideolojisini, laik ideolojisini okul ve eğitim aracılığıyla beyinleri kazıma noktasında bir asimilasyona tabii tuttular" dedi.
Devletin yasakçı zihniyet olmaktan çok halkına sadece hizmet etmek için var olması gerektiğini dile getiren Tanrıverdi, "Bu ülkede hala bir başörtüsü sorunumuz var. Çocuklarımız başı örtülü bir şekilde okullara gidemiyorlar. Öğretmenlerimizi başörtülü bir şekilde okullara gidemiyorlar ve erkek öğretmenlere de üniforma dayatması var. Devlet `sizlerin inançlarını tanımam` diyor ve `ben sizi şekillendiririm, nasıl istiyorsam öyle giyineceksiniz ve benim gibi inanacaksınız, inandıklarınızda da benim istediğim gibi yaşayacaksınız` diyor. Biz buna hayır diyor ve devlete de sen bizim tanrımız değilsin ve sen ancak bu halka hizmet etmek, bu halkın değerlerine saygı duymak ve halkın sahip olduğu kültürü yaşaması konusunda bunları koruma altına almakla sorumlu ve hükümlü bir aygıtsın" ifadelerini kullandı.
Nerede Kaldı Kur`an Adabı
Yönetmelikte sadece İmam Hatip Liselerine giden kız öğrencilerin başörtüsü takmaları onayının verilmesine tepki gösteren Tanrıverdi, diğer okullara giden kız öğrencilerin başörtüsü takmalarına karşı gelinmesine anlam veremediğini vurguladı.
Başörtüsünün bir inancın gereği olduğu ve sadece İmam Hatip Lisesine giden kız öğrencilere başörtüsü takmalarına izin verilmesine tepki gösteren Tanrıverdi, "Diğer okuldaki kız öğrenciler inançlı değiller mi ve onlar inançsız mıdır ki onlara izin verilmiyor. Bu Müslüman çocuklar İmam Hatipler gibi aynı inançlara sahip değiller mi? Bu ayrımın neden yapıldığını anlamıyorum. Kur`an dersinde adabına uygun başlarını örtmeleri isteniyor ama aynı derse giren öğretmen başını örtemiyor. Nerede kaldı Kur`an adabı. Başörtüsü sadece Kur`an okunacak ve cenazeye giderken takınacak bir şey değildir ve her zaman örtünmesi gereken bir ibadettir. Yapılan yönetmeliğin doğru olmadığını düşünüyorum. Başörtüsü sorunu biran önce kayıt altına alınmasını ve yapılan yasağın kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Artık devlet inancımızdan elini çekmesini istiyoruz" dedi.
Seminerde Roboski olayına da değinilerek, olayla ilgili Meclis Alt Komisyonunda oyalamaların yapıldığını, suçluların yargı önüne çıkarılamadığı ve iktidarın olayın üzerine yatmaya çalıştığı söylendi.
Başörtülü öğretmen ve öğrencilere, erkek öğretmenlere üniforma yasağının dayatılmasını protesto etmek amacıyla başörtüsüne özgürlük ve erkek öğretmenlere kıyafet serbestliği için Pazartesi günü Özgür Eğitim-Sen olarak okullara kravat ve ceket takmayarak göreve gideceklerini belirttiler. (M. Fatih Akgül-İLKHA)