Evliliklerin azaldığı, boşanmaların arttığı, çocuk doğum oranlarının dip seviyeleri gördüğü Türkiye’de aile kurumunu tehdit eden hukuki uygulamaların başında gelen 6284 sayılı kanunun son 5 yılda aileler üzerindeki korkunç etkisi gün yüzüne çıktı. Türkiye Aile Meclisi Platformu’nun açıkladığı istatistiklere göre, 2015-2019 yılları arasında 1 milyon 957 bin 523 babanın evinden uzaklaştırıldığı belirlendi.

Eşler arasındaki kara kedi

Kadının bir beyanı ile delil veya belge aranmaksızın erkeğin 1 ila 6 ay süresince evden uzaklaştırılmasını öngören 6284, çiftlerin arasına kara kedi gibi girdi. “Kadına şiddet” argümanının arkasına saklanan yurt dışı sermayeli feminist vakıf ve derneklerin silahına dönüşen bu kanunla ilgili Akit’in bilimsel ve istatistiksel verilere dayanan haberleri “aile” konusunda sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirdi. Türkiye Aile Meclisi Platformu, 6284 sayılı kanunun yıkıcı etkisini gözler önüne bir araştırmayı kamuoyuyla paylaştı.

Korkunç rakamlar

Platformun, Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği rakamlara göre; 6284 sayılı kanun kapsamında 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında toplam 1 milyon 957 bin 523 babanın evinden uzaklaştırıldığı belirtildi. 2015 yılında 269 bin 159, 2016 yılında 318 bin 363, 2017 yılında 410 bin 934, 2018 yılında 516 bin 132, 2019 yılının Kasım ayına kadar 442 bin 935 aile ferdi, kadının beyanı esas alınarak yuvasından koparıldı.

Milli güvenlik sorunu oldu!

İstatistikleri değerlendiren Türkiye Aile Meclisi Platformu Başkanı Adem Çevik, şunları dile getirdi: “8. yılını dolduracak 6284 sayılı kanun bir milli güvenlik sorunu haline gelmiş, beka meselesi hüviyetini kazanmıştır. Aile kurumunun yargı-yasama-yürütme yoluyla yıkılması darbesine ‘dur’ denilmelidir. 2011’de bu hataya düşenler, FETÖ yanlışı gibi 10 yıl sonra değil, hemen şimdi yanlışlarından dönmelidirler.” Çevik, çözüm reçetelerini ise şöyle sıraladı: “Islah gayesiyle 1 haftayla sınırlı uzaklaştırma kararı verilebilir. Bunun için gerekirse mobil adli kolluk mekanizması kurulmalı, şiddet iddiası için iki taraf da dinlenmeli. Sadece kadının beyanının yeterli sayılması vicdana, akla ve hukuka aykırıdır. Adli makamları ‘şiddet’ iddiasıyla yanıltmaya teşebbüs edenler hakkında iftiradan ceza soruşturması açılmalıdır. Hakem /uzlaştırmacı müessesesi getirilip, boşanma öncesi taraflar önce  buraya başvurmak zorunda olmalıdır. Küresel şer güçlerin şiddeti önleme bahaneli stratejik oyununa gelinmemelidir.”