Paçalarından ırkçılık akıyordu
Bizim inancımızda ölenin arkasından konuşmak hoş karşılanmaz. Ancak “Zalim” bundan istisnadır. Çünkü İslam zalimin zulmünün anlatılmasını ister. Öyle ki yeni nesiller o zalimi tanısın. Öyle ki yapılan zulümler normal karşılanmasın.
FARUK KUZU –HABER YORUM
Bazı fikirler var ki ameli zulmün ötesinde tahribatlara yol açarlar. Hele bu fikirler yönetimde olan devlet adamlarından çıkıyorsa.
Böylesi fikirlerin uygulanma şansı olduğu için çok daha tehlikelidirler.
Bu fikirlerden biri de önceki gün hayatını kaybeden “Eski dış işleri bakanı , Anayasa profesörü ve gazeteci yazar” Mümtaz Soysal’a ait.
Sosyal Demokrat Halkçı Parti’den 1991’de Ankara milletvekili olan, Murat Karayalçın döneminde Dışişleri Bakanlığı, 1974-1991 arasında Milliyet gazetesinde köşe yazarlığı yapan Mümtaz Soysal, 2009 yılında açılım dönemleri sırasında kaleme aldığı yazıda şu ifadeleri kullanmıştı:
"Güneydoğu'da ise, bölgesel özerklik, resmi dil dışında öğretim gibi ulus-devlet ilkesiyle çatışan isteklere karşı kesin kırmızı çizgiler çizmek ve düzen değiştirici planlı ekonomik-sosyal kalkınmayı öne çıkarıp bu koşullara uymak istemeyenlerin Irak'taki Türkmen nüfusla değiştirilmesini önermek gerekecektir
Eğer bu Cumhuriyet de ayakta kalmak için nüfus mübadelesi gibi kökten ve acıklı çözümlere başvurmak zorunda kalırsa, bilinmelidir ki böyle bir trajedinin günahı etnik kimlik mikrobunu çileli Anadolu halkının içine tekrar sokan ve bölücülük tehdidiyle başka etnik haklar koparıp yeni bölünmelerin kapısını açmaya çalışanların olacaktır. İçtekiler ve dıştakiler bunu böylece bilmelidirler."
Büyük devlet adamı, anayasa profesürü ve gazeteci yazar ünvanlarıyla anlatılan ülkeye yaptığı katkılarla gençlere örnek gösterilen Soysal’ın paçalarından ırkçılık akarken hiç kimseden bu konuda bir eleştiri gelmemesi “Sadece ölünün arkasından konuşulmaması” ilkesiyle açıklanamaz.
Soysal’ın da "Türk'ün en kötüsü Türk olmayanın en iyisinden iyidir" diyen Mahmut Esat Bozkurt’tan ne farkı var bilinmez. İkisinin de “Komünistlikle” suçlanması bir yana bu ülkede körpe zihinlere “Irkçılık” zehrini zerk ettikleri de bilinen bir gerçektir.
Mümtaz Soysal’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasasını hazırlayan kişi olduğunu da burada belirtmekte fayda var. Mezkur fikirleri ışığında bu anayasayı hangi anlayışla yazdığını anlamak mümkün.