Eski HDP'li Aslan: Oligarşik yapılar HDP'de siyaseti olanaksız hale getirdi
25. ve 26. Dönem HDP Mardin ve Batman Milletvekilliği yapan Mehmet Ali Aslan, HDP’nin Kürt halkını, bölge halkını değil, bir kısım marjinal grupları temsil eder hale geldiğini, bu grupların kontrolüne girdiğini söyleyerek partisinden istifa etti.
Bugün basın mensuplarıyla bir araya gelen 25. ve 26. Dönem HDP Mardin ve Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan, partisinden istifa etti.
Aslan, gelinen süreçte HDP’nin kendi tabanıyla, referans aldığı halkının değer ve gelenekleriyle arasına mesafe koyarak, sermayesini önemli oranda tükettiğini belirtti. Aslan, HDP’nin halkının değil, bir kısım, marjinal grupların rotasını izler hale geldiğini söyledi.
"HDP halkın desteğini kaybetti"
Aslan, "Bu bağlamda mevcut parti genel merkez yönetimi, Kürt halkı başta olmak üzere bölge insanının temsil yeteneğini büyük ölçüde erezyona uğratmıştır. HDP dış baskılardan değil, genel merkezde dönen iç entrikalardan dolayı halkın desteğini kaybetmiş ve zayıflamıştır." dedi.
"Oligarşik yapılar HDP içinde siyaset yapmayı olanaksız hale getirmiştir"
Mevcut parti yönetimini isim vererek hedef alan Aslan, "Gelinen noktada özellikle isim vererek belirtmek isterim ki, partinin örgütlenmeden sorumlu başkan yardımcılarından Alican Önlü ve türevlerinin şahsımızda halklarımıza karşı geliştirdikleri hakaretvari ifadeler ve ötekileştirici tavırlar ve söylemler yenilir yutulur olmaktan çıkmıştır. Yukarda bahsi geçen şahıs ve etrafındaki kümelenen kliklerce oluşturulan oligarşik yapılar HDP içinde siyaset yapmayı olanaksız hale getirmiştir."
Aslan, "Bu bağlamda mevcut parti genel merkez yönetimi, Kürt halkı başta olmak üzere bölge insanının temsil yeteneğini büyük ölçüde erezyona uğratmıştır. Siyaset bir üslüp ve adap meselesidir aynı zamanda. Temsil ettiğimiz duruşu ve pozisyonu şahsımda ötekileştirerek yalnızlaştırma, itibarsızlaştırma çabalarının, parti yönetimini bilgilendirdiğimiz halde, mevcut Genel Merkez Parti yönetimince de sessizlik içinde izlenmesi beni yol ayrımına getirmiş bulunmaktadır." ifadelerini kullandı.
HDP’nin Demirtaş ve eski lider kadrosunu da dışladığını belirten Aslan, "HDP asli bileşenleri olarak, özellikle Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve İdris Baluken ve arkadaşları yarı yolda bırakılıp, 'yeni kralımız sen çok yaşa' dendikten sonra, parti genel merkezince bizim şahsımızda ortaya konan ayrımcı ve ötekileştirici tutum ve davranışları hep 'bir gün düzelir' diye sineye çektik." dedi.
Aslan, şunları söyledi: "Gelinen süreçte HDP kendi tabanına, referans aldığı halkının değer ve gelenekleriyle arasına mesafe koyarak, sermayesini önemli oranda tüketmiştir. Halkının değil, bir kısım, marjinal grupların rotasını izler hale getirilmiştir.
Bu minvalde HDP içindeki tüm görev ve sorumluluklarımı bugünden itibaren geride bıraktığımı ve artık, sine-i halkımızda, sine-i milletimizde sivil ve siyasal hayatıma devam edeceğimi deklare ediyorum."
"Olup biten yanlışlara vicdanım tahammül etmiyor"
Aslan basın açıklamasından sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, yeni bir oluşama mı gideceğini sorması üzerine Aslan, bunun için istifa etmediğini belirtti.
HDP’nin eşcinsel sapkınlığa verdiği desteği hatırlatan bir gazeteciye Aslan, şu yanıtı verdi:
"Bu güzel bir soru. Bu soruyu da soran olur belki, niye bu güne kadar sustun diye? O dönem 2015 Temmuz ayı Ramazan ayıydı. Dediğiniz kesim İstanbul’da bir yürüyüş yaptı. Bizim şu anki Eş Genel Başkanı Sezai Temelli de, o grupla beraber kol kola en önde yürüyenlerden biriydi. Sadece o tek değil birkaç tane milletvekili arkadaşımız da vardı. Halk günlerce bize ulaşmaya çalışarak görüşlerini dile getirerek tepki gösterdi. O dönemde HDP adına yapılan açıklamaları görüşmek için muhafazakâr olarak bilinen yaklaşık 7-8 milletvekili olarak Genel Başkanımız Salahattin Demirtaş’tan randevu istedik. Diyarbakır’a gidiyordum. O dönem grup başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan ile görüştük. Halkın rahatsızlığını ve tepkisini dile getirdik. Kendileri de tepkiler aldıklarını belirttiler. Önümüzdeki günlerde bir çalıştay yapılacak ve çözüme kavuşturulacak dendi. Ondan sonra Suruç patlaması oldu. Sokağa çıkma yasakları başladı ve iş oldu bitiğe geldi maalesef." dedi. (Mehmet Sait Çelik -İLKHA)